Arkadas traduction Français
126,949 traduction parallèle
Çünkü gerçekten arkadaş olmayı özledim.
Car ton amitié me manque vraiment.
Arkadaşım Starhaven'ın Evrenin cenneti olduğunu söylemişti.
Un ami m'a dit que Starhaven était la planète la plus idyllique de l'univers.
Açıkça görülüyor ki arkadaşın uzun zamandır Dünya'dan ayrılmamış.
Ton ami n'y est pas venu depuis longtemps.
Ben 14 yaşımdayken bir arkadaşım vardı, Elisa Wilkey.
J'avais une amie à 14 ans, Elisa Wilkey.
Kara çalışma arkadaşınla çıkıyorsun.
Vous sortez avec un collègue.
Baba bu kız arkadaşım Maggie.
Papa, voici ma petite copine, Maggie.
Eski asker arkadaşın için geçmiş araştırması olmayacak.
Pas de vérification pour tes anciens soldats.
Arkadaşım Mon-El ile arayı kapatıyorduk.
Et toi. Je suis juste prends des nouvelles de mon ami, Mon-El.
- Aa, merhaba. - Selam, Winn'in arkadaşı.
Salut ami de Winn.
- Üzgünüm, arkadaşım.
- Je suis désolé, mon ami.
Bir dahakine arkadaşımı tutuklamadan önce haber vermen hoş olur.
Tu vas bien, mon frère? La prochaine fois, un signe de tête serait sympa avant d'arrêter mon ami.
Yani görünmez bir kız arkadaşım var.
Donc, j'ai une petite amie invisible.
Winn Schott ve kız arkadaşı temize çıktı. Bam.
Winn Schott et GF sont exonérés.
Ve bu, arkadaşım, çok güzel oldu.
Et ça, ma chère, c'est en super état.
Söylemem gerek ki dostum Cisco ile aynı boyutta yaşasaydık eminim çok iyi arkadaş olurduk.
Je suis sûre que ce gars, Cisco, et moi serions meilleurs amis, si nous vivions dans la même dimension.
Bu kız arkadaşım Alex.
Voici ma petite amie, Alex.
Evet. DEO yeni tek gözlü en iyi arkadaşını içeri alırken, bunu buldular.
Pendant que le DOE amenait votre nouveau meilleur ami cyborg, ils ont trouvé ça.
Arkadaşına zarar gelmesini istemeyiz.
Nous ne voulons aucun mal à ton amie.
Bahse varım hemen arkadaş olurlardı.
Je parie qu'ils deviendraient vite amis.
Ama iyi arkadaşın Kara seninle gelirse...
Mais si ta bonne amie Kara venait avec toi...
- Sadece arkadaşımla beraberim.
- Je suis venue avec mon amie.
Çünkü çok yakın zamana kadar kız arkadaşın kötü biriydi.
Parce que récemment, ta petite-amie était une criminelle.
Aslında değil çünkü ben buradayım ve o benim arkadaşım ve ne zaman isterse ziyaret edebilir.
En fait, ce ne l'est pas parce que je suis là et que c'est mon amie Et qu'elle peut venir quand elle veut.
Evet bu benim erkek arkadaşım Mike.
Oui, c'est mon petit - ami, Mike.
Selam, bütün evrendeki en harika kız arkadaş nasılmış?
Comment va la plus incroyable petite amie de tout l'univers?
Sadece en iyi arkadaşın olduğu için.
Et seulement parce que c'est ton meilleur ami.
Daima arkadaşın olacağım.
Je serais toujours ton amie.
Sen ve arkadaşın o bankayı soymayı seçtiniz.
Toi et ton ami avez choisi de rentrer dans cette banque.
- Kız arkadaşım nasıldı gençler?
- Comment va ma copine?
İşle alakalı ne olursa olsun, içimde arkadaş olacağımıza dair bir his var.
Vous savez, quel que soit ce qui se passe avec le business, J'ai le sentiment que nous allons devenir amies.
Ben onun kız arkadaşıyım.
Je suis sa petite amie.
- Kız arkadaşımın.
- Il est à ma petite-amie.
Tıpkı Clark'ın arkadaşı gibi.
- Comme les amies de Clark.
- Selam! Marcus, bu benim arkadaşım Kara.
C'est mon amie.
Ama Metropolis'e taşınınca yeni bir arkadaşım oldu.
Jusqu'à ce que je déménage à Métropolis. Et je me suis fait de nouveaux amis.
İşte Marcus, bazen tanıştığın biri arkadaşın olabilir.
Tu vois, Marcus, des fois tu peux rencontrer quelqu'un et ils peuvent devenir ton ami.
Onlar arkadaşım.
Ce sont mes amis.
Beni gerçek bir arkadaşın gibi kabul etmelisin.
J'ai besoin que tu me laisses entrer comme tu laisserais un ami le faire.
- İki arkadaşımız orada.
Nous avons deux amis là-bas.
Erkek arkadaşım ve en iyi arkadaşım.
C'est mon petit-ami et ma meilleure amie.
Ama ikisinin çok yakın arkadaş olduğundan söz ettin, ki bu seni de başkasını da ilgilendirmez.
Vous avez parlé de deux amis très proches. Ça ne regarde personne. Même pas vous.
Bak, firmam ve Başkan'a ulaşmak için uğraşmam konusuna gelince... Evet, 30 küsur yıllık arkadaşımın telefonuma bakacak vakit bulamaması biraz gururuma dokunuyor.
J'ai essayé d'avoir l'attention du Président, et oui, c'est assez humiliant que mon ami de 30 ans ne réponde pas au téléphone.
Kız arkadaşım mısın?
Est-ce que tu es ma compagne?
Şu arkadaşın.
Ton ami.
Karımı alan şeyin aynısı sonra beni de aldı. Ve sanırım şimdi de en iyi arkadaşımı almaya çalışıyor.
Et c'est la même chose qui a enlevé ma femme... puis il m'a enlevé moi... maintenant je crois qu'il essaie d'enlever mon meilleur ami.
O benim arkadaşım ve tıpkı tüm o çocuklar kadar o da kurban.
C'est mon ami et c'est autant une victime que tous ces enfants.
Çünkü o benim arkadaşım.
Car c'est mon ami.
Şimdi, onun bu dünyaya girmesine izin verecek ne yaptım bilmiyorum. Ama arkadaşımı almasına izin vermeyeceğimi biliyorum.
Donc je ne sais pas ce que j'ai fais pour libérer ça dans ce monde, mais je sais que je ne vais pas la laisser l'anéantir.
Şimdi neden arkadaş edinmeye dönmüyorsun.
Maintenant pourquoi ne retournerais-tu pas te faire des amis.
Arkadaşım Davina, bu kokuyu duyarsam gizlenmiş şeyler olabileceğini öğretmişti.
Mon amie, Davina, m'a dit, si tu sens ça Il y a des chance que quelque chose ai été occulté
Burada da en iyi arkadaşım Maritza var.
Et ici, c'est ma meilleure amie, Maritza.
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkadaşımdı 18
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkadaşımdı 18