English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Başarabilirim

Başarabilirim traduction Français

317 traduction parallèle
On seçme adamla başarabilirim.
Avec dix de mes hommes, je ne peux échouer. "
Endişelenme. Bunu aldıktan sonra ne olsa başarabilirim.
Ne vous en faites pas, après ce télégramme, je me sens en pleine forme.
Şeytana uymamayı başarabilirim.
Je peux résister à la tentation.
Ama eğer bana güvenirsen, bunu başarabilirim.
Mais avec votre confiance, je réussirai.
Başarabilirim.
Je peux le faire.
Benim için fazla kurnazsınız. Ben sadece dürüst olmayı başarabilirim.
Je vais être franc avec vous.
Ama yüzde bir ihtimalle başarabilirim.
J'ai une chance sur cent d'y arriver.
Ben başarabilirim, efendim.
Elle ne me tuerait pas.
Umarım bunu karanlıkta başarabilirim.
J'espère y arriver sans encombre.
Başarabilirim. Ama bugünün emirlerini almalıyım. Ya alamazsanız?
Je pourrais y être... ll faudrait l'ordre aujourd'hui.
Bana yardım edersen, belki başarabilirim.
Si vous m'aidez, j'y arriverai peut-être.
İki pirinç topağı yetmez ama Ayuzawa'nın evine gitmeyi başarabilirim.
J'ai encore plus faim que tout à l'heure. Mais je devrais tenir jusque chez Ayuzawa.
Başarabilirim. Cesaret verici.
Les résultats sont encourageants.
Suda başaramadığımı belki başka bir şeyde başarabilirim.
J'ai échoué avec l'eau, mais peut-être réussirais-je avec un aliment.
Oradan başarabilirim.
De là, je pourrai me débrouiller.
Hayatta kalmayı başarabilirim. Kendimi ilk defa rezil etmiyorum.
Ce n'est pas la première fois que je me tourne en ridicule.
Ama güzel, yeni bir dilberle ben bol bol sevişerek bu dünyadan kaçmayı bile başarabilirim.
Avec une jeunesse, je quitterais ce bas monde en tringlant trop aussi.
İkiliyi başarabilirim.
double pirouette, n'est-ce pas? tu peux n'en faire qu'une.
Bunu seninle başarabilirim.
Je veux aller jusqu'au bout avec toi.
Sanırım yardım olmaksızın da başarabilirim.
Je vais la porter tout seul, ma caisse.
İdare etmeyi kesebilirim, gece karanlığında bir buzağıyı... bile damgalamayı başarabilirim ama senin gibi genç bir kadınla... aynı sahneden başa çıkamam.
Je peux découper un bouf... je peux marquer un veau de mon monogramme... dans la nuit la plus noire qu'on ait vue... mais j'ai du mal à paralyser une belle femme comme toi... de mon éloquence.
Kilisede başarabilirim.
Dans une église, ça pourrait marcher.
Henüz değil, ama babam ve abim başarmışlardı. Sanırım, ben de başarabilirim.
Non, mon père et mon frère l'ont surmontée, moi aussi, je l'espère.
Bu demek ki her şeyi başarabilirim.
Alors, ça veut dire que je peux tout réussir?
- Bunu ayarlamayı başarabilirim.
- Je peux arranger ça.
Burada kış ağır olur ama başarabilirim.
C'est un peu dur l'hiver, mais je me débrouille.
- Başarabilirim.
- Je vais y arriver.
Başarabilirim.
- Lance un appel radio.
Yani cinayeti işleyip yakalanmamayı nasıl başarabilirim?
Comment tuer et ne pas se faire prendre?
Bunu en iyi taktik panelinden başarabilirim.
Il est préférable que je reste à la console tactique.
Bu diski Atılgan'a yüklemeyi başarabilirim.
Je pourrais transférer ces disques durs à bord de l'Enterprise.
Bunu en iyi taktik panelinden başarabilirim.
Rien n'est tout à fait comme on l'espérait.
- Başarabilirim George...
Je peux y arriver.
Şu pantolonu indirirsem başarabilirim.
Il faut encore que j'abaisse ce froc à la con.
- Merak etme, bunu başarabilirim.
- Je m'en occupe.
Başarabilirim!
Je vais y arriver!
Peki, onun zavallı, kırgın babası onu etkileyememişse, Bir yabancı olarak ben nasıl bunu başarabilirim?
Si son père n'arrive pas à la convaincre, comment pourrais-je mieux faire?
Altı yardı başarabilirim.
Je sais que je peux y arriver.
New York'a gidiyorum. Orada bir şeyler başarabilirim, Vince.
Si j'allais à New York, je pourrais y arriver.
Başarabilirim.
C'est sûr.
Sanırım başarabilirim.
Je crois que je pourrai y parvenir.
- Yapma koç, başarabilirim.
- Coach, je peux le faire.
Bunu ne zaman başarabilirim?
Facile à dire!
Garanti veriyorum, 15 dakika içinde, bunu başarabilirim.
Je te ferai jouir, c'est garanti.
Ama tek başıma olursam başarabilirim. Bana güven.
Fais-moi confiance!
Bunu başarabilirim.
Je peux y arriver.
Benim ne kadar güçsüz olduğumu düşünürlerse, belki de beni arkalarında bırakırlar. Orada duran konsolu karıştırmayı başarabilirim.
Peut-être qu'ils me laisseront et je pourrai approcher cette console.
Başarabilirim. Benden istediğini yapmak istiyorum.
Je veux seulement lui donner ce qu'il attend.
Buraya taşınmamın bir nedeni de nasıl iyi olduğunu görmek için, ve anladım ki eğer sen başarabildiysen, ben de başarabilirim.
Je suis venu ici en partie à cause de ta réussite. Si tu y es arrivé, pourquoi pas moi?
- Kesinlikle başarabilirim...
Je sens que je deviens hargneuse.
Başarabilirim.
Je peux y arriver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]