English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Başaramayacaksın

Başaramayacaksın traduction Français

203 traduction parallèle
Başaramayacaksın Bayan Andrews.
Vous ne parviendrez pas à vous échapper, mademoiselle Andrews.
- Bu işi başaramayacaksın.
- Vous n'y arriverez pas.
Benleyken bir şeyler başaramayacaksın.
Attends qu'il ait eu un succès. " Tu n'auras jamais de succès avec moi alentours.
Ama artık başaramayacaksın.
Mais tu n'y arriveras plus.
Asla başaramayacaksın.
Tu ne réussiras jamais.
Başaramayacaksınız!
Vous n'y arriverez jamais!
Sen de başaramayacaksın.
Benny n'était pas une poule mouillée, regarde comment il a fini.
Bunu başaramayacaksın, Link.
Tu ne t'en sortiras pas, Link.
Başaramayacaksın.
Tu ne t'en sortiras pas.
Başaramayacaksınız, Hank.
Tu ne t'en tireras jamais, Hank.
Başaramayacaksın Morgan.
Vous n'y arriverez pas Morgan.
Asla başaramayacaksınız.
Vous n'y arriverez pas!
montunu çıkar. Hiçbir şeyi başaramayacaksın.
Gardez votre manteau, vous allez vite repartir.
Deneyin bütün masraflarını ödemeye varım, bahse girerim ki başaramayacaksın.
Je vous parie tous les frais de l'entreprise que vous échouerez.
'Kapatmamayı deneyeceksin ama başaramayacaksın'
Lourdes. Vous ne pouvez ouvrir les yeux.
Lakin hiçbirşeyi başaramayacaksın.
Mais vous allez réussir à rien.
Bu kez başaramayacaksın.
Cette fois-ci tu ne t'en sortiras pas!
Bu kez başaramayacaksın, Varsh.
Pas cette fois, Varsh.
Asla benim gibi olmayı başaramayacaksın.
Vous ne réussirez jamais à devenir comme moi.
Asla başaramayacaksın.
On réussira jamais, là!
Sen de başaramayacaksın.
Tu échoueras, toi aussi.
Ama başaramayacaksınız.
Vous n'y arriverez pas.
Asla başaramayacaksın Jake. Hayır, yapabiliriz.
- Tu ne vas pas y arriver, Jake.
Başaramayacaksın.
Vous ne réussirez pas.
Başaramayacaksın.
Vous n'y pensez pas.
Ama başaramayacaksın, kralı geri getirmeyi.
Tu ne réussiras pas à ramener le Roi!
"Stalin'in başaramadığını, sen de başaramayacaksın."
"Ce que Staline n'a pas réussi à faire tu n'y arriveras pas non plus."
Rahatsız edip gardımı düşüreceğini sanıyorsan başaramayacaksın.
Si vous vous imaginez que vous me mettrez mal à l'aise, vous vous trompez.
Başaramayacaksın.
Tu échoueras.
Bahse girerim bu odanın dışına çıkmayı başaramayacaksın.
Je parie que tu ne réussiras pas à sortir de cette loge.
Çünkü bence sen, hiçbir şeyi başaramayacaksın.
Parce que votre projet est mort-né.
Samimi düşüncemi soracak olursanız başaramayacaksınız.
Si vous voulez mon avis sincère, vous ne réussirez pas.
- Asla başaramayacaksın.
Tu ne t'en sortiras pas.
Haydi, başaramayacaksın!
Allez, tu n'y arriveras pas.
Bu sefer başaramayacaksın dostum.
Tu n'y arriveras pas, cette fois.
- Belki de başaramayacaksın!
- Peut-être vous ne réussirez pas...
Ama yemin ederim başaramayacaksın.
Mais je te promets que tu ne t'en tireras pas.
Ama onu benden almayı asla başaramayacaksın.
Jamais vous ne me l'enlèverez.
Asla başaramayacaksın!
On a dépassé les 80 km / h.
Beni o fare deliğinden farksız yere tıkmayı asla başaramayacaksın.
Las Vegas! Tu ne me traîneras pas dans ce trou à rat, même avec un filet.
Sarhoş ve yalnızsın. Bunu tek başına başaramayacaksın.
Continue a courir et tot ou tard tu finiras... comme ton pere :
Başaramayacaksınız.
C'est râpé.
Başaramayacaksın.
Pas si facile!
Bunu asla başaramayacaksın diğer mola yerine ulaşamayacaksın.
Tu n'arriveras jamais au prochain point de contrôle.
Başaramayacaksınız.
Vous n'arriverez à rien.
Başaramayacaksın!
Tu n'y arriveras pas!
Bunu başaramayacaksınız.
Vous ne passerez pas.
Başaramayacaksın!
C'est sans espoir.
Asla başaramayacaksın!
Vous n'y arriverez jamais.
Asla başaramayacaksın.
Tu n'y arriveras pas.
Başaramayacaksın.
Tu n'y arriveras pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]