English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Y ] / Yaralı mısınız

Yaralı mısınız traduction Espagnol

127 traduction parallèle
- Yaralı mısınız?
- ¿ Está herido?
Yaralı mısınız?
- ¿ Hay algún herido?
- Yaralı mısınız, mösyö?
- ¿ Se lastimó? - ¿ Qué ocurrió?
Oh, Bay Frederick. Yaralı mısınız?
Sr. Frédérick, ¿ está Ud. Herido?
Ne oldu, yaralı mısınız bayan?
¿ Qué pasa? ¿ Estás herida?
Yaralı mısınız?
¿ Está herido?
Yaralı mısınız, efendim?
¿ Herido, monsieur? ...
Yaralı mısınız?
¿ Te han hecho daño?
Efendim, yaralı mısınız?
Su Señoría, ¿ está lastimado?
Yaralı mısınız?
¿ Está lastimado?
- Yaralı mısınız?
- ¿ Estás herido?
Yaralı mısınız?
¿ No están heridas?
- Yaralı mısınız?
- ¿ Está herida?
General Callahan, yaralı mısınız?
General Callahan, ¿ Está herido?
- Yaralı mısınız?
- ¿ La han lastimado?
Yaralı mısınız Bay Fellig?
¿ Dónde fue herido señor Fellig?
- Yaralı mısınız?
- ¿ La ha lastimado?
Siz yaralı mısınız?
¿ Tú te has hecho daño?
Hey, bayım, yaralı mısınız?
Oye, ¿ te has hecho daño?
- Yaralı mısınız?
- ¿ Usted está herido? - No.
Yaralı mısınız efendim?
- ¿ Está herido?
Yaralı mısınız?
¿ Estás herido?
Hastayım. - Yaralı mısınız?
- Estoy enferma - ¿ Estás herida?
Sakin olun beyefendi. Yaralı mısınız?
- Cálmese, señor, ¿ está herido?
Yaralı mısınız?
¿ Está lastimada?
Siz yaralı mısınız?
- Está herido?
Yaralı mısınız hanımefendi?
¿ Está herida señorita?
Mrs. Carlson... Yaralı mısınız?
Señora Carlson... ¿ está herida?
- Beyefendi, yaralı mısınız?
- Señor, ¿ usted está herido?
Yaralı mısınız?
¿ Está usted lastimado?
- Yaralı mısınız?
- ¿ Alguno está herido?
Tamam. Yaralı mısınız?
Está bien. ¿ Está herida?
Yaralı mısınız?
Muy bien, ¿ está herida?
Yaralı mısınız? - Damar tıkanıklığı. Ciddi bir şey değil.
Es mi artritis, nada serio.
OnStar'dan Linda. Bay McCarthy, yaralı mısınız?
Soy Linda, de OnStar.
Yaralı mısınız?
¿ Está herida?
- Siz yaralılara bakan doktorlardan mısınız?
- ¿ Usted es médico de personas? - Todavía no.
Sondalarımız geminizin yaralı olduğunu, ve koruduğunuz geminin de hiç silahı olmadığını, ışık hızı gücü olmadığını ve kısıtlı bir mürettebatı olduğunu gösteriyor.
Nuestros sensores indican que están inutilizados, y que la nave que protegen no tiene armamento, ni impulso a velocidad de la luz, y tiene una escasa tripulación.
O ne demek? Aman Allahım, siz yaralısınız!
Dios mío, te dispararon.
Pruva 10, yaralıları tıbbi yardım için serbest bırakmalısınız.
Ten Forward, deberán liberar a esa gente para que reciban atención médica.
Yaralı mısınız bayan?
¿ Está herida, señorita?
Yaralılarımızın yanı başında olmamızın neresi uygunsuz kaçacakmış acaba?
Puede suceder. Una vez empezáis a pensar en ello, ¿ dónde os detenéis?
Yaralı mısınız?
¿ Están heridos?
Yaralı mısınız?
¿ Estás lastimada?
Prova yaptığımız her haftasonu oradasın zaten. Ve yaralı askerlere MM atmaya çalıştığını farketmedim sanma.
Has estado allí todos los fines de semana, que hemos ensayado... y no creas que no te he visto tratando de tirar M M's a la boca de los soldados heridos.
Ah Tanrım, siz cidden yaralısınız.
Dios, parece seriamente lastimado.
Hayır, demek istediğim daha yeni yasal olgunluğa girmiş bir kızla yattığını görmezden gelsem bile, kız arkadaşımın kızıyla yattığın zaman senin yaralı egonu düzeltmeye çalışıp gülümsemem mi gerekiyor?
Quiero decir, aún si pudiera pasar por alto el hecho de que has tenido relaciones con otra jovencita que es apenas una adulta ¿ qué se supone que debo hacer? ¿ Sonreír y acariciar tu ego herido después de que te acostaste con la hija de mi novia?
Yaralısın sen ama sana en kısa sürede yardım bulmalıyız
Porque estás herido. hice lo que podía, pero... creo que es mejor si intentamos conseguir ayuda lo antes posible.
Erkek mi, kız mı? Yaralısınız, bayan.
¿ Niño o niña?
Yaralı mısınız?
¿ Señor?
siz yaralımısınız?
¿ Te hirieron?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]