Şansını zorluyorsun traduction Espagnol
98 traduction parallèle
Şansını zorluyorsun, Yargıç.
Es correr un gran riesgo.
Şansını zorluyorsun, Marlowe.
Juega con fuego, Marlowe.
Şansını zorluyorsun.
Se expone mucho.
Şansını zorluyorsun, bu konuyu sen açtın.
Tú estás en apuros, tú ve al grano.
Şansını zorluyorsun. Zaten çok şansları kalmadı.
Estás tentando a la suerte de estos chicos.
- Şansını zorluyorsun.
- Estás tentando tu suerte.
- Şansını zorluyorsun Boyl. - Aferin sana Boyl.
- Abusas de tu suerte, Boyle.
Şansını zorluyorsun.
Estás tentando a la suerte.
Şansını zorluyorsun.
Estàs tentando a la suerte.
Ayık olmazsan, şansını zorluyorsun demektir. Çünkü ben hayvan herifin tekiyim.
Si no estás sobria te arriesgas, porque soy un animal.
Şansını zorluyorsun. Umarım bunu biliyorsundur.
Creo que nunca te lo dije, pero te quiero, papá.
Şansını zorluyorsun.
Te esfuerzas demasiado.
Şansını zorluyorsun.
No presione.
Şansını zorluyorsun.
Además todos los dias.
Şansını zorluyorsun, ucube.
Te arriesgas, monstruo.
Şansını zorluyorsun.
Te estás excediendo, amigo.
Şansını zorluyorsun arkadaşım. Çekil.
Estás tentando a la suerte.
- Şansını zorluyorsun, dostum.
- Estás pasándote amigo.
- Şansını zorluyorsun Walter.
Si, presionando un poco tu buena suerte, Walter. Se venderá.
Ben herkese değer veririm. Ama sen şansını zorluyorsun.
Me preocupan todas las personas, aunque algunas me lo ponen difícil.
Şansını zorluyorsun, Siro.
Estás abusando tu suerte, Siro.
Şansını zorluyorsun. Lanet olsun.
¡ Estás abusando, viejo!
Şansını zorluyorsun, hayatım.
Y así y todo sigues insistiendo, cariño.
Şansını zorluyorsun Zeyna.
Tientas tu suerte, Xena.
- Şansını zorluyorsun, ahbap.
- De acuerdito. - Estás abusando de tu suerte, amigo.
Şansını zorluyorsun Scoob!
¡ No te pases de la raya, Scoob!
- Şansını zorluyorsun.
No entiendes.
- Bana saçmalıklar yaparak şansını zorluyorsun peder.
Padre, está tentando a la suerte con gilipolleces así.
Şansını zorluyorsun.
Vuelve a empujarme.
Senin bu sivri hareketlerine çok tolerans gösterdim. Ama artık şansını zorluyorsun.
Sabes, he sido bastante tolerante con tus observaciones de listo pero te estás pasando.
Şansını zorluyorsun, adamım.
Estás forzando la situación, carajo.
Gerçekten şansını zorluyorsun, bekle bakalım.
En verdad, estás forzando la situación. Espera.
Şansını zorluyorsun Nick.
Estás tentando tu suerte, Nick.
Biliyorsun, gitmemiz için beni ikna ederek şansınız zorluyorsun.
Sabes, te estás arriesgando al persuadirme para que vaya.
Lucia, o kayıkla şansını fazla zorluyorsun.
Lucía, te has arriesgado mucho en ese bote.
Bence şansını fazla zorluyorsun.
Te di varias oportunidades. - No sé qué estás buscando.
Şansını boşa zorluyorsun.
Quiero que salgas de aquí.
- Şansını gerçekten çok zorluyorsun dostum.
- Está tentando la suerte.
- Şansını çok zorluyorsun.
Te gusta arriesgar el pellejo.
Şansını çok zorluyorsun.
Se arriesga mucho, Concejal.
Şansını fazla zorluyorsun.
No te preocupes.
Şansını fazla zorluyorsun, kovboy.
Empujas tu suerte, cowboy.
- Şansını fazla zorluyorsun ufaklık!
Estás abusando de tu suerte, pequeño.
Şansını fazla zorluyorsun, çocuk!
¡ No me comas la polla, joven!
Şansınızı çok zorluyorsun.
Te buscas la muerte.
Ama şansını çok zorluyorsun.
Pero me lo está poniendo difícil.
Şansını çok zorluyorsun, değil mi?
Te esfuerzas tanto, ¿ no?
Carmen, şansını çok zorluyorsun.
Te la estás buscando, Carmen.
- Şansını zorluyorsun Gibbs.
Está presionando mucho, Gibbs.
Şansını fazla zorluyorsun, David.
Estás tentando tu suerte, David.
Eğer, özür dilemeye niyetliysen... şansını fazla zorluyorsun.
Oye, si se trata de una disculpa tu ventana de lanzamiento se encoge rápido.