English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ü ] / Üzgünüm efendim

Üzgünüm efendim traduction Espagnol

493 traduction parallèle
Haber verdiğim için üzgünüm efendim, uşağınız tutuklandı.
Lamento informarle, mi señor, que su sirviente ha sido arrestado.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento mucho, señor. ¿ Me permite?
İş sırasında bundan bahsettiğim için üzgünüm efendim ama...
Lamento hablarle de esto durante mi servicio...
Çok üzgünüm efendim ama benim hatam değildi.
Lo siento, señor, pero no fue mi culpa.
Ben... çok üzgünüm efendim.
Lo... lo siento mucho, señor.
Son derece üzgünüm efendim.
Lo siento de verdad.
Aşırı derecede üzgünüm efendim ama listede yoksunuz.
Lo siento, no está en la lista.
Allan. - Efendim, üzgünüm efendim.
Lo siento señor.
Teğmen Holloway için üzgünüm efendim.
Lamento lo del Teniente Holloway, señor.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento.
- Çok üzgünüm efendim.
- Lo siento, señor.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento tanto, Señor.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim. - Ama Kaptanın emri.
Siente molestarles, señor, pero obedezco órdenes.
Gecikme için üzgünüm efendim.
Perdón por el atraso.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento, señor.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
Siento molestarle, señor.
Ben olanlar için çok üzgünüm efendim.
lo siento mucho, señor.
Bugün bankada olanlar yüzünden üzgünüm efendim.
Siento terriblemente lo que ha pasado en el banco hoy.
Çok üzgünüm efendim.
- Lo siento mucho, señor.
Çok üzgünüm efendim..... fakat Bayan Nishikigi şu an başka bir müşteri ile beraber.
Lo siento mucho señor, pero... la señorita Nishikigi está atendiendo a otro cliente en estos momentos.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento mucho, señor.
Çok üzgünüm efendim.
- Lo siento.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
Yo siento haberlo molestado, señor.
Çok üzgünüm efendim ama yapabileceğimizin en iyisi bu.
Lo siento muchísimo, pero esto es lo mejor que puedo darle.
Çok üzgünüm efendim.
Lo siento muchísimo, mi coronel.
Çok üzgünüm efendim, ama benim yapabileceğim bir şey yoktu.
Lo siento mucho, señor, pero no pude evitarlo.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim, ama...
- Adelante.
- Çok üzgünüm, efendim.
- Lo siento, señor.
Vazo konusunda son derece üzgünüm fakat, fakat gerçekten efendim, satıcınız çok açık bir sahtekarlık girişiminde bulunarak suç işliyor.
Siento muchísimo lo que pasó con el jarrón, pero créame su empleado está intentando cometer un fraude clarísimo.
Böldüğüm için üzgünüm, ama Grant Kalesi genel alarm verdi efendim.
Lamento interrumpir. Fort Grant telegrafió una alerta general.
Efendim, üzgünüm ama şapkamı kaybettim.
Sargento, doy parte : Perdí mi gorra yanqui.
- Evet, üzgünüm efendim.
Sí. ¡ Lo siento, señor!
Efendim, sizi bu şekilde görmekten üzgünüm.
Señor, lamento verlo en una posición como esta.
Size yardımcı olmak isterdim, efendim. Ama üzgünüm.
Me gustaría ayudarle, señor, pero es imposible.
- Böyle düşündüğünüz için üzgünüm, efendim.
Lamento que piense así de mi señor.
Çok üzgünüm, efendim.
Lo siento mucho, señor.
Geciktiğim için üzgünüm, efendim.
Siento llegar tarde.
Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm, efendim, fakat arkadaşınız, Kont Victor Mattoni bir kaza geçirdi.
Siento molestarle, pero... un amigo suyo tuvo un accidente, eI conde Mattoni.
Hayır, efendim, üzgünüm, oda servisini aramalısınız.
Lo siento, pero tendrá que llamar al servicio de habitaciones.
Bunun için üzgünüm, efendim. Evet, efendim.
- Lo sentimos por esto, señor.
Efendim, üzgünüm ama açık denizlerdeki davranış kurallarını düzenleyen federal yönetmelik 249 uyarınca komuta yetkinizi almak zorundayım.
Señor, lamento mucho esto, pero por la regulación federal 249, conducta de mando en alta mar, me veo forzado a relevarlo de su mando.
Ben... Ben çok üzgünüm ki, Burma'dan bir yıl boyunca gelecek ticarî mallar, efendim.
Temo que todo el comercio de un año de Burma, señor.
- Toplar konusunda üzgünüm, efendim. - Detaylarla beni uğraştırma.
- Siento lo del cañón, señor.
- Durum aynı. Çok üzgünüm, efendim.
Nada de nada, lo siento mucho.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, efendim. Güzel bir rüya görüyormuş gibiydiniz.
Perdone que le despierte, señor, estaba durmiendo como un bebé.
Beklettiğimiz için üzgünüm, efendim.
Siento haberle hecho esperar, señor.
Çok üzgünüm, efendim.
Lo siento muchísimo, señor.
Bu kadar sıcak olduğu için üzgünüm, efendim.
- ¿ Sí? - Disculpe el calor.
Bunun için çok üzgünüm, efendim.
De veras que lo siento, señor.
ben Cresta Mary Belle Lee ve efendim sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Disculpe, señor lamento interrumpirlo así. Me llamo Cresta Marybelle Lee...
Evet, efendim, çok üzgünüm ama bu şey, yani başımın üç metre yukarıda olması gerçektende ben yüksekten çok korkarım...
Si, señor, Lo siento mucho, pero pero eso acerca de mi cabeza a 3 piés de altura yo tengo vértigo con la altura, así que...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]