Çocukken traduction Espagnol
8,082 traduction parallèle
Şikago'da babam ben çocukken âleme gideceği zaman beni bodruma kilitlerdi.
Mi viejo allá en Chicago, cuando era niño solía encerrarme en el sótano, cuando se iba de juerga.
Çocukken ödünüzü patlatan belli başlı şeyler vardır.
Como un niño, hay muchas cosas que te asustan.
Çocukken Hell's Kitchen'dan uzaklarda yaşamanın hayalini kurardım.
Cuando era niño, soñaba cómo sería... vivir en un lugar lejos de Hell's Kitchen.
Çocukken bayılırdım.
Cuando era niño, me encantaba.
Ben çocukken.
Cuando era niño.
Dinle, ben küçük bir çocukken öcüden çok korkardım ve durum gerçekten kötüleşti.
Mira, cuando era chiquito, le tenía terror al hombre de la bolsa, y terminó mal.
Ben çocukken babam farelerden kurtulmak için evin altına naftalin topu atardı.
Cuando era pequeña, mi padre solía ponerlas debajo de casa, para librarse de las ratas.
Böylesi davranışları gösteren katiller genellikle çocukken tacize uğramış olur bu yüzden çocukken tecavüze uğradığını ve intikam arzusuyla başlayan şeyin takıntıya dönüştüğünü düşünüyorum.
Bueno, los asesinos que muestran este tipo de comportamiento, normalmente sufrieron abusos de niños, así que mi suposición es que le violaron de pequeño y lo que empezó como venganza se ha convertido en algo incontrolable.
Çocukken pilot hayali kurardım.
Cuando era niño soñaba con convertirse en un piloto.
Bunu eskiden çocukken yapardık.
Esto es lo que solía hacer cuando era niña,
Beş yaşlarında küçük bir çocukken
Cuando yo era niño a los cinco años de edad
Çocukken birbirimizi şeyine, nasıl deniyordu hayalarına vurmak için oynardık.
cuando éramos niños, nos golpeábamos por turnos... en los gemelos.
Çocukken dizanteri, kara humma ve kemik hastalığı geçirdim.
De niña sufrí disentería, tifus y raquitismo.
Çocukken ateşle oynamamamızı söylerlerdi.
De niños nos dicen que no juguemos con fuego.
Kardeşim ve ben çocukken alıkonulduk.
Mi hermano y yo fuimos llevados de niños.
Çocukken bana da her zaman iyi bir ev hanımı olduğum söylendi.
Yo siempre me dije Tengo que ser una buena ama de casa
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
Cuando era niño, vi a mi madre ser asesinada - por algo imposible.
Ben çocukken buralar gecekondu doluydu.
Toda esta zona solía ser un antro cuando era pequeño.
Hatırlıyorum, çocukken onlara öyle diyorduk ama...
Recuerdo, que de niño, las llamábamos así, pero- - Correcto.
Çocukken her fırsatta kurabiye yerdim.
Cuando era un niño, siempre tomaba una galleta cada vez que tenía la oportunidad.
Çocukken dedesinin onu Kuzey Carolina'daki Grandfather Dağı'na götürdüğünü söylemiş miydi hiç?
¿ Alguna vez os habló de aquella vez que su abuelo lo llevó a la Montaña Grandfather cuando era un niño en Carolina del Norte?
Çocukken diğer türlerin bütün dillerini de mi öğrendin?
¿ También aprendiste los lenguajes de otras especies de niña?
Çocukken bozuk para koleksiyonum vardı ama günün birinde onu bulamadım.
Cuando era niño, tenía una colección de monedas. Pero un día, no pude encontrarla.
Baban ufak bir çocukken ölü bir kediyi eve getirip yemek masasının üzerinde kesip açmıştı!
Cuando tu papá era un niño, ¡ trajo un gato muerto y lo cortó sobre la mesa del comedor!
Çocukken buraya çıplak yüzmeye gelirdim.
