Çok eskiden traduction Espagnol
1,517 traduction parallèle
Çok eskiden beri tanırım onları.
Los conozco desde siempre.
Her zaman böyle dendi, çok eskiden beri.
Siempre se ha llamado así.
Bak şimdi Deniz. Biz çok eskiden, buradan bir komşumuz Almanya'ya çalışmaya gitti.
Mira, Deniz, un vecino se ha ido a Alemania a trabajar.
Bu, çok eskiden meydana gelmiş bir patlamanın sonucunda oluşan kalıntıların meydana getirdiği kocaman bir bulut olan Kartal Nebula'sıdır.
Esta es la Nebulosa del Águila una vasta nube de escombros los restos de una antigua explosión.
- Seni çok eskiden beri bekliyor.
- Lo presioné y me dejó. Esperó mucho por ti.
Çok eskiden belli bazı insanlar, uyanıkken yaşadıkları şeylerden bazılarını rüyalarında önceden görmüş olduklarını düşünürlermiş.
Una vez cada mucho tiempo, cierta gente tendrá sueños, y cuando despierten, verán cosas en sus vidas que les recordarán sus sueños.
Sırtımdaki beni biliyor musun? Çok eskiden beri mi vardı?
¿ Recuerdas ese pequeño lunar que tenía en la espalda?
Bu onun olmayabilir.Bu araba çok eskiden beri buradaymış gibi Mmm, Sanmıyorum.
Un Buick del 86. Pues bien, no puede ser de él. Este auto ha estado aquí por siempre.
Aaron Echolls'u çok eskiden beri tanıyordu.
Conoce a Aaron Echolls desde hace mucho.
Kitapta çok eskiden kalma Tayland efsaneleri var.
Es de leyendas tailandesas.
Çok eskiden beri, dostum.
Tiempos remotos, amigo.
- Sörf tahtası. - Philadelphia Eagles'ın... çok eskiden gelen onurlu bir kazanma ve mükemmeliyet geleneği vardır. Beach Boys plakları.
- Discos de Beach Boys.
Çok eskiden.
Totalmente.
Bu hikaye, çok eskiden, 1. Dünya Savaşı öncesinde yaşanmış.
Es una historia que pasó antes de la Primera Guerra Mundial.
Çok eskiden buraya gelirdim.
No, es que antes venía por aquí.
Eskiden ne kadar da tatlıydın ve çok kibar konuşurdun.
Solías ser tan dulce y hablabas tan amablemente.
Eskiden hiç kimsenin onu sevmediğini söylerdi... ama bir çok kişi tarafından seviliyordu.
Solía decir que no gustaba a nadie... pero muchos le adoraban.
Eskiden çok iyiydin.
Solías ser muy bueno.
Seni eskiden tanısaydım, yine seni çok severdim.
Te conoci hace tiempo, yo te guste tambien.
Eskiden daha az belirgin iken, zamanla daha çok göze çarpıyor.
Era mucho más ligero antes. Se ha oscurecido mucho más recientemente.
- Eskiden, burada çok su vardı.
- Antes, había un montón de agua aquí.
Eskiden çok iyi arkadaştınız.
Ustedes solían ser buenos amigos.
Eskiden olduğumdan çok daha yakışıklıyım.
Soy más guapo ahora
Eskiden TV'ler çok güzel kısmi çıplaklıklar gösterirdi.
Una... maravillosa mirada atrás en toda la desnudez que la TV solía mostrarnos.
Evet. Oh, Eskiden çikolatalı sütü çok severdim.
- Me encantaba la chocolatada.
Babanla tanıştığımdan beri hiç oynamamıştım gerçi. Eskiden çok iyiydim ama.
Quiero decir, no he jugado al tenis desde que conocí a tu papá pero de hecho, solía ser muy buena.
Tanrım bu eskiden kullandığımdan çok farklı.
Mi Dios, es tan diferente a la que solía usar.
Eskiden çok konuşurdu, ama gördüğü bazı şeyler...
Antes, hablaba más, pero con todo lo que vio...
Çünkü siz eskiden çok yakındınız.
Quiero decir, que vosotros estabais tan unidos?
Sen suçlusun. Eskiden burası çok güzel bir kasabaydı.
- Eres culpable, digo, este solía ser un pueblito agradable
- Eskiden çok iyiydin. Hakkını yememek lazım.
Tú sí que eras muy bueno, lo reconozco.
Eskiden çok hoş biriydin.
Antes eras una persona encantadora.
Eskiden bu anda nasıl birisi olduğumu bilmek çok zor ve harika bir şey değil.
Es difícil regresar sabiendo lo que sé y no tener dudas.
Bu köy eskiden çok barışseverdi.
Antes, este pueblo era muy tranquilo.
Kendimi kötü hissediyorum çünkü eskiden çok acı çekiyorduk ve şimdi Amerika'ya geldik onlara yardım etme şansımız var.
Ahora me siento mal porque hemos estado sufriendo todos estos días y venimos a EE.UU., y tenemos la oportunidad de ayudarlos.
Biliyor musun, eskiden çok iyi ıslık çalardım.
Sabes, yo solía silbar muy bien.
Eskiden kadınların çok seçeneği yoktu.
En aquel entonces no tenían muchas.
Bilim adamlarına göre gelecek eskiden tahmin edilenden çok daha çağ ötesi olacakmış.
Los científicos dicen que el futuro será mucho más futurista de lo que habían previsto.
Ona şimdi bakınca herhalde anlaşılmaz ama baban eskiden çok çekiciydi.
Probablemente no te darás cuenta mirándolo ahora pero tu padre solía ser un encanto.
- Eskiden çok popülerdi.
- Era la música de entonces.
Eskiden sıradan insanların göz torbalarıyla dalga geçerdim... Para konusunda endişelenmek çok yorucu bir şeymiş.
Solía burlarme de gente común con bolsas en los ojos y de sus rollitos, pero preocuparse por dinero es agotador.
Eskiden buna çok kızardım.
Y eso solía molestarme.
Eskiden Clark suratına çok oturtma yedi.
A Clark se lo hacían todo el tiempo.
Eskiden birbirimize çok yakındık. Ama çiftlik satıldıktan sonra çok değişti.
Solíamos ser muy unidos, pero luego de vender nuestra granja algo cambió en él.
Kim yapıyorsa bunu, galiba... eskiden çok daha sevimliydi.
Los que están... Los que están haciendo esto. Tratando...
Şimdi belli olmuyor, ama eskiden çok çılgındık biz.
Ahora no se nota, pero él era del tipo salvaje.
Çok tuhaf, eskiden ne olsa yerdim.
Yo tenía el estómago de un chivo, pero ya no.
Eskiden annem bana "Martin, çok yeteneksizsin" derdi.
Mi madre solía decirme : " Martin, no tienes talento.
Eskiden, bu büstlerden çok korkardım.
Sabes, cuando era chico, solía estar aterrado de estos bustos.
Eskiden çok sık gelip onları izlerdim. Köpeklerle konuşarak pek çok şey öğrenirsin.
Antes venía sólo para ver a los perros, pero se aprende mucho hablando con ellos.
Aslında ben eskiden çok iyiydim.
De hecho, alguna vez yo fui muy agradable.
eskiden 151
eskiden olduğu gibi 35
eskiden öyleydi 22
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150
çok eski 44
çok endişelendim 42
çok erken 73
çok etkilendim 172
çok endişeliyim 39
eskiden olduğu gibi 35
eskiden öyleydi 22
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150
çok eski 44
çok endişelendim 42
çok erken 73
çok etkilendim 172
çok endişeliyim 39