Zavallı ben traduction Espagnol
729 traduction parallèle
"Ah evet, bilge adam. Zavallı ben Trina'nın süpürgesine binip gecenin içinde havalanarak Brocken'a gittim."
"Oh sí, hombres sabios, miserable de mí que he volado en la noche hasta Brocken en la escoba de Trina."
Ben zavallı Ben Gunn'ım. Ve 5 yıldır bir Hristiyanla konuşmadım. 5 yıl mı?
Yo soy el pobre Benn Gunn, y llevo cinco años sin hablar con un cristiano.
Zavallı ben. Kimse bana yardım etmek istemiyor.
Nadie quiere ayudarnos.
Zavallı ben... Yürü!
¡ Pobre de mí!
Zavallı Ben birçok kez çocuklarından söz etmişti.
Hace mucho tiempo el pobre hermano Ben me habló de sus pequeños.
Zavallı ben, sadece genç bayanlara yönelik Longstreet Okulu'nu ancak tamamlayabildim.
Yo casi no consigo salir del colegio para señoritas de la Srta. Longstreet.
Zavallı efendim acı çekiyor ve ben nedenini bilmiyorum.
¡ Mi pobre amo está sufriendo y no sé cuál es la causa!
Ben zavallı ve sefil bir günahkarım. Hayatın ve Ölümün tanrısına yalvarıyorum!
¡ Oh, yo, un pobre pecador, yo rezo a Él que es el Dueño de la vida y de la muerte!
Ah zavallı yapayalnız ben
# Pobre solitario de mí #
Ben burada, günden güne köle gibi çalışayım, yıkama yapıp,.. .. zavallı parmaklarım acıyana dek ütü yapayım.
Estoy aquí esclavizada, lavando, planchando, destrozándome las manos...
Zavallı şeyin bütün hayatı allak bullak ama hayatını rayına koymak için ben geldim.
La pobre tiene una vida muy complicada pero vine a solucionársela.
Ben, zavallı köylü, bilimde başarılı oldum.
Yo, un simple campesino, he conquistado la ciencia.
Ben sadece kürek esiri Jean Valjean'ı görüyorum Tanrı, hatasından dolayı zavallı müfettişi bağışlasın.
Sólo veo a Jean Valjean, un convicto y esclavo de las galeras... un cristiano piadoso y comprensivo... que perdonó al pobre inspector cuando cometió un error.
Ben güzel bir lahanayım Sense zavallı bir balık
Yo soy un repollo hermoso Tú, sólo un pobre pescado
Sen zavallı bir ineksin, ben de zavallı bir asker.
Tu eres una pobre vaca, Yo un pobre soldado.
Ben korumasız insanları savunan zavallı bir kadınım.
¡ Por atacar a mujeres y robar a indefensos!
Kimse zavallı yaşIı Ben'i ziyaret etmez.
Nadie viene a visitar al viejo Ben.
Zavallı çocuğun annesi yok demek ki bütün hazırlıkların sorumluluğunu ben üstlenmeliyim çeyiz, konuk kabulü ve her şey.
Esta pobre niña no tiene madre yo me ocuparé de arreglar todo. El ajuar, la recepción, todo.
Bay Iestyn'in zavallı annesinin çayını her zaman ben koyardım.
Yo siempre se lo serví a la pobre madre del señor lestyn.
- Zavallı Dan, öyle korkuyorum ki. - Ben de sana her sarılışımda korkuyorum.
Oh, Dan, tenía tanto miedo.
Ben bu zavallı adamın yanında duran şu küçük bayanı gördüm.
He visto cómo esa chica ha aguantado a su lado.
Zavallı, küçük ben mi?
¿ Por causa mía?
Sonra... ben ışıkları söndürünce, her yer kararınca... yukarı çıkıp zavallı adamı kanala götürürsün.
Luego cuando apague las luces y esté todo a oscuras subes y bajas al pobrecito al canal.
Beni bu şekilde cezalandırdı. O şarkıyı, herkes "Zavallı John" un ben olduğumu öğrenene dek söyleyerek.
Y así me castigó cantándola hasta que toda Nueva York supo que yo era "Pobre John".
Ben de orada geçireceğimiz zamanın çoğunda bir zavallı gibi hor görüleceğim tıpkı Güney Virginia'daki gibi. Benim memlekete bulaşmayın.
Yo seré vista mal por todos los hombres en la Tierra, así como en Virginia del norte.
Buna karşılık ben, zavallı bir insan olan Hamlet, Tanrı'nın da rızasıyla, bütün sevgimi, bütün dostluğumu eksik etmeyeceğim sizden.
Lo que un hombre como yo pueda hacer para expresar su amor y amistad,... no habrá de faltaros.
Ben olmasam başın beladaydı seni küçük zavallıcık.