Solía venir aquí a nadar desnudo cuando era joven.
Çocukken adını duymuştum. Karşıya geçen adamın hayatını kurtarmanı falan.
Sí, oí hablar de ti cuando éramos niños, sobre lo que hiciste, lo de salvar a ese tipo que cruzaba la calle.
Çocukken duyularımı güçlendiren bir kimyasal geldi gözüme. "
De pequeño una sustancia química me salpicó los ojos y a partir de ahí mis sentidos se volvieron más agudos ".
Yani nasıl... Tamam, çocukken bu tarz duyular edindin.
Es decir, cómo...
Ben çocukken, kazadan önce gece uyumaz, sirenleri dinlerdim.
Cuando era un niño, antes del accidente... Me acostaba por la noche escuchando las sirenas.
- Annesinin çocukken ne yaptığı hakkında ne söylediğini duydun mu?
¿ Has leído lo que dice su madre que hizo cuando era un niño?
Yollandıktan sonra çocukken kitaplarda okudum.
Lo leí en libros cuando era pequeño, cuando me mandaron a vivir fuera.
Ben çocukken, Wolfe'un kabuslarını görürdüm.
Cuando... era pequeña, solía tener pesadillas con Wolfe.
Bir keresinde, ben çocukken, evlatlık olarak kaldığım evlerden birine bir adam geldi ve bize bir konuşma yaptı.
Una vez, cuando era chico, estaba en uno de mis muchos hogares adoptivos, y trajeron a un tipo a hablarnos.
Aman Tanrım, Juicy, çocukken yerdik biz bunları.
Dios mío, solíamos comerlos cuando éramos pequeños.
Küçük bir çocukken bir köpeğim vardı.
Cuando era chico, tenía un perro.
Biliyorum Norman Rockwell gibi gelecek ama, Andy ile biz çocukken çok eğlenirdik.
Sé que suena muy Norman Rockwell, pero Andy y yo nos divertimos mucho allí cuando éramos niños.
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
Cuando era un niño, vi a mi madre asesinada por algo imposible.
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
Cuando era un niño, vi a mi madre ser asesinada por algo imposible.
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
Cuando era niño, vi a mi madre ser asesinada por algo imposible.
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğünü gördüm
Cuando era un niño, vi a mi madre asesinada por algo imposible.
Çocukken Joe'nun yüzündeki o donuk ifadeyle eve geldiği zamanları hatırlıyor musun?
¿ recuerdas cuando éramos niños, y Joe venía a casa del trabajo con esa expresión en blanco en su cara?
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
Cuando yo era niño, vi a mi madre mató por algo imposible.
Çocukken çok utangaçtım.
Era muy tímido cuando era un niño.
Çocukken bile... yulaf ezmesini yere attığımız zaman bile. Annemizin ilgisini çekmek istiyoruz.
Incluso desde que somos niños, cuando tiramos la papilla al suelo para llamar la atención de nuestra madre.
Çocukken istediğinde istenmeyen şey... kimlik arayışın artık kabul edilebilir oluyor.
Cuando lo que eres como niño es indeseado, desagradable, entonces buscas una identidad que sea aceptable.
Çocukken sinemaya gitmek için... şişe satıp çim biçerdim. Böylece her şeyden kaçardım.
De niño, cuando vendía botellas y cortaba el césped para ganar diez centavos e ir al cine, escapaba de todo.
Çocukken beni tanıdığını söyledi.
Dijo que me conocía cuando era pequeña.
Bunu çocukken öğrendim.
Aprendí esto cuando era un niño. ¿ Tú no?
Çocukken eski arabalar üzerinde çalışırdım.
Solía trabajar con coches viejos cuando era un niño.
Bu bana eski günleri hatırlattı. Çocukken eski arabalar üzerinde çalışırdım.
Esto trae viejos recuerdos.
- Kız kardeşim çocukken kızamık olmuştu.
Mi hermana tuvo sarampión... cuando era pequeña.
çocukken bile 17
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21