Öğrendi traduction Espagnol
3,320 traduction parallèle
Happ çocuğunun hastalığını öğrendi.
Happ acababa de enterarse de lo de la enfermedad de su hijo.
Orada saklanmayı öğrendi, ve orada sabırla otururdu.
Ella esperó pacientemente.
Şey gibi olurdum Sonunda yanına yastık almayı öğrendi.
Con el tiempo, aprendió tomando una almohada.
Ama günün sonuna kadar öğrendi. Akıllı bir köpek, ve tanrıya yemin ederim ki, Günün sonunda, böyle görünüyordu.
Pero al final del día había sabia esto, ella aprendió a hacer esto :
Craig Ferren senin ve kardeşinin ne olduğunu öğrendi.
Craig Ferren descubrió acerca de usted y de su hermano.
Sömestr sınavlarından kaldığını öğrendi.
Se enteró de que había suspendido un parcial.
Söylemediysen nereden öğrendi?
Si no se lo dijiste, ¿ cómo lo supo?
Ben bunu getirmiştim- - Vay canına. Yüzümü açıp kapamama tepki vermiyor ama onun dışında her şeyi öğrendi.
He traído... Va muy avanzado en todos los hitos importantes excepto en el pilla pilla, pero llegaremos.
Bu Toby'ye nasıl yaklaştığını da açıklar. Bir şekilde onun hayvan cinayetlerini öğrendi, işte onu izlemeye başladı ve sonunda güvenini kazandı.
De alguna manera descubrió quién estaba cometiendo los asesinatos de animales, le acechó en su trabajo y al final se ganó su confianza.
Belki de Tenez'in ikili oynadığını öğrendi ve ölümüne sebep oldu.
Quizá averiguó que Ténez jugaba a dos bandas y por eso le mataron.
Annen yemek yapmayı nerede öğrendi, İngiliz Donanmasında mı?
¿ Dónde aprendió a cocinar tu madre, en la marina inglesa?
- Ne? Kim olduğunu öğrendi ve gözü korkmuş.
Se dio cuenta de quién eras, y se sintió intimidado.
İş ortaklarından birisi, bu sabah benim polis olduğumu öğrendi.
Uno de sus socios me identificó como policía esta mañana.
Sizlerden birisi benim geri geldiğimi öğrendi ve fren borumu keserek beni öldürmeye çalıştı.
Uno de ustedes descubrió dónde estaba yo y trató de venir a cortarme los frenos y matarme.
- Herkes öğrendi bile.
Ya todos lo saben de todas formas.
Tanışmamızdan evvel kendi başına mı öğrendi acaba?
¿ Acaso lo había aprendido él solo antes de conocernos?
Tamam. Diyelim ki,... Drake, Neil'ın onu ifşa edeceğini öğrendi.
Bien, digamos que Drake averiguó que Neil iba delatarlo.
Dinle, kazanmamdan sonra site ikimizin de reşit olmadığını öğrendi ve tekrardan 5000 dolara düştük.
Escucha, después de ganar, los de la pagina web averiguaron que tenemos menos de 18, así que regresamos al monto original de $ 5,000.
Lidyalılar bunları saflaştırmayı öğrendi ardından Asya'nın bu kısmının tamamını dolaşan güvenli ve değerli sikkeye dönüştürdü.
Este es el lecho del río Pactolus, que en la antigüedad era un arroyo que arrastraba abundantes depósitos de oro y plata, que los lidios aprendieron a depurar y convertir en monedas fidedignas y valiosas que circulaban por toda esta parte de Asia.
Mısır'da yazı 5,000 yıl önce bulundu. Başlangıçta sadece uzman katipler kullanıyordu. Ancak Set Ma'atlılar, dünyadaki... ilk çalışan insanlar, nasıl yazılacağını öğrendi.
La escritura se desarrolló en Egipto hace unos 5.000 años, e inicialmente solo la usaban los escribas, pero los habitantes de Set Maat están entre los primeros trabajadores del mundo que aprendieron a escribir.
Partnerinizin hiç beklemediği bir şekilde olsa da. Ayrıca annem şunu öğrendi ;
Incluso cuando ese apoyo sea de una forma en que tu pareja no lo espera.
Bak, kazanmamdan sonra site ikimizin de reşit olmadığını öğrendi ve tekrardan 5000 dolara düştük.
Oye, tras ganar, la página se enteró de que ambos eramos menores de 18, así que volvimos a los 5,000 dólares del principio.
Babası o çok küçükken öldü, bu yüzden çok erken yaşlarda bağımsız olmayı öğrendi.
Su padre murió cuando era joven, así que aprendió a ser independiente antes que la mayoría.
Kaderini öğrendi. Kör talih, ya da... ettiğini buldu... fark etmez.
