Benim gibi biri traduction Français
662 traduction parallèle
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
Cet argument signifie tant pour moi!
Benim gibi biri için firarda 6 ay, uzun bir süre. Soğuktan titreyerek tepelerde uyumak.
C'est long, six mois de cavale... à dormir et à geler dans les collines
Mahallenin maskotuydum fakat benim gibi biri için, Lucy, iş dünyasında çok da yer yoktu.
J'étais un pitre. Mais le monde des affaires n'a pas de place pour ce genre de types.
Benim gibi biri için anlamsız bir dilek!
Peine perdue avec un pauvre type comme moi!
Ama benim gibi biri daha en bastan buraya sokulmamaliydi.
Un type comme moi ne devrait tout simplement pas y être entré!
Mesela benim gibi biri evlenmek istiyor.
Suppose qu'un type comme moi veuille...
Sana ne demiştim? "Mesela" demiştim. "Benim gibi biri" demiştim. Kendim evleniyorum demedim.
J'ai dit "suppose", "un type comme moi"... pas moi!
Bu benim gibi biri için fazlaydı.
C'est déjà trop pour un homme comme moi.
Kazandığından fazlasını harcayan benim gibi biri, hiçbir şey kazanmaz.
Au moins, on connaît la question.
Benim gibi biri, bir adamdan hoşlanmasa... onun dünyasını karartabilir.
Si un type me déplaît, je peux le défigurer.
Benim gibi biri.
Un caïïd comme moi.
Benim gibi biri olduğunu düşündüğüm için sana güvendim.
J'ai été honnête avec vous, parce que je pensais que vous étiez comme moi.
Ama neden benim gibi biri...
Quelle est mon utilité?
Benim gibi biri buralarda yalnızlık çekiyor.
Quelqu'un comme moi se sent seul.
Bir insan ne olmak istediğini nasıl bilir, özellikle benim gibi biri?
Comment serais-je qui je veux être, surtout moi
Benim gibi biri için günlük tutmak garip bir fikir.
C'est drôle pour quelqu'un comme moí. de tenír son Journal.
Benim gibi biri olsaydı eğer?
Que penses-tu d'un homme comme moi?
Sizin gibi bir kızın benim gibi biri için böyle bir şey yapacağını kim düşünür ki?
Qu'on pense qu'une fille comme vous ferait ça pour un type comme moi.
Bu saatten sonra ancak benim gibi biri senin gibi bir enkazla ilgilenebilir.
Y a qu'un type comme moi pour s'intéresser à une loque.
Senin, benim gibi biri değildi.
Il n'était pas comme nous.
Kaçırılmaz bir fırsat. Benim gibi biri için ilerleme fırsatı.
Là-bas, un type comme moi a sa chance.
"Benim gibi biri çocuklardan ne anlar?" dedim.
J'ai dit : "Qu'est-ce que je connais des gosses?"
"Benim gibi biri çocuklardan ne anlar?" dedim.
"Qu'est-ce que je connais des gosses?"
Benim gibi biri için çok iyisin.
Tu es bien trop précieuse pour un homme comme moi.
Benim gibi biri size nasıl zarar verebilir?
Comment un vieil homme tel que moi pourrait-il nuire à l'un d'entre vous?
Benim gibi biri için çok iyisin.
Tu es trop bien pour quelqu'un comme moi.
Benim gibi değilsiniz. Benim zorlu biri olduğumu düşünüyorsunuz.
Avez-vous fait un effort de votre côté?
- Bence o sana göre biri değil. Sen benim gibi kadınlarla takılmaya alışıksın.
Tu as plutôt fréquenté des femmes, comme moi.
Babası onu görmeye geldiği zaman ayağa kalkıp, o da benim gibi uzun biri, ağaç hakkındaki gerçeği söyledi.
"Comme moi, il s'est redressé " Et il a dit la vérité
Benim de kızlarım var. Biri evlilik çağında, diğerinin de yaşı küçük. İyi bir eş ve beni kendi çocuğuymuş gibi seven bir kaynanam var.
J'ai aussi une jeune fille en âge de se marier, et une petite fille... une gentille épouse et une belle-mère qui m'aime comme son propre fils.
