Bana öyle geldi traduction Français
282 traduction parallèle
Bana öyle geldi ki, Bay Hunter oldukça garip davrandı.
M. Hunter s'est comporté étrangement.
Bana öyle geldi ki, annen çok erken aradı.
Il devait être bien tôt!
Ya da bana öyle geldi.
Du moins c'est ce qui me sembla. Je n'arrivais pas à dormir.
- Bana öyle geldi. - Belki de öyledir.
- C'est possible.
Bir kaç manga olabilir. Sabah bana öyle geldi.
Sûrement quelques escouades.
- Bana öyle geldi.
- Oui, plutôt plus.
- Bana öyle geldi.
Pourtant, à moi il me semble que oui.
Bana öyle geldi. İlk buluşmaları olduğuna ısrar etti ama ikinci veya üçüncü buluşmaları olduğuna bahse girerdim.
À mon avis ils s'étaient déjà rencontrés.
- Bana öyle geldi o herhâlde.
- J'ai dû l'imaginer. Merci.
Bana öyle geldi ki, o gece dansta Buzz'dan kaçıyordun.
J'ai eu le sentiment, ce soir-là, au bal, que vous évitiez Buzz.
Bana öyle geldi ki... sanki arabayı o ağaca bilerek sürdü.
Pour moi, elle a délibérément visé cet arbre.
Özellikle bulunmuş değil, ama bana öyle geldi ki, insanda en çekici bulduğu nokta buydu.
Pas directement, mais j'ai eu l'impression que c'est le trait humain qu'elle a préféré.
Ne bileyim, bana öyle geldi belki de.
Légèrement distant, nec.
Bilmiyorum, bana öyle geldi.
- Je sais pas, mais il est drôle.
Ve ben bunu gördüğümde, bana öyle geldi ki, vay be, belki de Bay Haynes'în kafasında bu okula kız çocukların alınması fikri vardı.
Quand j'ai vu ça, ça m'a frappé. M. Haynes voulait peut-être ouvrir l'école aux filles.
Hayır, sadece bana öyle geldi ki...
- C'est juste que...
- Bana öyle geldi de ondan. Değil mi?
- Pourquoi avez-vous dit "génial"?
- Öyle mi? Bence öyle. Bana öyle geldi.
C'est ce que je pensais.
Bana öyle geldi.
C'est vous qui avez l'air malheureux.
Bana öyle geldi.
Moi, je crois que c'était ça.
- Bana öyle geldi demek ki.
J'ai cru...
Bunlar vardı... ama bana öyle geldi ki, dahası da vardı ve bunu hepimiz biliyorduk.
Il parlait de ces choses, mais il me semble maintenant qu'il y avait autre chose et nous le savions tous.
Bana öyle geldi ki, o kayalar bana kahkahayla güldü.
Les roches me riaient au nez, je le sentais.
Bana öyle geldi ki... bir sahte hikaye uydurulmaktaydı. Tıpkı bir Gizli Operasyondaki gibi.
Ça ressemblait au genre de couverture qu'on fabriquait, dans les Black Ops.
Bana öyle geldi.
C'est mon impression.
- Bana öyle geldi. - Şey, en azından uyuyacak.
- Au moins, il va dormir.
Bana öyle geldi ki, onun sonsuza kadar yaşaması gerekti.
Et il me sembla, qu'elle dût vivre pour l'éternité.
- Kesinlikle bana öyle geldi.
- C'est ce que je vois, en tout cas.
- Bana da öyle geldi.
- Moi aussi!
Bana da öyle geldi.
C'est ce qui me semblait.
- Max öyle bir söyledi ki, kesinleşmiş gibi geldi bana.
Max avait l'air sûr de lui.
Bana da aynen öyle geldi.
C'est aussi mon impression. Qui est donc ce type?
- Bana da öyle geldi.
- Je trouve aussi.
Bana hep öyle gibi geldi.
C'est tout comme.
Bana öyle geldi.
A moi, il me semble que oui.
- E vitamini gibi geldi bana. - Öyle, Bay Rosen.
- On dirait de la vitamine E.
Hareketlendin mi birden, yoksa bana mı öyle geldi?
Je rêve ou tu fais ça machinalement?
Evet, bana da öyle geldi.
T'en as bien la tête.
"Bana da öyle geldi" demeyi bırak, yoksa seni bir dikişte bitiririm.
Ne dis pas ça! Sinon je te descends.
Bana öyle geliyor ki, birşeyleri düzeltmenin zamanı geldi.
Je pense qu'il est temps de rétablir la vérité.
- Veda mı ettin, bana mı öyle geldi?
Alors, dis-nous adieu.
Birisi çığlık mı attı yoksa bana mı öyle geldi?
Qui a crié? Ou je me trompe?
Geldi ama Eve ile beraberdi. İnan bana, tek başına hiç gitmez oraya. Ben öyle düşünmüyorum.
J'ai juste dit qu'il ne viendrait pas seul.
Sıra bana geldi, öyle değil mi?
A moi de blinder, non?
Bana öyle gibi geldi.
On le dirait bien.
Bana öyle gibi geldi.
C'est ce qu'on dirait.
Bana mı öyle geldi yoksa şimdiye kadar gördüğün en çirkin bebek miydi?
Est-ce que je vois mal, ou est-ce qu'il s'agit du bébé le plus laid qui soit?
Bana mı öyle geldi yoksa kibarca kovulduk mu?
Je rêve ou il nous a envoyé bouler?
Eminim, onlar çok harika insanlar, ve kesinlikle bana da öyle görünüyorlar ama... onlar ile bizlerin arasında ki farkı kabul etme zamanı geldi.
En tout cas, ils semblent l'être, mais il est temps pour vous d'accepter que vous êtes différente.
Bana da öyle geldi.
- On dirait bien.
- Burası sıcak mı yoksa bana mı öyle geldi?
Il fait chaud ou c'est moi?
bana öyle bakma 161
bana öyle geliyor ki 117
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle söyledi 23
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
bana öyle geliyor ki 117
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle söyledi 23
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48