Bell traduction Français
2,264 traduction parallèle
- Vay be. Manzarası da Taco Bell, ama yine de manzara işte.
C'est sur un Taco Bell, mais quand même.
Albay Bell'in adamlarını mı?
Les hommes du colonel Bell?
Senin onu gönderdiğin o Meksika cehenneminden kurtardıktan sonra Albay Bell bana borçlandı.
Le colonel Bell me devait une faveur après que je l'ai secouru de cet enfer mexicain où vous l'aviez envoyé.
Albay Bell gibi bir pislik verecek.
Une ordure comme le colonel Bell le peut.
Savcı yardımcısı Bell'e Billingsley dosyasını sorun.
Très bien, parlez au procureur Bell. Voyez ce qu'il sait sur l'affaire Billingsley.
Son işim de bir Taco Bell express dükkânındaydı.
Mon dernier boulot était dans un Taco Bell Express.
Ama sonra, normal bir Taco Bell oldu ben de ne bileyim, devam edemedim
Puis c'est devenu un Taco Bell normal, et j'ai pas pu tenir.
Benim evimden Taco Bell'in görülebildiğini söylemiş miydim?
J'ai déjà dit que mon appart a vue sur un Taco Bell?
- William Bell bu adamın iki evren arasında bir geçit açacağını söyledi.
Bell m'a dit que Newton essaierait d'ouvrir un portail depuis notre univers vers l'autre.
Nina Sharp'ın şirketi Massive Dynamic'in kurucusu ve CEO'su William Bell adında biri. - Duymuş muydun?
La société de Nina Sharp, Massive Dynamic... son fondateur et PDG s'appelle William Bell, ça vous parle?
Bell diye biliniyor.
Le pote de Bell.
Bell de bir saat kadar önce geldi.
Bell depuis 1h.
Bell'de de 45'lik bir Colt. Anlaşıldı.
Et Bell brandit un Colt.45.
Bell biraz daha buz getirdi.
Bella vient d'apporter plus de glaçons.
İntihar görevinde misin Bell?
Tu veux crever, Bell?
Pekala, oteldeki izleme ekibi ayrıldıklarında Everett ve Bell'i takip edecek.
L'équipe de surveillance qui est au casino suivra Everett et Bell à leur départ.
Bell, gidelim dostum.
Bell, on se casse.
Parti bitti. Bell ne oldu?
C'est quoi le 20 sur Bell?
Bell'i o kalabalıkta hâlâ arıyorlarmış.
Ils cherchent encore Bell dans la foule.
The Bell Gal And Her Dixieland Boys'u?
The Bell Gal and Her Dixieland Boys? Oui, Big Eye Louis.
- Evet, Walter ve Bell'in Cortexiphan deneyi yaptığı çocuklar.
D'autres enfants des tests de Walter et Bell.
Bell bir şekilde gidip gelme yolunu bulmuş. Ama tam olarak nasıl yapıyor, bir bilgimiz yok.
Bell a réussi à traverser plusieurs fois, mais on ignore comment il a fait précisément.
Birkaç saniyeliğine gördüm ya da Bell beni çekti.
Je suis partie quelques secondes ou Bell m'a tirée.
Evet ama Nina Sharp'la konuştum, o da William Bell'e mesaj gönderip ondan bizimle saat 16 : 00'da Grayshot Köprüsü'nde buluşmasını istedi.
Nina Sharp a envoyé un message à William Bell pour qu'il nous retrouve à Central Park.
Yani Bell orada onlar için yapmış olabilir.
Bell a pu la fabriquer de l'autre côté.
- Ayrıca Nina, Bell'in mesajları alıp almadığını da bilmiyor. - Evet.
Nina ne sait pas si Bell reçoit ses messages.
Ama şansımız varsa bir ihtimal William edebilir.
Avec de la chance, Bell pourra l'aider.
William Bell'i görüyor musunuz?
Vous voyez William Bell?
Bunu, "Saved By the Bell" in tekrarlarını izlemek için saatlerini harcamış olan kız mı söylüyor?
Toi qui regardais en boucle - Sauvés par le gong? - Vraiment?
Tinker Bell'i mikrodalga yapan sensin. Ben sadece parçaları birleştirdim.
C'est toi qui as fait cuire la fée Clochette.
Her neyse, Tinker Bell'ler peri anlıyorum.
D'accord, Clochette est une fée.
Hatırlıyor musun, sen nezle olmuştun ve bütün gün yatakta kalıp arka arkaya Saved By The Bell bölümlerini izlemiştik?
Tu te souviens quand tu avais la grippe et qu'on est restés au lit à regarder l'intégrale de Sauvés par le gong?
O zaman Taco Bell'e gidelim.
- Il pleut. Alors allons au Taco Bell.
Bu benim sisli Enron Field'da, Pac Bell'de, sonra SBC ve şimdi de AT ve T Parkı'nda oynayarak büyüdüğüm oyun değil.
C'est pas le jeu de mon enfance. On y jouait sur le terrain boueux d'Enron Field, ou PacBell, puis SBC, et maintenant ATT Park.
"Catcher in the Rye" ın ilk baskısı ve de imzalı "For Whom Bell Tolls".
Une 1re édition de L'Attrape-Cœur et de Pour qui sonne le glas.
Londo Bell'den bir gemi, Sleeve'lerle rotası üzerinde karşılaşmış.
Un des croiseurs de Londo Bell a effectivement intercepté les "Manchettes".
Londo Bell?
C'est Londo Bell!
Londo Bell'dekiler koloninin etrafını sarmış!
Londo Bell va encercler la colonie!
Londo Bell burada.
C'est Londo Bell.
Az önce ne dedim ben? Gracie Bell'e sen bakacaksın ve barbeküyü de sen kuracaksın.
Tu t'occuperas de Gracie et du barbecue.
Ben William Bell.
Je suis William Bell.
- Üzgünüm Bay Bell ama- -
- Désolé, M. Bell, nous devons...
- Bell burada mı? Evet, burada.
- Belly est ici?
Ya da bu taraftaki William'la?
Ou plutôt... avec le William Bell de ce monde?
Hayır. Bu taraftaki William Bell gençken bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş.
Il semblerait que le William Bell de ce monde ait été tué lors d'un accident de voiture, plus jeune.
Ve Bell'e gelirsek, onun profili daha da rahatsız edici.
Le profil de Bell est assez inquiétant.
Yani bas git. - Belly Bell!
- Belly-Bell!
Bell bize ihanet etti.
- Bell nous a trahis.
Bell?
- Bell...
- Bell bizi bekliyor.
Bell nous attend.
Dr. Bell.
Dr Bell!
belle 156
bella 78
bellevue 19
belli 115
bellows 20
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli olmuyor 17
belli ki 161
bella 78
bellevue 19
belli 115
bellows 20
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli olmuyor 17
belli ki 161