English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bana da ver

Bana da ver traduction Français

675 traduction parallèle
Bana da ver.
Donne-moi ça.
Hey, bana da ver.
Passe-la-moi.
Bana da ver. Ben de içmek istiyorum.
J'en veux aussi.
Şundan bana da ver.
Donne-m'en un coup.
Bana da ver yoldaş.
Donne-m'en quelques-unes, camarade.
Bana veda öpücüğü ver Mac... Hala beni biraz da olsa seviyorsun, değil mi?
Embrasse-moi avant de partir, Mac---Tu m'aimes toujours un peu, n'est-ce pas?
Bak, bana biraz bandaj ver sonra da beni hiç görmemiş ol.
Donnez moi des pansements et oubliez que vous m'avez vu
Bana da biradan ver, olur mu?
Sers-m'en une.
- Biraz da bana ver.
- Un petit peu.
Dan, şunları al da incele. Sonra bana haber ver.
Prenez ça et donnez-moi votre réponse.
Bana bir parça sosis ver, ona da su ver.
Du saucisson pour moi et de l'eau pour lui.
Bulunca bana da haber ver?
Et tenez-moi informé.
Boş ver onu da bana biraz para ver. Dışarı mı gidiyorsun?
A propos, donne-moi des sous.
Bir şey daha. Lütfen bana asla siyah saten giyip inci kolye takmayacağına dair söz ver ya da 36 yaşında olmayacağına.
Et puis, promettez-moi de ne jamais porter de satin noir ou de perles et de ne jamais avoir 36 ans.
Pekâlâ. Bana birkaç yüzlük ver ve bu da sende kalsın.
Bon, donne-moi 200 $.
Kendimi toparlamam için bana beş dakika ver, ondan sonra da beni bir daha asla görmeyeceksin.
Laisse-moi retrouver mes esprits et je sors de ta vie.
Bana şu şişeyi ver, biraz da pamuk.
Passez-moi du coton et ouvrez ce flacon.
Bırak şimdi onu da bana bir içki ver.
Arretez, et servez-moi un verre.
Bana da aynısından ver.
Servez-moi la même chose.
Çok kibarsın be. Ver bana onları da kemeri dayayınca nasıl konuşturuyorum bak göstereyim!
- Chef vous êtes trop gentil avec eux, donnez les moi je vais les faire chanter ce sont des criminels.
Bulduğunda bana da haber ver.
- Quand vous le saurez, dites-le-moi!
Bana da buz gibi bir bardak bira ver.
une bière fraîche pour moi.
Bana bir bardak ve birkaç da puro ver. Burayı terk et.
Donnez-moi un verre, des cigares et sortez.
Âdil ya da değil, çabuk onu bana ver, seni yaşlı bunak.
Juste ou non, donne, vieil avare!
Bana da dolu bir tane başka şişe ver.
Donnez-moi une autre bouteille. Une pleine.
Bana da bir sigara ver. - Tabi.
Passe-moi une cigarette.
- Bana da ver George.
Sers m'en un aussi, George.
Ona aynısından bir tane daha ver. Bana da bir Cin.
Remets-lui ça.
Sen, Keltoş, Çantasını arakla. Hemen git ona ver, o da bana verecek.
Toi, le "Tondu", tu lui fauches sa musette, tu files et tu la passes à celui-là, et lui me la refile.
Cleveland'da bize katılabilirsin. Bana oranın adresini ver.
Rejoins-nous à Cleveland.
Bir ısırık da bana ver.
Donne!
Ya da artık beni sevmiyor musun? Cevap ver bana!
Ou alors, tu ne m'aimes plus?
Hadi, silahını ya çek ya da bana ver.
Allez, dégaine ou donne-le-moi.
- Biraz da bana ver, Costantina!
Dis donc, Costantina... Allez...
Kazandığın parayı da bana ver, doğru insanlara ulaşmasını sağlayacağım.
Donnez-moi vos gains. Je les restituerai...
Bana madalya yerine kadını ver. Ya onu bana verirsin ya da Columbus'u öyle bir anlatırım ki sipere giren sen olursun.
Je veux la femme au lieu de la médaille... sinon je crache le morceau pour Columbus.
Şimdi yanımdasın. Bana da piyano dersi vereceğine ve Cho'yu kucakladığın gibi beni de kucaklayacağına söz ver.
Donnez-moi des cours de piano et prenez-moi dans vos bras comme Cho.
- Bana da mild ver, Charlie.
- Une autre, Charlie.
Orada dikilip durma da bana bir öpücük ver.
Ne reste pas planté là! Viens m'embrasser.
Mavisakallı Sihirbaz bana da havaifişek ver.
- Aimable barbiflore, passez-moi les pétards!
O da seni sevecektir. Hadi ama. Bana o pulları ver.
Et elle vous aimera Allez, donnez-moi les timbres.
Bunu Susan'a ver, o da çıktığında bana versin.
Quoi? Passez-le à Susan, elle pourra me le donner.
Bana da bir yudum ver.
Donne-moi à boire.
Tank parkına in ve ikimizi de kayıt ettir. - Ama... - Sonra da bana haber ver.
Essaie de récupérer un tank et viens me faire ton rapport.
Hey, bana da bir kutu ver.
Donne-moi une boîte.
Kaldır şunu da bana bir sigara ver.
Range ça et donne-moi une cigarette.
- Öğrenirsen bana da haber ver.
- Faudra me le dire.
Hep gençlere olmaz, azıcık da bana ver.
Prends une pause des jeunes et penses un peu à moi.
- Biraz da bana ver.
- Donne-m'en un peu.
- O karpuzdan biraz da bana ver! - Hayır! Vermem!
- Donnez-moi un peu de melon.
Ödemek istiyorsan bana tohum ver, yeni aletler ver, at ver, ölmüş oğlumu dirilt, ya da şu iğrenç savaşı durdur!
Si vous voulez payer, faites-le en graines ou en nouveaux outils, offrez-moi un nouveau cheval, ramenez mes fils d'outre-tombe ou arrêtez cette sale guerre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]