Bu adamlar traduction Français
9,673 traduction parallèle
Güvenlik daha bu adamlar gelmeden temiz çağrısı yapmıştı.
Les gardes ont été forcés d'annoncer que tout allait bien avant qu'ils...
Eğer bu adamlar bizim geldiğimizi fark ederlerse, onu öldürürler.
Si ces mecs nous voient arriver, elle est morte.
Görünüşe göre bu adamlar sinirli olduğundan tehlikedeyim.
Alors je suis en danger parce que ces gars sont furieux.
Bu adamlar Carmine Falcone'u öldürebilsib diye mi?
Alors ces hommes peuvent tuer Carmine Falcone?
Evet.Bu adamlar kardeşin gibi.
Ce sont comme des frères.
Bu adamlar, göçmen merkezini basıp iki korumayı vurmuşlar ve bir sürü yedinci nesil kimlikle kaçmışlar.
Ces types ont attaqué un centre d'immigrés. Ils ont buté deux gardes et piqué des papiers d'identité.
Bu adamlar Antoine'ın borçlu olduğu tefeci Sirkes için çalışıyor.
Ils bossent pour Sirkes, l'usurier dont je t'ai parlé.
- Kim bu adamlar?
C'est qui, ces types?
Yani bu adamları izlersek bizi Kilgrave'e götürme ihtimalleri var.
Si on suit ces types, ils nous mèneront peut-être à Kilgrave.
Bu adamların neler yapabildiklerini gördüm.
Très bien.
Bu adamlar hayatlarını tehlikeye attılar, hem de onlardan beklediğimizden daha fazla.
Ces hommes ont risqué leurs vies, et offert plus que nous n'avions le droit d'attendre d'eux.
Maréchaussée kullanıyorlarsa, bu adamları işi öldürmek.
S'ils utilisent un Maréchaussée, Les meurtres sont leurs affaires.
Çalıştığım bu adamların bir milyar dolarlık şirkeleri var.
Ces types dirigent la richissime entreprise pour laquelle je travaille.
Bu adamların ne zamana hazır olmasını istersin?
Quel est le temps estimé pour que ces gars soient prêts?
Hassiktir, bu adamlar CIA'den.
Bordel, c'est la CIA.
Zaten bu adamların şatoda gösteri yapması bekleniyor.
Ils s'attendent déjà à ce que ces gars performent au château.
Bu adamlar tehlikeli.
Ces types sont dangereux.
- Bu adamlar tapınağı yeniden inşa etmeyi planlıyor.
Ces types ont l'intention de reconstruire le Temple. C'est nimporte quoi.
Bu adamlar.
Tu sais qui d'autre l'est?
En sonunda diriliş kehaneti de bu adamlar gibi ortadan kaldırıldı.
Finalement, La prophétie de la résurrection est aussi morte que ces hommes.
Biri Scarlett'le okula diğeri de seninle işe gidecek ve bu adamlar işlerinde çok iyiler.
L'un ira à l'école avec Scarlett, et l'autre ira travailler avec toi, et ces gars sont vraiment bons dans ce qu'ils font.
- Bu adamlar için yerel polisler sadece atış talimi vazifesi görür.
Ces flics locaux ne seront qu'un exercice de tir - pour ces gars-là. - Il a raison.
- Bu adamlar direndi.
Ils ont fait de la résistance.
Bu adamlar muhtemelen Kyushu merkezli Yakuza örgütünden.
Ces gars sont probablement du gang Yakuza basé à Kyushu.
O biliyordu gibi o olacak oldu Bu adamlar karşı gelmek.
Comme s'il savait qu'il allait se battre contre ces gars.
Peki, Akers göre, Bu bu adamlar bu yere vurmak ikinci kez budur.
Selon Akers, c'est la 2e fois que ces mecs frappent ici.
Biz farklı çeteler bakıyorsun , suçların arasında bu adamlar eve gittim ve ayakkabı değiştirmediğiniz sürece.
Sauf si ils sont rentrés changer de chaussures entre les 2 crimes, on recherche des gangs différents.
