Bildiğim kadarıyla traduction Français
2,287 traduction parallèle
- Bildiğim kadarıyla hayır.
- Pas que je sache.
Bildiğim kadarıyla, bahçede kavgaya karışan mahkum ve bir de gardiyan var. Fakat üç gardiyanımız şu anda kayıp.
Le détenu et un gardien attaqué dans la cour, mais j'ai trois gardiens introuvables.
- Bildiğim kadarıyla... - Evet? -... sadece iki şekilde boynun incinir.
À ma connaissance... il n'y a que deux manières de se faire mal au cou.
Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
Non, pas à ma connaissance.
Bildiğim kadarıyla artık çalışmıyor.
Pour autant que je sache, il ne travaille plus.
Bildiğim kadarıyla bulabileceği en genç ve seksi kadınla flört ediyordu. Klozet oturacağını indirmeye de zahmet etmiyordur.
Autant que je le sache, il sortait avec des jeunes filles sexy et ne s'embêtait pas à rebaisser la lunette des toilettes.
Bildiğim kadarıyla Watergate de bir otelde oldu.
Watergate, ça s'est passé dans un hôtel.
Bildiğim kadarıyla Robert'ın ona söyledği ilk şey gizli bir görevde olduğuydu.
Oui, parfois, mentir est la bonne chose à faire.
- Bildiğim kadarıyla pek çoğu değil. - Peki, ne ile karşı karşıyayız?
- D'après moi, pas beaucoup.
Hayır.Şey, bildiğim kadarıyla hayır.
Pas que je sache.
Benim bildiğim kadarıyla buna "ot" deniyor.
De mon temps... on appelait ça de l'herbe.
Bildiğim kadarıyla, hiçbir şey yapmıyorsun, değil mi?
Et que je sache, tu ne fais rien.
Bildiğim kadarıyla babası hapiste.
Je sais que son père est en prison.
Bildiğim kadarıyla onlar mandıra çiftçileri arasındaki Yahudi ailelerdi.
A ma connaissance, c'étaient des familles juives chez des agriculteurs laitiers.
Bildiğim kadarıyla boşalttılar.
À ma connaissance, si.
Yapabildiğimizin en iyisi buydu. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar dünyada yapılabilenin en iyisi.
C'est le mieux qu'on a pu faire, que quiconque au monde a pu faire, je crois.
Bildiğim kadarıyla yani.
Pas autant que je sache.
Bildiğim kadarıyla Avustralya'da çok karides var.
En Australie, il y a beaucoup de crevettes.
Hikayeyi bildiğim kadarıyla Yagami Klanı'nın ilk atalarından biri olan Orochi'yi serbest bırakmaya çalışan kişiye kadar uzanıyor.
L'origine de la querelle vient, d'après ce que je sais... du fait que l'un de ses ancêtres du clan Yagami a été le 1er à essayer de... libérer l'Orochi, dans l'espoir de devenir
Bildiğim kadarıyla, kimseyi.
Personne, à ma connaissance.
Ama emin değilsiniz. "Bildiğim kadarıyla" dediniz, değil mi bayım?
À votre connaissance. Vous n'en êtes donc pas sûr?
Ve bildiğim kadarıyla hepsi kötü adamlardı.
Et c'était sensé être des sales types.
Ve bildiğim kadarıyla ondan çok uzaktasın, Donsai.
Et en ce qui me concerne, Donsai.
Bildiğim kadarıyla, Sebastiao de Melo'nun kız kardeşi yoktu...
Pour autant que je sache, Sebastião de Melo n'avait pas de sœur.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Pas à ma connaissance, non.
Haddimi aşarak ilk aşkı sorsam bildiğim kadarıyla hiç kız arkadaşın yok o halde bu nasıl oluyor?
Donc, on suppose qu'il ya un premier amour. Vous avez dit que vous n'avez jamais eu de petite amie. Donc ce qui s'est passé?
- Herhangi bir yasa kırık yok bu ülkede. Ve bildiğim kadarıyla biz farkındayız olarak, hiçbir iadesini garanti vardır senin tutuklama için.
Et en autant que nous le sachions, aucun ordre d'extradition ne pèse contre vous.
Ve bildiğim kadarıyla biz bir anlaşma yapmıştık.
Et pour autant que je sache, on a un marché.
Bildiğim kadarıyla bütün içkilerden içeceksin.
Une chance, je sais où picoler.
Bildiğim kadarıyla yok.
Pas que je sache.
Ayrton Senna 1 dakika 19.844 s kutup pozisyonu bildiğim kadarıyla, hayati tehlikeyi atlatmış durumda, kazanın boyutunu göz önünde bulundurursanız bu çok önemli bir gelişme.
AYRTON SENNA 1 : 19.844 POLE POSITION D'après ce que j'ai entendu, sa vie n'est plus en danger, ce qui est vraiment miraculeux, compte tenu de l'impact qu'il a subi.
Çünkü bildiğim kadarıyla oraya gitmiştiniz Arjantin'e gitmiştiniz, değil mi?
Parce que... vous êtes allés en Argentine.
Bildiğim kadarıyla makul insanlar böyle şeyler yapmaz.
Ce n'est pas un comportement humain raisonnable.
Bildiğim kadarıyla, muhbir ona gelmiş.
Autant que je sache, cet informateur est venu le voir.
Bildiğim kadarıyla, Ruslar Dalia Hassan'ın meşru halef olduğunu reddediyor ve bu yüzden, barış anlaşmasını imzalamaya yanaşmıyorlar.
Les Russes ne reconnaissent pas Dalia Hassan comme successeur légitime et ne signeront donc pas l'accord de paix.
Bildiğim kadarıyla her çek yazana nükleer sırlar satmıyorlardı.
Ils ne vendaient pas de secrets nucléaires à tous ceux qui avaient un chèque.
Bildiğim kadarıyla.
D'après ce que j'en sais.
- Bildiğim kadarıyla, evet.
À première vue.
- Bildiğim kadarıyla evet.
- l'agent immobilier? - Je crois.
Benim bildiğim kadarıyla, kazayla oldu.
En ce qui me concerne, c'était un accident.
- Bildiğim kadarıyla öyle.
- Autant que je sache.
Bildiğim kadarıyla anarşist değil.
Un anarchiste? Non, pas que je sache.
- Bildiğim kadarıyla öyle.
- Je crois.
Bildiğim kadarıyla, buraya hiç dokunulmamış.
Apparemment, on n'a rien touché.
Benim bildiğim kadarıyla hayır.
Pas que je sache.
Bildiğim kadarıyla.
Je l'aurais su.
Ona hiç sordun mu? Çünkü bildiğim kadarıyla ben hiç sormadım.
Parce que moi je suis sure de ne jamais l'avoir fait.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Pas que je sache.
Silahı polis gibi tutuyorsun. Bildiğim kadarıyla, polisler insanları öylece vurmazlar.
D'après ce que je sais, les flics ne tirent pas à tout va.
Bildiğim kadarıyla değil.
Pas à ma connaissance.
Bildiğim kadarıyla yoktu.
Pas que je sache.