English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ö ] / Ögrenmelisin

Ögrenmelisin traduction Espagnol

1,264 traduction parallèle
- Planlarını öğrenmelisin.
- Descubrir cuáles son sus planes.
Sen de seninkini öğrenmelisin.
Es hora de que aprendas cuál es el tuyo.
Öğrenmeliydin ki - Her şeyi oluruna bırakmayı öğrenmelisin.
Tienes que... aprender a aceptarlo.
Dansa katılmayı öğrenmelisin.
Debes animarte a bailar
Dansa katılmayı öğrenmelisin.
¡ Debes animarte a bailar!
Çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istiyorsan, oyun oynamasını öğrenmelisin.
Mire si quiere saber lo que es ser un niño, necesita aprender a jugar.
Uçmayı öğrenmelisin Paulie.
Tienes que aprender a volar, Paulie.
Uçmayı öğrenmelisin Paulie.
Deberías aprender a volar, Paulie.
Kendin öğrenmelisin.
Tendrás que ir tú.
Öğrenmelisin.
Deberías aprender.
Tekrar özgür insanların arasında yaşamak için, insanlara güvenmeyi öğrenmelisin.
Para vivir entre los hombres libres de nuevo. Tienes que aprender a dar tu confianza
Arrakis'i yönetmek istiyorsan korkuyu korkuyla yenmeyi öğrenmelisin.
Si quieres mantener Arrakis, debes estar listo para pelear el temor con temor.
Küçük hanım, biraz sorumluluk öğrenmelisin. Bir kez olsun öğren!
Tienes que aprender de una vez por todas a ser responsable. ¿ De acuerdo?
Xander, belki de ikinci bir dil öğrenmelisin. Daha çok kız seni reddedebilsin diye.
Xander, deberías aprender otro idioma para que te rechacen más muchachas.
Ama yeteneğinle beraber mücadeleyi öğrenmelisin,
Debes de aprender a luchar contra ellos.
— Öğrenmelisin dostum.
- Amigo, mejor lo averiguas.
Biliyormusun evlat... bazen acıya direnmeyi öğrenmelisin.
Sabes, hijo a veces tienes que aguantar el dolor y seguir jugando.
Sadece uzanmayı öğrenmelisin.
Sólo tienes que comprometerte.
Beni herşeyden korumaya çalışmayı bırakmalısın... ve kırılmayacağıma ya da erimeyeceğime ya da ölmeyeceğime güvenmeyi öğrenmelisin.
Tienes que parar de alejarme de todo. Y entender que no me voy a romper, ni derretir, ni morir.
Olaya değişik açılardan bakmasını öğrenmelisin.
Se supone que debes hacer la vista gorda. ¿ Cierto?
Ama bunu öğrenmelisin.
Pero tienes que escucharme.
Bunları silah sesleriyle senkronize olarak patlatmayı öğrenmelisin.
Tenéis que aprender a sincronizarlos con los disparos.
- Paylaşmayı öğrenmelisin Tom.
Debes aprender a compartir.
Bunu öğrenmelisin.
Tienes que aprender esto aquí.
Sakin olmayı öğrenmelisin.
Tendrá que aprender a relajarse.
Tamam. " Esrar sarmayı öğrenmelisin.
Deberías aprender a forjar un puro.
Sen buralarda daha yeni olduğuna göre belki de ayaklarını yere basıp, duracağın yeri öğrenmelisin.
Al ser nuevo aquí, deberías decidirte y tomar partido.
Candace gibi kızlar için dövüşeceksen, birkaç hareket öğrenmelisin.
Si te vas a pelear por mujeres como Candace, aprende.
Artık genç bir kadınsın ve kendi başına en iyisini yapmayı öğrenmelisin.
Al parecer ya eres una mujer, y tienes que aprender a acumular facturas como la mayoría.
İnsanlara şüpheyle yaklaşman gerektiğini öğrenmelisin!
¡ Pero quiero saber más! el trabajo por el que tan obsesionado estaba mi padre...
Sanırım bunu öğrenmelisin, Richard.
Deberías averiguarlo, Richard.
Onu kullanmaya başlamadan önce arayüz hakkında daha çok şey öğrenmelisin.
Quizás deba aprender más sobre esta interfaz antes de seguir utilizándola.
Arkanda olanı görmeyi, öğrenmelisin.
Debes aprender a ver lo que tienes detrás.
Duygularının efendisi olmayı öğrenmelisin.
Debe aprender a controlar sus emociones.
Hayır, hayır Red yaptıkların için sorumuluk almayı öğrenmelisin
No, no, Red. Tienes que aprender a tomar responsabilidades por tus propias acciones.
Bunun nasıl olduğunu öğrenmelisin.
Tu solo... dime como te ira en eso.
- Mandhi'yi öğrenmelisin.
Debes aprender el mendhi.
! Peki öncelikle, hanımların sorunlarını, adam gibi nasıl halledeceğini öğrenmelisin.
Bueno, en primer lugar... usted necesita aprender a manejar poco mujer problemas sin tener todos los freaked.
Jake, bence sen önce teatral fotoğrafçılık hakkında bir şeyler öğrenmelisin.
Creo que deberías de aprender un poco sobre la fotografía teatral primero.
Bunu öğrenmelisin çünkü tamamen yanlış bottasın.
Y deberías de aprender eso también porque estás muy equivocado.
Arrakis'i yönetmek istiyorsan korkuyu korkuyla yenmeyi öğrenmelisin.
Si quieres retener Arrakis, tendrás que estar listo para usar el miedo contra el miedo.
Sana Yeşil Kader ile savaşmayı öğretebilirim... ama önce onu sakin tutmayı öğrenmelisin.
Yo podría enseñarte a pelear con la Destino Verde, pero primero debes aprender a sostenerla en silencio.
Seni anlıyorum, Marina. Ama başarmak için sabırlı olmayı öğrenmelisin.
Entiendo, Marina... pero debes aprender a ser paciente para mantenerte enfocada.
Bir Mcleod olacaksan kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmelisin evlat.
Si v as a s er un McCleod, hijo, tendrás que aprender a pararte con orgullo.
Evine döndüğünde öfkeni yönetmeyi öğrenmelisin.
Tienes que aprender a controlar tu temperamento.
Hayır, öğrenmelisin.
Tu tienes que saberlo.
Brezilyalı kadınlar hakkında bir iki şey öğrenmelisin.
Antes de perseguir a Isabella más vale que aprendas algo sobre las brasileñas.
- Eğer Isabella hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsan, Brezilya'yı öğrenmelisin.
Para entender a Isabella, tienes que comprender Brasil.
Benim önerim bundan birşey öğrenmelisin.
Mi consejo es que aprenda de esto.
El yazına güvenmeyi öğrenmelisin.
Aprendes a confiar en tu letra.
Olup biteni ve sistemin nasıl çalıştığını öğrenmelisin.
Aprendes a saber dónde van las cosas y cómo funciona el sistema.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]