Bir dahaki sefer traduction Français
657 traduction parallèle
- Bir dahaki sefer ne yapacağımızı merak ediyorum.
Qu'allons-nous faire?
Bir dahaki sefer buraya gelmemi hatırlat bana. Kişiliğimi ortaya çıkarıyor.
Rappelle-moi de venir ici quand ma constitution en aura besoin.
Neden bir dahaki sefer beni gördüğünde denemiyorsun bunu?
Pourquoi t'essayes pas la prochaine fois que tu me vois?
Bir dahaki sefer onu burada kurutacağım.
Je la ferai sécher ici, dorénavant.
Bir dahaki sefer müvekkilinin gerçekten suç işlediğine emin ol. - Kurtarmak daha kolay olur.
Un coupable est plus facile à faire acquitter.
Bak Eddie. Bir dahaki sefer bu kadar kolay olmayacak.
Pas si facile.
Brown gemisini soymana izin vermez. Bir dahaki sefer hazır olacak.
Brown ne va pas se laisser faire.
Çok uygun. Bir dahaki sefer atlı birini görünce o geçene kadar yolun ortasına çıkmayın.
À l'avenir si vous croisez un cavalier, laissez-le passer!
Bir dahaki sefer smokin kiralayacağım.
Je penserai au smoking.
Bir dahaki sefer kazanırsınız.
Vous gagnerez une autre fois.
Bir dahaki sefer topuklu giyer, beyaz kravat takar, tenis raketi taşırım.
Je reviens sur des échasses, avec une raquette de tennis?
Bir dahaki sefer gelemeyeceğim.
Je ne pourrai pas revenir.
Bir dahaki sefer bizi görmeye geldiğinde ona iyice bak.
La prochaine fois, observez-la!
Bir dahaki sefer diye bir şey olmayacak.
Il n'y aura pas de prochaine fois.
Ne demek istiyorsun, bir dahaki sefer olmayacak?
Qu'est-ce que tu veux dire, pas de prochaine fois?
Neyse ki bu sefer hiçbir zarar gelmedi. Ancak bir dahaki sefere...
Par bonheur, cette fois, il n'y pas eu de mal, mais la prochaine fois...
Bir dahaki sefer hepiniz karanlıkta kalırsınız.
C'est invivable.
Bir dahaki sefer, Bay Bauer. Bir daha aradığında yalnızca otobüs denetmeni Egan'ı iste. Kişisel hizmet alırsın.
Et pour votre prochain appel, M. Bauer, demandez Egan, contrôleur des bus.
- Bir dahaki sefer dediğimi yap.
La prochaine fois fais ce que je dis.
Bir dahaki sefer kriko yerine ensenle araba kaldırmayı denemezsin.
La prochaine fois, soulève pas ton camion avec ton cou.
Bart, bir dahaki sefer uyandığında yanında uzanmış yatan bana bak.
La prochaine fois, regarde-moi, étendue près de toi.
Bir dahaki sefer ödersin. Eğer olursa.
Ce sera pour la prochaine fois, s'il y en a une!
Bir dahaki sefer kaptan köşküne girmeden kapıyı çalar mısınız?
Frappez avant d'entrer, la prochaine fois, voulez-vous?
Bir dahaki sefer kullanmadan evvel düşün.
Réfléchis avant de l'utiliser la prochaine fois.
Sana yetişirim. Söz veriyorum bir dahaki sefer sen de geleceksin.
Tu viendras une autre fois.
Bir dahaki sefer üzerinden uçarken daha dostane gözükecek.
La prochaine fois que je le survolerai ça me semblera plus accueillant.
Bir dahaki sefer beni takip edin ve yakın durun. Daha uzun yaşarsınız.
La prochaine fois, suivez-moi de plus près, vous vivrez plus longtemps.
Bir dahaki sefer bileğimi değil gırtlağımı keseceğim!
La prochaine fois, c'est pas le poignet que je me trancherai, mais la gorge!
Bir dahaki sefer karınız gibi davranayım.
Je serai ta petite femme quand tu reviendras.
Bir dahaki sefer yemek için de para ayırır mısın?
La prochaine fois, garderas-tu de l'argent pour manger?
Fakat bir dahaki sefer bana güven, Brian.
Mais la prochaine fois, dis le moi, Brian.
Bir dahaki sefer ipi fırlatmayabilirim.
La prochaine fois, je ne vous jetterai pas la corde.
- Bir dahaki sefer birine evlilik teklif ettiğinde önce boşanmayı düşünebilirsin.
Pour ta prochaine demande en mariage, pense d'abord à divorcer.
Bir dahaki sefer, uzlaşma falan olmayacak.
la prochaine fois ce sera fini entre nous.
Bir dahaki sefer yüzün asıldığında
La prochaine fois que tu auras le menton par terre
Bir dahaki sefer uyursun, belki sonsuza kadar.
La prochaine fois que tu t'endormiras, ce sera peut être pour l'éternité.
Bir dahaki sefer gelişimde onun iftihar edeceği iyi bir oyuncu olacağım!
La prochaine fois que je viendrai ici... je serai un bon acteur et il sera fier de moi.
Bir dahaki sefer, kendi işine bak!
Dorénavant, mêle-toi de ce qui te regarde.
Bir dahaki sefer kapıyı çaldıktan sonra cevabımı bekle.
La prochaine fois, frappez et attendez ma réponse.
Hiçte aptal biri değil.Bir dahaki sefer sana sormadan önce iki kere düşünecektir.
Il est pas idiot. La prochaine fois, il te demandera pas à toi.
Bir dahaki sefer mi? Dört ayda altı dadı değiştirdin.
En quatre mois, vous avez engagé six nurses.
Bir dahaki sefer kayışların içine yastık koyun.
Il faudrait rembourrer les attaches.
Bir dahaki sefer deli numarası yap Paddy, çavuş olursun.
Prends une chèvre la prochaine fois, Paddy, et tu seras sergent!
Bir dahaki sefer de kesin Hamburg'da olur.
La prochaine fois, ce sera sûrement à Hambourg.
"Bir dahaki sefer" olmayacak.
Il n'y aura pas de prochaine fois.
Bir dahaki sefer önce izin al benden. - Tamam.
Demande-moi, la prochaine fois.
Sonra savaş bastırdı.Bir dahaki sefer seni gördüğümde, biliyordum ki sen derhal...
Et la guerre a éclaté. La fois suivante que je t'ai vu, je t'ai reconnu immédiatement.
Bir dahaki sefer belki biz asker oluruz.
La prochaine fois, on sera peut-être le soldat.
Bir dahaki sefer kavga ettiğimizde dediklerimizi bir silah olarak kullanırız.
Au prochain conflit, tout ce qu'on se dira sera autant d'armes.
Bir dahaki sefer daha yukarıda olacaksın.
La prochaine fois, tu tomberas de plus haut!
Bir dahaki sefer iyi şanslar. " Tanrım.
Bon sang!
bir dahaki sefere 163
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148