Ben veririm traduction Français
1,930 traduction parallèle
Bu benim filmim, kararları ben veririm!
C'est mon film et je prends les décisions!
Ben veririm, ben veririm.
Qui va me payer l'argent?
Peki öyleyse ona ben veririm. Tam gençlere özgü ama önemli olan kalbinin içinden gelmesi.
C'est quelque peu juvénile, mais ça vient du coeur et c'est ce qui compte.
Kararı ben veririm!
C'est moi qui décide!
Raporu ben veririm.
Je m'en occupe.
Ben daha çok veririm!
J'offre davantage.
Ona hayatının bir yılını verdin... ... ben sana unutman için ömrümü veririm.
Tu lui as donné un an de ta vie, je suis prêt à te donner ma vie pour que tu l'oublies.
Ben ona ne kadar para istersen veririm demiştim. Ve bana bunun yaptığım işten ne farkı var dedi?
Je lui ai dit que je pouvais lui donner tout d'argent qu'elle voulait, elle m'a répondu : "Quelle différence ça ferait avec mon job actuel?"
ben ona ne kadar para istersen veririm demiştim. ve bana bunun yaptığım işten ne farkı var dedi.
Et je lui ai proposé de lui en donner, mais elle l'a mal pris, elle m'a dit que je la traitais comme les autres mecs.
Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ben karar veririm.
Je décide de ce qui est bien et de ce qui est mal.
O zaman ben de ablanıza veririm.
Alors je vais donc l'offrir à votre sœur.
- Teşekkür ederim, Kevin. - Rod? - İyi, ben de söz veririm.
C'est promis.
Onunla ilişkilerimizi sıkı tutmak için oldukça çaba sarf ettim fakat, ikimiz de bunun nedenini çok iyi biliyoruz, orası kesin. Her neyse, oraya gittiğimiz zaman size haber veririm ve siz de orada olabilirsiniz. Masaya da gelebilirsiniz ve ben de sizi tanıştırırım, siz de böylece onu iyice tanımış olursunuz.
J'ai essayé de garder de bons rapports avec lui, mais on sait tous deux de quoi il retourne.
Bir imzasını almak için her şeyi veririm ama uygunsuz davranmak falan da istemiyorum. Ben, tanıyorum onu.
Je voudrais son autographe, mais j'ose pas le déranger.
Sen küremeye devam edersin ve ben de Bethlehem Çelik'teki sendika payından koparabildiğimiz her doların 15 sentini sana veririm...
Tu peux pelleter! Et je te propose 15 cents de chaque dollar qu'on met dans la caisse noire du syndicat. Ça te va?
Kimin yaşayıp, kimin öleceğine ben karar veririm.
Je dis qui vit. Je dis qui meurt.
Eğer ki resimlerin varsa ben sana tarihi veririm.
Trouve des photos, je ferai le reste.
Ne söyleyeceğime ben karar veririm.
C'est moi qui décide quoi dire. Moi!
Bana kısa bir rapor yazarsan ben de sana fazladan not veririm.
Vous écrivez-moi un bref rapport, et je vais vous donner le crédit supplémentaire.
Tamam, ben polise haber veririm Judy.
Bien, je préviens la police, Judy.
Eğer resepsiyonda beklemek isterseniz, bitince ben size haber veririm.
Attendez en bas, j'irai vous chercher.
Ben sana başka kağıt veririm.
Je t'en donnerai un autre.
- Rahat dur, ben cevabını veririm.
- Tais-toi, je discute.
Bak, eğer 100 milyonu ben alırsam içinden sana 10 milyon veririm.
Attaches-le et mets le à l'arrière. Ne pleures pas! Ne pleures pas!
Ben yalnızca bir numaraya cevap veririm.
Je n'obéis qu'au numéro un.
Bak, sen otur oturduğun yerde ben Vargas'ın idare ettiği yeri öğreneceğim sana da haber veririm.
Ne fais rien, je découvrirai la direction que prend Vargas et je te tiendrai au courant.
Ben hayatıma değer veririm, aynı şu anda yaptığım gibi.
J'accorde de la valeur à ma vie telle qu'elle est.
Kimin masum olduğuna ben karar veririm!
JE décide quelles vies sont innocentes!
Şef doktora ne zaman sunuş yapacağımıza ben karar veririm.
Je décide quand on présente à un titulaire.
Savaşı ben yapar, şehre saldırır, kayıplar veririm.
Mes hommes combattront et mourrons!
Ona bu akşam cevabımı veririm dedim ama doğrusu ben başkası ile görüşüyorum gizlice.
Je lui ai dit que je lui répondrai ce soir mais en vérité je sors avec quelqu'un en cachette.
Ama CTU'yu idare edemez. - O giderse ben de istifamı veririm.
- Alors je démissionne.
Ben herkese haber veririm, çoğu şu an benimle beraber.
Je m'occupe d'avertir les autres. Ils sont presque tous ici avec moi.
- Yetip yetmediğine ben karar veririm!
- C'est moi qui dis stop!
Ben... Serbestliğe izin veririm.
Je me laisse aller.
Ben de temizlerim, sonra yarın getirir burada çalışan başka birine veririm.
Je la nettoie, je la ramène demain et je la donne à un autre.
Ben Oliver'la konuşur sana bilgi veririm.
j'interroge Oliver. J'appelle s'il parle.
Ben enerji veririm.
Suis là pour te soigner.
Bu demektir ki ne yapacağıma ben karar veririm. Üzgünüm.
et j'ai décidé de ce que je vais faire, je suis désolée.
Burası benim evim, Tony. Kimi davet edeceğime ben karar veririm.
C'est ma maison, Tony.
Ben de gece oturup "Koca Balkabağı" nı izlemene izin veririm.
Et je te laisserai regarder "The great Pumpkin".
Eh, ben aileme değer veririm ve bu yüzden sevdiklerim yerine benimle tartışsaydın minnettar olurdum.
Je protége ma famille, j'aimerais donc que vous me remettiez en cause plutôt que les gens que j'aime.
- Ne zaman susacağıma ben karar veririm.
- C'est à moi d'en juger.
Evet, buna şiddetle katkıda bulunduğuma dair sana garanti veririm.
Ben, je peux te dire que j'y contribue largement.
Ben kardeşlere haber veririm.
Je vais prévenir les frangins.
Ben kardeşlere haber veririm.
J'en informe les frères.
Buna ben karar veririm, sen değil!
C'est à moi d'en décider, pas toi.
Ona ben karar veririm.
Je suis seul juge de cela.
Ben masa hakemlerine haber veririm.
Je dois informer les juges.
Tamam. Bilmemiz gereken bir tek şey var, beyin takımı için neyin iyi olduğuna ben karar veririm.
Ok, on doit se souvenir d'une chose, je décide de ce qui est bien pour le Club des Cerveaux.
Ben sene bir araba veririm.
Il me faut une caisse neuve. Je t'en ai filé une.