Mala suerte, o karma instantáneo... no importa.
Belki o da öyle sanıyordu ama sonra eş cinsel olduğunu öğrendi.
Tal vez creyó ser heterosexual, pero luego se dio cuenta que no.
Öğrencilerimin biriyle bir ilişkim vardı, sonra oğlumla yatmaya başladı ve daha sonra oğlum, eski ilişkimi öğrendi.
Tuve una aventura con una de mis estudiantes, quien, a su vez, ha empezado a acostarse con mi hijo, el cual acaba de descubrir nuestra relación previa.
Dixon denen adam senin demin fark ettiğin şeyi öğrendi ama işin peşini bırakacağını söyledi bana.
Ese hombre, Dixon, descubrió lo mismo que ustedes, pero me dijo que iba a dejarlo.
Ne yaptığını öğrendi ve seni ihbar etmekle mi tehdit etti?
¿ El se dio cuenta de lo que estás haciendo y amenazó con delatarte?
Ama o kılıç dövüşünü öğrendi,... epey güzel bu.
Pero aprendió a pelear, y eso es muy dulce.
Nereden öğrendi bilmiyorum ama nasıl böyle sağduyulu olabilir?
Ella piensa bien.
Nasıl öğrendi?
¿ Cómo lo descubrió?
Uzun zamandır buradaydı kendi kendine konuşmayı da öğrendi.
Luego de estar ahí por mucho tiempo, incluso llegan a saber como usar la magia.
Kirletici Azog o gün Durin soyunun kolayca kurutulamayacağını öğrendi.
Azog el Trasgo aprendió ese día que no sería fácil acabar con el linaje de Durin.
Artık herkes uzun zamandır sakladığın karanlık sırlarını öğrendi.
Y ahora todos conocen los secretitos que has ocultado tanto tiempo.
Vücudunun az önce acıya karşı tek antidotun dürüstlük olduğunu öğrendi.
El cuerpo acaba de descubrir que la única cura para el dolor, es la honestidad.
Yavaş öğreniyordu ama sonunda öğrendi.
Le costaba aprender, pero aprendió.
Stig'in adamları senin evinde olduğumuzu nereden öğrendi?
¿ Por qué fue la gente de Stig a tu casa?
Kız arkadaşın CIA'nin parayı tuttuğu yeri benden hemen sonra öğrendi.
Tu chica descubrió el escondite del dinero al mismo tiempo que yo.
Bu gece geleceğinizi öğrendi ve size özel bir dörtlü yemek hazırladı.
Supo que vendrían... e hizo una cena especial de cuatro platos.
Ve Allie, Tanrı'yı herkes için hatta küçük bir cesur kız içinde bir tesadüf olmadığını ve inanılmaz bir amacı olduğunu öğrendi.
Y Allie, se enteró de que nadie es un accidente de Dios, y que tenía un increíble propósito para todos, incluso para niñas valientes.
Billy En büyü değerin Tanrı'dan geldiğini öğrendi.
Billy se enteró de que su mayor valor vino de Dios.
Bizi öğrendi Bruce.
El se entero de nosotros, Bruce.
Tessa daha az önce ailesinden,... Hedwing isimli köpeğinin boğulduğunu öğrendi.
Tessa acaba de saber de sus padres, Que su Rhodesian Ridgeback llamado Hedwig ha muerto.
İblislerin nasıl çağrılacağını öğrendi.
Aprendió cómo convocar a demonios.
Salinger ise onu kaybını gazeteden öğrendi.
Salinger se enteró que la había perdido al leerlo en el periódico.
O yaz Jonathan merdivenlerden çıkmayı öğrendi.
Ese verano, Jonathan acababa de aprender a subir escaleras.
Gagarine bak, şimdiden çok iyi yapıyor herşeyi kendi öğrendi.
Mira a Gagarin, él es bueno. Aprendió solo, sin ninguna ayuda.
- Bunu yeni öğrendi de.
- Se acaba de enterar de eso.
- Yeni bir kelime öğrendi, Rose.
- Increíble, aprendió una palabra nueva.
Yani, eski sevgilim diyecektim, çünkü onu aldattığımı öğrendi ve benden ayrıldı.
Lo siento, mi ex novia porque descubrió que la engañaba y rompió conmigo.
Bu sitelerde, bir adama aşık olan hikayesini hatırladım kız, daha sonra o adamın aslında kendisine şaka yapan bir arkadaşı olduğunu öğrendi ve intihar etti.
Recuerdo oír algo sobre una chica que se enamoró de un hombre en uno de estos sitios, y cuando se enteró de que el hombre era en realidad una de sus amigas haciéndole una broma, se suicidó.
öğrendim 28
öğrenci 51
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğreneceksiniz 19
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrenci 51
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğreneceksiniz 19
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17