Bayılıyor traduction Français
1,742 traduction parallèle
Hatunlar buna bayılıyor.
Les filles sont réceptives à ça.
Altı tane açık büfe, mezeler biftekler, bir tane kara dut reyonu, Natalie bayılıyor onlara.
6 open-bars, de la nourriture chinoise, de la viande, un comptoir PinkBerry,
- Hayır, annemin bir sürü randevusu oluyor, çünkü adamlar MS'e bayılıyor.
- Non, maman sort beaucoup, les gars aiment la SEP.
- Cümbüşe bayılıyor bu herifler.
- 0ui, ce peuple qui adore ces orgies.
- Hayır. - Ben de. Ama kadınlar bu filme bayılıyor.
- Eh bien, moi non plus, mais les femmes adorent ce film.
Resepsiyon memurları bunlara bayılıyor.
Les réceptionnistes adorent ça.
Zoe buraya bayılıyor.
Zoe se plaît, ici.
Taze pişmiş rhubarb kekinin kokusuna bayılıyor. Ve aşık olmaktan korkmuyor.
Il adore l'odeur des tartes à la rhubarbe et n'a pas peur d'aimer.
Kızım şarkılarınıza bayılıyor.
- Ma fille adore vos chansons.
Bu kovboy, kamçısını kalabalığın göbeğine sallıyor ve herkes buna bayılıyor!
Ce cow-boy se donne tout entier à la foule, qui adore ça!
Olayları dramatize etmeye bayılıyor.
Et elle a tendance à tout dramatiser.
Evet, sporcular gerçekten buna bayılıyor.
Les boulets adorent ça.
O kameraya bayılıyor.
Elle lâche pas sa caméra.
Çocuklar sana bayılıyor.
Les enfants sont fous de toi!
Yataktayken onu mırıldanmaya bayılıyor.
Elle aime les fredonner quand on est au lit.
Düşünsene bahar gelmiş, pencereler açık ve bir top içeri girip tanığa çarpıyor... Yaşlı bir kadın bayılıyor.
Au printemps, avec les fenêtres ouvertes, un ballon a frappé un témoin à la tête, une vieille dame, qui s'est évanouie.
Ayrıca hayranlarım dansetmeme bayılıyor.
Et mes fans aiment quand je danse.
Çünkü fikir vermeye bayılıyor.
Il adore donner son avis.
Banyoya bayılıyor.
Elle adore nos toilettes.
Herkes nefret ediyor Geçit Töreni'nden. Ama "Adli Tıp" izleyicisi Marilyn Vos Savant'larına bayılıyor.
Tout le monde déteste "Parade", mais le public de "Crim9 Lab" adore leur Marilyn Vos Savant.
İnanılmaz bir şey, minik kız kardeşine bayılıyor.
C'est incroyable! Il est dingue de sa petite sœur.
Ama Hint sinemasına bayılıyor. Hakiki karanlık Hint sinemasına.
Oui, mais elle aime le cinéma indien, indien et très obscur.
O minik şeye bayılıyor.
Elle adore ce petit joujou.
Müziğe bayılıyor. Şarkı söylemeyi öğreniyor.
Est-ce que Jerry aime la musique?
Hımm... kana gerçekten bayılıyor, değil mi?
Il aime vraiment le sang, n'est-ce pas?
Karısına 1993'den beri dokunmuyor, Cumhuriyetçi kartinge bayılıyor.
Hugo Boss. Ne touche plus sa femme depuis 93, vote RPR, adore le karting.
- Çocuklar bayılıyor.
- Les petits adorent.
Çocuklar ona bayılıyor.
Les enfants l'adorent.
Torunlarım senin filmlerine bayılıyor.
Mes petits enfants adorent vos films.
Amerika ona bayılıyor ve ben de bayılıyorum.
L'Amérique l'aime, moi aussi.
Çok da şirin biri ve kızlar ona bayılıyor.
Il est très mignon. Les filles l'adorent.
Mobiletini ittirdiği için tutuklandı ve kaka yaptığında bayılıyor.
Il a poussé un scooter, - et il s'évanouit quand il fait caca.
Müziğine bayılıyor hakkında yazılan bütün kitapları okudu.
Il connaît sa musique par coeur et a lu tout ce qui le concernait.
- Çocuklar müziğe bayılıyor.
Les enfants adorent la musique.
12-24 yaş arası kadınlar adamıma bayılıyor.
Les femmes entre 12 et 24 ans... adorent mon gars.
Karnabahara bayılıyor.
Il ou elle est complètement accro au chou-fleur.
Sonbahara sen de bayılmıyor musun?
Tu trouves pas ça génial, l'automne?
- Arkandaki etikette Ebay yazıyor.
- L'étiquette dans le dos est marquée E-Bay.
Dün Bay Johnson'un tezgahının yanında bir saat dikildim, o çay deli gibi satılıyor!
J'ai été à son comptoir pendant une heure hier et il le vendait à pleines poignées!
Bay Carter tüm servetini sana bırakıyor, reşit olduğunda.
Mr Carter vous a légué la totalité de sa fortunr quand vous aurez l'âge.
"Sizi uyarıyorum Bay Boris Yuzhin". "Bay Sergei Motorin ve Bay Valery Martynov... gizli servislerimiz tarafından kullanılıyor".
Sergei Motorin et Valery Martynov ont été recrutés par nos services secrets.
Katılıyor musunuz, Bay Ronald?
N'est-ce pas, M. Ronald?
Bay Gregory, biz silahlarımızı bugün bıraksak, ırkçı rejiminizin halkımıza uyguladığı şiddete son vereceğine gerçekten inanıyor musun?
M. Gregory, pensez-vous vraiment que si nous déposions les armes, notre peuple ne subirait plus la violence de l'apartheid?
- Bayılıyor.
- Oui.
Yarış pistinde Bay Hobbs'la çekilmiş bir fotoğrafınızı bulduk. Yanılıyor olmalısınız.
Vous étiez aux courses de lévriers avec M.Hobbs.
Zihin Sökücü bir gönüllü arıyor, Bay Patates Kafa adıyla bilinen illüzyonunu gerçekleştirmek için.
Le Tordeur d'esprits demande un volontaire pour accomplir l'illusion connue sous le nom simple de M. Patate.
Bu şekilde yolculuk etmeye bayılırdık hatırlıyor musun?
Tu te souviens quand on aimait voyager comme ça?
Çocuklar bir şekilde buna bayılıyor, o yüzden...
C'est ce genre de gamin tordu de toute façon, alors...
Laverne, affedersin, bu bu Bay Peterson, genç bayanın babası, tahmin edeceğin gibi olanları atlatmakta oldukça zorlanıyor.
Laverne, excuse-moi, voici M. Peterson. Il est le père de la jeune fille. Comme tu peux l'imaginer, c'est très difficile pour lui.
Chicago'lu çocukların Bay Met'i dövdüğü yazı hatırlıyor musun?
Tu te souviens l'été dernier quand ces gars de Chicago avaient tabassé la mascotte des Mets?
Birincisinde beceremezsen. Burada Bay ve Bayan Whitford'a şehir kulübünün polo sahasında ateş edildiği yazıyor.
Si la première fois tu n'y arrives pas... ça dit ici qu'on a tiré sur M. et Mme Whitford à l'extérieur du country club.
bayılıyorum 60
bayıldım 246
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılacağım 23
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29
bayılacaksınız 29
bayıldım 246
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılacağım 23
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29
bayılacaksınız 29