Evet bu adamlar! Kovun bunları! Kovun bu adamları!
Ces mecs-là, ils tirent!
Bu adamların geldiği yerde daha fazlası vardır.
D'autres vont venir.
Bu adamları yakalamamıza yardımcı olacağını düşünsen, benle birlikte gelirdin.
Tu verrais Joe avec moi si tu pensais que cela nous aiderait à attraper ces types.
Arkamda bu adamlar var!
Ces hommes me soutiennent.
- Bu adamlar ırkçı.
Ce gars est raciste.
Bu adamlar hayatlari pahasina bana güvendiler.
Ces hommes, ils m'ont confié leurs vies.
Bunları daha önce gördük. Ama bu adamlar direkt öldürmek için gelmişler.
Ça s'est déjà produit mais ces gars-là sont venus pour nous chasser.
- Bu adamlar iyi. - Fazlasıyla iyi.
- Ces gars sont doués.
Sen bu adamların ellerinde tedaviyle dolandıklarını söylemeseydin....... bir ay sonra bile Atlantiğin bu tarafında olamazdık.
Ce n'était pas pour vous, vous nous avez dit que ces gars courraient partout avec un remède, nous ne serions pas de ce côté de l'Atlantique avant un mois.
Tom... bu adamları durdurman gerek.
Tom, tu dois faire sortir ces gens.
Bu adamları anlaşmaya yapmaya neyin motive edeceğini asla bilemezsin.
On ne sais jamais ce qui pousse ces types à conclure ces accords.
Bu adamlar 5 alıyor.
Ces hommes en touchent cinq maintenant.
Bu yüzden üniforma ve silah aldım. Kötü adamları nasıl öldüreceğimi öğrendim.
J'ai reçu un uniforme et une arme et j'ai appris à tuer des méchants.
Detaylı olarak bakıldığında devreye doğru adamlar girerse bu mümkün.
Pour vice de forme, ça arrive à tout le monde. En impliquant les bonnes personnes.
Senin veya adamlarımdan birinin, bu riski almasına izin vermeyeceğim.
Je ne vais pas, vous, ou mes hommes, vous laissez prendre ce risque.
Bu arada adamlarım şurada kamp yaparken benim daha evsel bir yere ihtiyacım var.
En attendant, pendant que mes hommes campent ici, je requière un logement.
- Bu adam, Nasıralı'nın adamlarından biri! - Onu tanımıyorum.
Cet homme est l'un des hommes du Nazaréen.
Nasıralı'nın adamları daha fazla sorun çıkarmak için bu zamanı kullanabilir.
Les disciples du Nazaréen peuvent se servir de ce prétexte pour semer la zizanie.
Bu kuaförde çalışan adamlar sen saçını yana doğru yapmalarını istersin, ama onlar geriye doğru yaparlar ya?
Les sèche-cheveux plaquent tes cheveux en arrière, alors que tu voudrais qu'ils soient plaqués vers le bas.
Bazıları kırpıcıları soğuk, kalpsiz katiller olarak görür ama bu kaleyi dolduran adamlar bundan çok daha fazlasıdır.
Certains voient les Clippers comme des assassins froids et sans cœur. Mais les hommes dans ce fort sont bien plus que ça.
"Bu... Onlar sadece tek tarzı olan adamlar, hipster'lar..." dedim.
" C'est juste des mecs branchés, des hipsters.
Duffy soymayı planladığını söyledi. Adamlarından birini izliyoruz soymak için kamyonun yola çıkmasını bekler gibi görünüyor. Ve bütün bunlardan aslında planının bu olmadığı sonucunu çıkartıyorsun.
Duffy nous dit qu'il prévoit de le frapper, on surveille un de ces gars qui semble attendre que l'argent bouge pour pouvoir le dérober... tout ceci te fait penser qu'en fait, ceci n'est pas son plan?
Senin adamlarından ne kadar iyi eğitim aldığıma göre değişir bu.
Cela dépend de si l'entrainement que j'ai recu de vos collègues était bon ou non.
Bu adamları tanıyorum.
Je connais ces types.