Zamana traduction Espagnol
13,691 traduction parallèle
Yargılanma haftaya bir zamana ayarlanıyor.
Está previsto que el juicio empiece en algún momento de la semana que viene.
Bizim zamana ihtiyacımız yok.
No necesitamos tiempo.
Zamana ihtiyacımız var.
Nosotros necesitamos tiempo.
Zamana ihtiyacın var.
Tú también.
Dur. Sanırım biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Creo que vamos a necesitar más tiempo.
Ne zamana kadar okumuş olacaklarını düşünüyorsun?
Así que ¿ cuándo cree que Van a leerla?
Biraz zamana ihtiyacın varsa kendine karanlık bir köşe bul...
Entonces, si necesitas tiempo para buscarte un rincón oscuro...
Umarım o zamana kartvizitin olur.
Con suerte, tendrás tarjetas para entonces.
Polisleri buna ikna etmek için zamana ihtiyacım var korku olsun olmasın.
Necesitaré tiempo para convencer a la policía, incluso con el miedo.
Görüşmeler etkilenmesin diye bu zamana kadar sustum ama dayanılacak gibi değil.
Mantuve silencio, con la esperanza de que las negociaciones sean exitosas... pero la espera es inaguantable.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Solo necesito un poco más de tiempo.
O zamana kadar buna benzer çok şey söylemişti.
Para entonces, él decía muchas cosas por el estilo.
O zamana kadar sayımız yüzlere..... hatta binlere ulaşacak.
Para entonces, nuestros números serán cientos, miles incluso.
O zamana kadar sadık kalıp..... Tanrı'dan işaret geldiği an saldıracağız.
Hasta entonces permanecemos firmes, listos para atacar en el momento de la llamada del Señor.
Bu zamana kadar..... ben de...
Todos estos meses... creí...
Bay Church, bu bu zamana kadar içtiğim en iyi limonata.
Sr. Church, esta es la mejor limonada que he probado en mi vida.
O zamana dek, cinayetlerini işlemeleri için Şeytanlarını salacak.
Hasta entonces, él enviará a sus Demonios para llevar a cabo sus licitaciones asesinas.
O zamana kadar rüya görmediğin derin bir uyku çek.
Mientras tanto, descansa en un sueño profundo y tranquilo.
- Ne zamana kadar peki?
- Bueno, ¿ por cuánto tiempo?
Dinle beni. Beni dinle lütfen. Aşağıya ineceğiz Allison'u geri getireceğim o zamana kadar senin dayanman gerek tamam mı?
Sólo vamos a bajar allí, voy a traer... de vuelta a Allison, y necesito que resistas hasta entonces, ¿ bien?
... o zamana kadar körmüş, fakat ona nasıl işlerini nasıl halledeceğini öğretmişler.
Ya estaba ciega, claro, pero le enseñan cómo hacerlo...
Yapmanız gereken tek şey, o zamana kadar sıcak kalmak olduğunu.
Todo lo que tienes que hacer es permanecer caliente hasta entonces.
O zamana kadar hala sigortamız olursa tabi.
Si aún tenemos seguro para ese momento.
Şu zamana kadar öğrendiğim tek şey bu adamın hiç bulunmak istemediği.
La única cosa que sé hasta ahora es cuánto quiere este tío que no lo encontremos.
Diğerleri için daha fazla zamana ihtiyaç vardır.
Otras necesitan más tiempo.
Çavuş Miller'ın bize verdiği zamana bakarak, bir kullan at telefonun izini sürdüm.
Basándome en la hora que te dio el Sargento Miller, he rastreado la llamada que recibió hasta un teléfono de usar y tirar.
- 5 kişilik bir parti ne zamana hazır olur?
¿ Cuánta seria la espera para un grupo de cinco? ¡ Dios mío!
Yaptığım şeylerle gurur duymuyorum ama o zamana kadar bunları aşmıştık.
No estoy orgulloso por la forma en que actué, pero, seguimos adelante en ese entonces.
O zamana kadar sen ve yardımcın kasetleri inceleyebilirsiniz.
Hasta entonces, usted y sus asistentes pueden revisar las cintas.
Peki, kaset ve belgeleri incelemek ve aralarındaki bağı çözmek için biraz zamana ihtiyacım var.
Bueno... Voy a requerir de tiempo para revisar esta constelación de cintas y transcripciones y registros.
Ama o zamana kadar Aine ve Arion gümüş saçlarla başa çıkabilir.
Pero, hasta entonces, Aine y Arion pueden manejar los cabellos de plata.
Birazcık daha zamana ihtiyacım var.
Sólo necesito un poco más de tiempo.
O zamana kadar deneyin ve davranın.
Trata de comportarte hasta entonces.
- Biraz zamana ihtiyacı varmış gibi geldi.
Sí, bueno, el chico parecía que necesitaba un descanso.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
Solo necesito más tiempo.
Ama o zamana kadar amacımıza ulaşacağımızı umuyorum.
Pero para entonces, espero que ya hayamos cumplido nuestro objetivo.
O zamana dek bedavaya hizmetçimiz olacak işte.
Hasta entonces, tenemos sirviente gratis.
Thomas Wayne'i, programı kapatmaya zorlayan kişilerden biri de bendim ama o zamana dek çok fazla insan zarar görmüştü.
Yo fui uno de los que obligó a Thomas Wayne a cancelar el programa, pero para entonces... muchas personas habían resultado heridas.
Belki de başka bir zamana plan yapsak iyi olacak.
Bueno, quizá debiéramos cambiar el día.
- Kuvvetleri ne zamana gelir?
¿ Cuánto tiempo antes de que sus fuerzas lleguen?
Yakın zamana kadar, kendimi de öyle sanıyordum,... Ama şimdi...
Hasta hace poco, pensaba que yo también era así, pero ahora...
O zamana kadar, ben "Uzun John Silver" olacağım.
Hasta entonces, seguiré siendo... Long John Silver ".
- O zamana kadar sizinleyiz.
Mientras esté con nosotros.
Bilinmeyen bir zamana.
A una época desconocida.
Biraz daha zamana ihtiyacım var, Leena.
Necesito un poco más de tiempo, Leena estoy trabajando en eso.
O şıllığı devireceğiz, sonrasındaysa en iyi olan kazansın. Ama o zamana kadar, bu adil bir ortaklık olacak, anlıyor musun beni?
La destruimos y luego que gane el mejor pero hasta entonces, somos socios con partes iguales.
Fakat burada önemli olan nereye gittiğimiz değil, hangi zamana gittiğimiz olacak.
Pero no se trata tanto del lugar sino de la época.
Östrojen düzeyleriniz berbat oluyor... Ve yaşlı olduğunuz zamana kadar göğüsleriniz olacak.
Eleva sus niveles de estrógeno y les saldrán senos hasta aquí...
- Peki o zamana kadar ne yapacağım?
¿ Y qué se supone que haga hasta entonces?
Evrak üzerinde çalışmak için zamana ihtiyacım var.
Necesito tiempo para estudiar toda la documentación.
Ben sadece her şeyin eski haline dönmesini istiyorum. Karanlık Olanlar'ın dünyadaki şeytani güçleri yönettiği zamana.
Solo quiero que todo vuelva a ser como antes, cuando Los Oscuros controlaban las fuerzas del mal en La Tierra.
zamana ihtiyacım var 37
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43