Si no fuera por mí, habrías tenido problemas, pobrecilla.
Ayrıca, eşim ve ben, zavallı Emily'nin eninde sonunda geri döneceğini ve eşyaları geri alabileceğimizi düşündük.
Además, mi esposa y yo creímos que Emily volvería. Y los objetos serían recuperados.
Heyhat, bir bekar olarak, ben zavallı bir serseriyim böylesine hassas ve önemli bir konuda fikir beyan etme hakkı olmayan.
Por desgracia, como soltero, soy un pobre marginado, sin derecho a expresar mi opinión sobre tan delicado tema.
Ben yatakta uzanmış İncil okuyan zavallı yaşlı bir kadınım.
Soy una pobre anciana que descansa en su cama leyendo la Biblia.
Ben hala zavallı küçük bir bakireyim.
Sigo siendo una pobre virgen.
Daha vakit geçmemiş. Eğer iş ölümle bitseydi, Ben de Allah'ın dediği olur der, bu zavallı mahluku ölüme bırakırdım.
Todavía no es tarde.. incluso si la muerte es la última parada. muy mal. muy mal.
Gerçekte ben bu manasız karanlık gölgelerin içindeki zavallı bir soytarıdan başka bir şey değilim.
Y yo... Y yo me he convertido en el pobre bufón de un histrión de oscuros deseos y no menos oscuros sentidos.
Ben zavallı bir rahibim.
No soy más que un pobre cura.
Ben de bir zamanlar, o aşağıda gördüğünüz zavallılardan biriydim.
Yo fui uno de esos desdichados que ve ahí abajo.
Ben zavallıların doktoru olmak istiyorum.
Pero yo quiero ser médico de los pobres.
Yoksa ben yokken o zavallı vizonlara başka bir şey mi yaptılar?
¿ O han hecho otras cosas a esos pobres visones en mi ausencia?
Buraya ilk geldiğimde, ben de senin gibi düşünüyordum. Ama bu kızlar, bizim düşündüğümüz kadar mutsuz ya da zavallı değiller.
Cuando vine por primera vez aquí, pensé lo mismo que tú, pero ahora no creo que estas mujeres sean más desgraciadas que tú o yo.
Adam dediğinde biraz gurur olmalı... o ise konçertina çalmaktan başka birşey öğrenmedi, zavallı şey... ben de bana şantaj yapmasına izin verdim.
Un hombre tiene que conservar algo de orgullo... y él no gana mucho tocando la concertina, pobrecillo, así que... le dejo que me chantajee.
Yasak da olsa, senin ruhuna sesleniyorum * ben zavallı Anne'in ağıtını duyasın diye.
¡ Séame permitido evocar tu espectro, para que escuche los gemidos de la pobre Ana!
Ben, düzen dalavereyle aldattığın, sonra da iğrenç bir şarap fıçısında ölüme gönderdiğin, zavallı Clarence.
Yo, el que fue ahogado en vino nauseabundo, pobre Clarence... por tu perfidia entregado a la muerte.
Ben zavallı, şaşırmış, biraz da aklını kaçırmış bir kadınım biliyorsun. Birini diğerinden ayıracak durumda değilim.
Soy una pobre vieja ilusa, probablemente loca, ya sabe... no podría distinguir uno de otro.
Zavallı minik Claude'um, ben ne günah işledim?
¡ Mi pobrecito Claude! ¿ Qué te han hecho?
Ben zavallı bir adamım. Devesiz nereye giderim?
Soy un hombre pobre. ¿ A donde puedo ir sin mi camello?
Zavallı koca için ne var? Ben bir şeyler almayacak mıyım?
¿ Y, para el pobre marido sacrificado, no hay nada?
Ben bu genç bayanlara hayranlıkla bakma yorucu görevime devam ederken zavallı oyuncularımız bu gecenin oyununu sunacaklar.
Mientras juzgo Ias medidas de estas señoritas... Ios actores representarán una historia... titulada : "Un círculo vicioso".
Yalnızım, zavallı bir öksüzüm ben. Kimse beni sevmiyor ve bana merhamet etmiyor!
Soy un pobre huérfano, nadie se compadece de mí.
Ben zavallı ruhunun olduğu mezara bu küçük şeyi koymak isterdim.
Espera, ¿ qué es eso?
Zavallı annem şamdanlarını ve yastıklarını almıştı, yani en değerli mallarını, ve Berlin'e kaçmıştı, ben orada büyüdüm.
Mi pobre madre cogió sus candelabros y almohadones, sus posesiones más preciadas, y huyó a Berlín, donde crecí.
Ben bile. Zavallı küçük korkmuş Cecilia Ellius.
Incluso la pobre Cecilia Ellius.
Zavallı Nicholson kımıldıyamadı.
Ben Nicholson era malvado. Se merece esas pistolas de oro.
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18