İnanmadığım şeyler uğruna tekrar savaşmak için kaçmaktan iyidir. Tanrı, yani benim Tanrım, onun gibi biri yüzünden... cehennemi yarattı. Kin duymadığım kişilere karşı savaşmak.
Je préfère passer ma vie dans ce trou... que de combattre pour des idées erronées... des gens que je ne déteste pas.
Tanrım! Benim kadar susayan biri için bu suyun gerçekten büyük önemi var. Bu su şimdi bana içki gibi gelecek.
J'aurais jamais cru qu'on pouvait avoir si soif au point de ne rêver que d'eau!
Yaşlandım ve para da benim gibi yaşlı biri için büyük bir teselli.
L'argent est d'un grand réconfort pour un vieil homme.
Herkes benim gibi biri ile çıkamaz.
Tu te crois si exceptionnel?
Ve bir kez benim gibi bir adam için yeterli. Belki evlenilecek biri değilimdir.
Le mariage, c'est pas pour moi.
Size layık olan o! Benim gibi terbiyeli biri değil!
C'est ce que vous méritez, pas une honnête fille comme moi!
Benim gibi dikkatli yürüyen biri ayakkabılarını eskitir mi?
Je suis incapable d'une chose aussi stupide!
"Şu adamlardan biri" dediğinde benim gibi eski bir mahkumu mu demek istiyorsun.
"Encore l'un de ces hommes." Dis-le. Un ex-taulard, comme moi.
Jim Kipp, senin gibi biri için benim bir ismim var.
Les gens comme vous.
Sizde benim gibi, Bay Roberts'ın sözlerini tutan biri olduğunu biliyorsunuz.
C'est exact. Vous savez aussi bien que moi que M. Roberts est un homme de parole.
Benim gibi o da senin nasıl biri olduğunu anlamıştır.
Il vous connaît comme moi!
Hatta benim gibi iyi tabiatlı biri için.
Même pour une bonne nature comme moi.
Sen de benim gibi olacaksın, önündeki her şeye tekme atan biri!
Tu vas terminer comme moi A casser, griffer tout!
Benim gibi bir serseriyi dürüst biri yapmaya evlilik yetmez.
Une alliance n'a jamais changé un minable en honnête homme.
Ama dinle, benim asıl bilmek istediğim şey Hana-ogi'nin de senin Mike'la çıktığın gibi çıktığı biri var mı?
En fait... ce que j'aimerais bien savoir, c'est si Hana-ogi sort parfois avec des hommes. Comme vous.
Koca Baba'yla benim gibi çok uzun süre birlikte olan çiftlerde... bazen biri diğerinin üstüne fazla düşerse onu sinirlendirebilir.
Ça arrive aux vieux ménages comme le nôtre. Chacun irrite l'autre, l'agace, à force... de dévouement.
Şey, en azından benim gibi çok cana yakın, çok anlayışlı birinden çıkar sağlayamazlar. Helen bendeki niteliklerden yarar sağlayan bir çok tavuktan yalnızca biri idi.
Bien, au final, elle ne peuvent pas avoir l'avantage sur quelqu'un comme moi, quelqu'un si sympathique, si compréhensif.
Benim gibi elektronikçi biri.
Un électronicien comme moi!
Mesela, senin gibi biri, benim yanıma gelir. - Kendinden emin değilsin, değil mi?
Par exemple... un homme comme vous, vous n'êtes pas très sûr de vous.
Hep kötü biriydi ve onlara o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyleyecekti, sanki öylece oturup bakmak dışında bir şey yapabilirmişim gibi, doldurulmuş kuşlarından biri gibi.
Il a toujours été mauvais. II voudrait leur faire croire que j'ai tué ces filles et cet homme! Comme si je pouvais faire autre chose... que rester là, comme un de ses oiseaux empaillés?
Ayrıca, neden benim programımdaki gibi bana tıpatıp benzeyen biri o yoldan gitsin ki?
En outre, pourquoi un homme me ressemblant a-t-il emprunté la route même que j'étais censé suivre?
benim gibi 258
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18