Anlayacaktır traduction Français
875 traduction parallèle
Bay Carson soğuk bir banyo istediğini anlayacaktır sevgilim.
Tu vas prendre un bon bain froid.
Anlayacaktır.
Il saura.
Jim anlayacaktır, sana yardım eder.
Mais Jim comprendra. Il t'aidera.
Shinkichi yeterince büyüdü öğrenmek için. Anlayacaktır.
Shinkichi est assez grand maintenant pour comprendre la situation.
O'na de ki burada çok önemli bir işin ortasındayım. Yöneticiler toplantısı. Şimdi oradan ayrılamam.Bunu anlayacaktır.
Dis-lui que je suis en réunion et qu'il m'est impossible de partir.
Bunu anlayacaktır. Ama bu hoşuna gider mi bilemem.
Elle comprendra, ça oui, mais ça ne changera rien.
Onu öp ve gittiğimi söyle. Anlayacaktır.
Tu vas bien l'embrasser, et puis tu lui diras que je suis parti.
Kafası çalışıyorsa, kendini aptal yerine koyduğunu anlayacaktır.
Il comprendra qu ´ il a agi comme un sot.
Anlayacaktır.
Il comprendra
- Sanırım niyetini anlayacaktır.
- Je crois qu'elle te comprendra. - Bien.
O bizi anlayacaktır.
Il comprendra.
Mahkeme anlayacaktır bunu.
N'importe quel jury comprendrait.
Anlayacaktır. Benim yaptığımı...
Il croira que je...
- Belki anlayacaktır.
Peut-être qu'il comprendra.
Babam, işi onsuz da halledeceğimizi anlayacaktır.
Il va pouvoir se rendre compte qu'on fait le boulot aussi bien que lui, sans lui.
Lufton beni anlayacaktır.
Lufton devra me chasser.
- Eminim anlayacaktır. - Eminim. - Teşekkürler.
Je suis sûr qu'elle comprendra.
Mektuplarını karıştırdığımızı anlayacaktır.
Il saura qu'on l'a ouverte.
Babalarınız anlayacaktır.
Vu comme ça, ce n'est pas seulement simple, c'est très monotone.
Ama kazın ayağı başka, çok az kişi senin meramını anlayacaktır. - Ya da ne yapmaya çalıştığını. - Kimin umurunda?
Mais peu de gens comprendront ce que tu essaies de dire ou de faire.
Eleman bayağı akıllı, bu telleri görünce anlayacaktır.
C'est un petit malin. Il pourrait voir ces fils et comprendre.
- Oana seni seviyorsa anlayacaktır.
- Ne risque pas de briser ton cœur.
Bunu anlayacaktır.
Le coup du Texas!
Durumu anlayacaktır Amelie, beni işten atmaz.
Il comprendra, Amélie, il ne me renverra pas.
Böyle düşünürse seni anlayacaktır.
Justement, s'il te voyait, il comprendrai ton sacrifice.
Eninde sonunda Clint anlayacaktır.
Clint comprendrait tout.
Kendime devamlı sabırlı ol, kendini tut, sıkıca tut o anlayacaktır diyorum.
Je me disais, patience, retiens-toi. Elle comprendra.
Sen anlamasan da baban bunu anlayacaktır.
Votre père serait d'accord avec moi.
Not ihtiyara ulaşınca, sende kızını ilgilendiren önemli birşey olduğunu anlayacaktır.
Il informe Gateway que vous devez lui parler de sa fille.
Anlayacaktır.
Elle comprendra.
Ama anlayacaktır.
Il comprendra.
Bunu kutusuna koy, benim buralarda olduğumu anlayacaktır.
Mettez-la dans son casier pour qu'il sache que je suis là.
- Eminim beni anlayacaktır.
- Je suis sûre qu'elle comprendra.
Bu bey anlayacaktır belki de.
Ces messieurs comprennent peut-être.
Çocuk sahibi olanlar anlayacaktır.
Vous avez des enfants, vous devez comprendre qu'il faut les aider.
- Herkes anlayacaktır.
On vous approuvera. J'ai dit non.
Gelecek hafta tam burada, bir dizi çok garip olay başlayacak. Öykü, anlaşılmaz ve olağanüstü bir nedenle, başka insanların düşüncelerini okuyabildiğini fark eden genç bir banka memuruyla ilgili. Sonraları bu gücün, başına bir sürü dert açıp, sıkıntıya neden olabileceğini anlayacaktır.
Traduction :
Katil ortaya çıkmazsa, birini daha öldürebilir, hâkim neden yalan söylediğini anlayacaktır.
L'assassin pourrait recommencer s'il n'est pas démasqué. Le juge comprendra ton mensonge.
Dediğinizi yaparsak bizi aradığınızı anlayacaktır.
Il comprendrait que nous sommes prévenus.
Arthur anlayacaktır.
Mais Arthur comprend.
Yeterince değil ama bunlar anlayacaktır.
Pas très bien, mais ils me comprendront.
Yapılması gerekeni anlayacaktır.
Elle nous comprendra.
- Ülkem anlayacaktır.
- Mon pays comprendra.
Gerçek niyetimizi izah edersek kesinlikle anlayacaktır.
Je lui expliquerai la situation. Je suis sûr qu'il comprendra.
Bunu anlayacaktır.
Elle comprend.
Anlayacaktır.
Il comprendra.
Eminim ki bu durumu anlayacaktır.
Il comprendra la situation.
Kocanız bunu anlayacaktır.
Votre mari comprendrait.
Tanrı ne söylemek istedğimi anlayacaktır.
Le Seigneur me comprend.
- Hayır efendim, bunu anlayacaktır.
II comprendra.
"Barney ve ben bu haberi aldığınızda evlenmiş olacağız. Alex anlayacaktır..."
Qu'allons-nous faire?