Bilmiyor muydun traduction Français
825 traduction parallèle
Burası onun odası. Bilmiyor muydun?
C'est sa chambre, vous n'êtes pas au courant?
Yani, evlenecek olduğunu bilmiyor muydun?
Vous ignoriez qu'il devait se marier?
- Bilmiyor muydun? - Hayır.
- Vous ne saviez pas?
Bilmiyor muydun?
- Tu l'ignorais?
- Rumba yaptigimi bilmiyor muydun?
Vous ignoriez que je dansais la rumba?
Mekanik problemler. Bilmiyor muydun?
Ah non, nous, vous savez à la gare, les histoires du dépôt...
Bilmiyor muydun? İyi geceler, anne.
Bonne nuit, petit homme.
Bilmiyor muydun?
- Vous ne saviez pas?
Bunların söylendiğini bilmiyor muydun?
Tu dois bien le savoir!
Bunu bilmiyor muydun?
- Vous ne le saviez pas?
Duygunu paylaşıyorum. Fakat Rogers'ın dışarıda olduğunu bilmiyor muydun?
Mais saviez-vous que Rogers était dehors?
Ben de aynısını yapmalıyım. Bilmiyor muydun?
II vend sa part, je dois marcher avec lui.
Dorian Londra'ya gitti. Bilmiyor muydun?
Il est parti pour Londres.
- Geleceğimi bilmiyor muydun?
Tu ne m'attendais pas?
Büyük yöneticiler herkesi bekletir. Bunu bilmiyor muydun?
Les grands directeurs font toujours attendre les gens.
- Bilmiyor muydun?
- Vous ne le saviez pas?
En kötüsü de budur. Yoksa bilmiyor muydun?
La pire sorte, tu ne savais pas?
- Bu silah taşımasına engel değil, bilmiyor muydun?
Ça ne l'empêchait pas de porter une arme. Vous l'ignoriez?
- Bilmiyor muydun?
- Vous l'ignoriez?
Ama bilmiyor muydun...?
Mais vous ne savez pas...?
Onun korkak olduğunu bilmiyor muydun?
Tu savais pas que c'était un poltron?
Benim üşüttüğümü bilmiyor muydun?
Il fallait que j'attrape un rhume.
Tüm yaptığımız pislikle başa çıkmak! - Bilmiyor muydun?
On ramasse les ordures!
Ne, bilmiyor muydun?
Vous ne saviez pas?
- Yani bunu bilmiyor muydun?
- Vous ne le saviez pas?
Hishiya bunu sana söyleyene kadar bilmiyor muydun?
Est-ce vraiment Hishiya qui vous l'a appris?
Bunu bilmiyor muydun?
Tu ne le savais pas?
Onun bir Ordu Müfettişi olduğunu bilmiyor muydun?
Vous ne saviez pas qu'il était de la police militaire?
Bilmiyor muydun? Kesinlikle.
Vous ne saviez pas?
Bilmiyor muydun bunu?
Vous ne saviez pas?
Bilmiyor muydun?
Tu ignorais que j'étais papa?
Bilmiyor muydun?
Vous ne le saviez pas?
Bilmiyor muydun?
Tu ne l'as pas vue?
Burada kaçmak yasak değil, yakalanmak yasaktır bilmiyor muydun!
- Je le connais, ce gars-là.
Bilmiyor muydun?
Vous ne saviez pas?
- Bilmiyor muydun?
Tu ne savais pas?
- Bilmiyor muydun?
Tu ne savais vraiment pas?
Ah, bilmiyor muydun?
Tu le sais déjà?
- Bilmiyor muydun?
- Ne le saviez-vous pas?
Duvarındaki gökküşağını boyadığını bilmiyor muydun? Ne?
Saviez-vous qu'ils projettent des arcs-en-ciel?
- Bilmiyor muydun?
- Tu ne le savais pas avant?
- Bilmiyor muydun?
- Quoi? Ce n'est pas nouveau.
Bilmiyor muydun?
Vous ne savez pas?
Bilmiyor muydun?
Ne le saviez-vous pas?
Tabak, çanak, gözlük kırdı, bilmiyor muydun?
12 verres cassés, ça te dit rien?
Bilmiyor muydun?
Ce matin même, à l'aube.
Bilmiyor muydun?
Vous comprenez?
- Geleceğini bilmiyor muydun?
- Tu ignorais sa venue?
Her şeyin yüzde olduğunu bilmiyor muydun?
Depuis ma naissance, j'en ai vu par milliers oui, par milliers.
Bunu bilmiyor muydun, ha?
Tu ne le savais pas?
Yoksa bunu bilmiyor muydun?
Me dis pas que tu le savais pas?
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyorduk 25
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyorduk 25