English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ş ] / Şu işe bakın

Şu işe bakın traduction Espagnol

406 traduction parallèle
- Şu işe bakın, Stevie ve Bayan Verloc.
- Bueno ¡ Stevie y la Sra. Verloc! - Oye Ted. ¡ Mira!
Şu işe bakın.
Vaya, vaya.
Şu işe bakın, yakıt doldurmak için bizi bekliyorlarmış!
¡ Todo ese combustible esperándonos!
Şu işe bakın, şapkamı düşürdüm.
Se me cayó el sombrero.
Şu işe bakın, merhaba.
Vaya, qué sorpresa. Hola.
Şu işe bakın yahu!
Bien, nunca lo hubiera adivinado.
Şu işe bakın.
Bueno, bueno.
Şu işe bakın.
¡ Qué increíble!
Bay Don Birnam, şu işe bakın hele.
Vaya, el Sr. Don Birnam, si no me equivoco.
Şu işe bakın.
¿ Qué le parece?
- Şu işe bakın? Koca adam.
- ¿ Qué se cuenta este hombretón?
Şu işe bakın, eldivenlerim yağ içinde kaldı.
Qué pena, el guante está cubierto de aceite.
Şu işe bakın.
¡ Vaya! ¿ Qué le parece?
Şu işe bakın! Yedi!
Caramba, siete.
Şu işe bakın.
Esto es increíble.
- Hey, şu işe bakın.
- ¿ Quién lo diría?
Şu işe bakın!
¿ Es posible?
Şu işe bakın!
¿ Qué tenemos aquí?
Şu işe bakın! Hep yek.
¿ Qué te parece?
Şu işe bakın, Marty O'Brien'a telefon var.
Llamada telefónica para Marty O'Brien para variar.
Şu işe bakın.
¡ Quién diría!
Şu işe bakın.
Pues, vaya.
Şu işe bakın.
¿ qué es eso?
Şu işe bakın, balinalar.
¡ Qué extraño! ¡ Ballenas!
Şu işe bakın.
Imagínese.
Vay canına, şu işe bakın!
Vaya, vaya, vaya.
- Şu işe bakın. Noel Baba öyle çok hediye getirmiş ki bazılarını dolapta bırakmış.
San Nicolás trajo tantos regalos que tuvo que poner algunos en el armario.
Şu işe bakın!
Sí, ¡ mira quién viene!
Şu işe bakın ki, Joe bu öğleden sonra birini öldürdü.
Por lo visto, Joe asesinó a un hombre esta tarde.
Şu işe bakın, ben de aynı sayıya ulaştım. - 10 ya da 12 kişi.
Eso calculó yo también, unos 10 ó 12.
Şu işe bakın!
Madre mía.
Şu işe bakın.
¡ Cómo eres!
Su ise bakın!
¡ Veo que no es un engaño!
- İşe bakın ki, o da benim arkadaşım.
- Porque yo también soy su amiga.
Bak tatlı kız, ben ise onların nefretlerine vurdum duymaz.
Mirad vos, mi dulce, soy la prueba contra su enemistad.
Cora, şu yaptığın işe bak.
Cora, mira lo que haces.
Bakın şu işe!
Caramba, ¿ qué es esto?
Bak sen şu işe. Gerçekten birinci sınıf bir alet.
Oh, vaya, es asombroso.
Bakın hele şu işe.
Bueno, bueno.
Şu yaptığın işe bak.
El momento ideal para que alguien entre.
Şu işe bakın.
¡ Vaya!
Bakın şu işe.
Vaya, vaya.
Bak, Corey. Bir kere bu işe girdik mi, en yakın su kuyusu 400 mil sonra.
Cuando entremos, el pozo más cercano está a 600 kilómetros.
Nakış işler! Şu yaptığı işe bakın!
Si no fuera por ellos
Bakın şu işe, küçük bir kız daha.
Aquí hay otra niña.
Bakın şu işe!
Qué barbaridad.
Bak şu işe ki ceza da almayacaksın.
Mientras no te suspendan.
Şu işe bak, Sağsınız..
Vaya, que me emplumen si...
Kadın bakımlı olduğu sürece, kocası sabah işe gitmek istemeyecektir.
Si esto continúa, su esposo no querrá irse a trabajar.
- Şu işe bak. Nasılsın?
- Vaya, vaya. ¿ Cómo estás?
Şu işe bakın hele...
Vaya, vaya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]