Degisti traduction Français
6,726 traduction parallèle
Beni dinle Reese. Her şey değişti.
Écoutez-moi, Reese.
Her şey değişti dedin, o konuda da haklıydın.
Non, vous avez dit tout a changé, et nous frappez trop.
Zaman çizgisi değişti.
Le calendrier modifié.
Dinle, işler tamamen değişti!
La donne a complètement changé.
Los Angeles'a taşındığımdan beri hayatım inanılmaz değişti.
J'aurais jamais cru que ma vie changerait autant.
Onun nefes değişti.
Sa respiration a changé.
Belki sen Kızılderilileri değişti çalıntı kürklerini dönebilirsiniz. - Şimdi orada Johns.
Peut-être que tu peux redonner les fourrures volées que tu as eu des indiens..
Ama artık devir değişti.
Mais les temps ont changé.
Görüşüm değişti.
J'ai changé mes convictions.
Yahudiler işi devraldıktan sonra her şey değişti.
Les Juifs ont changé la donne.
Her şey değişti.
Tout change.
Gazete, Times'a satıldıktan sonra değişti mi peki bu?
Et ça a changé depuis que le journal a été vendu au Times?
Onun hayatı da benimki kadar değişti mi merak ettim.
Je me demandais si sa vie avait changé autant que la mienne.
Roller artık değişti.
Ça inverse les rôles.
Planlar değişti.
Changement de programme.
Pekâlâ, planlar değişti.
Bon, on change de cap.
Ama her şey değişti. Taşındığımızdan beri.
Tout a changé, depuis le déménagement.
Sadece seviş şeklim değişti.
C'est ma façon de les aimer qui a changé.
- Sen gittiğinden beri çok şey değişti.
- Oui, j'ai remarqué.
- Uçuş planım değişti.
Je peux vous aider?
Baskı değişti.
La presse a changé.
Her şey değişti.
- Je sais.
Ama devir değişti!
Les temps changent.
Nereden anladım biliyor musun? Çünkü oturuşun değişti.
Et je le sais... parce que tu t'enfonces dans ton siège.
Onun peşinden gidebildiğim kadar gittim ama o... değişti.
Je l'ai suivi autant que j'ai pu. - Mais il a changé.
O değişti uzun yıllardır onu tanıyorum.
Je le trouve changé et je le connais depuis très longtemps.
- Kurallar değişti.
Les règles ont changé.
Çok şey değişti.
Ça a beaucoup changé.
Ama durum biraz değişti.
Mais les choses ont changé.
Bir şey değişti mi?
Quelque chose a changé?
Sonra değişti.
Puis ça a changé.
Ne değişti?
Hmm.
Hayatım çok değişti Linus.
Toute ma vie a changé, Linus.
Sevgili Anneciğim. Son mesajımdan bu yana çok şey değişti.
Chère maman, bien des choses ont changé depuis ma dernière lettre.
Lezzetler değişti.
Les goûts ont changé.
Aslında, hikaye oldukça değişti.
L'histoire a un peu changé.
Sen hapisteyken bazı şeyler değişti.
Les choses ont changé pendant ton absence.
İşler değişti Kenny.
Les temps ont changé, Kenny.
Her şey değişti.
Les temps ont changé.
Planlar değişti.
J'ai changé de plans.
Tatil yüzünden çalışma saatlerim değişti, o yüzden Anma Günü.
Avec les fêtes je serai libre, donc... Jour des héros.
Danny, sanırım artık her şey değişti.
La situation n'est plus la même.
Konuşman nasıl da değişti hemen.
On hausse le ton?
Değişti o.
Il a changé.
Bu ürünü imal etmenin yolu tamamen değişti.
La façon de concevoir ce produit a complètement changé.
Merak ediyorum, "iyi ama gençliğimden bu yana ne değişti?"
Puis je me demande ce qui a changé... GESTIONNAIRE DE FONDS... depuis ma jeunesse.
Moda önemli ölçüde değişti.
Et la mode est quelque chose qui a énormément changé.
Giyim eşyası satın alma tarzında çok şeyler değişti ve bu o kadar hızlı oldu ki, çok az kişi aslında bu yeni modelin neden veya sonuçlarını araştırdı. Tüketimde beklenmeyen bir artış oldu.
La façon dont on achète des vêtements a changé si rapidement que peu de personnes ont pris du recul pour comprendre l'origine de ce nouveau modèle, ou la conséquence d'une augmentation sans précédent dans la consommation.
- Bay Holmes! Ann'im çok değişti.
M. Holmes, Ann a changé.
- Şartlar artık değişti. Kimse çıkmıyor.
Non, les choses ont changé.
Jack geldikten sonra senin için bir şeyler değişti mi?
Quand Jack est arrivé... est-ce que ça a changé quelque chose pour vous? Quand Jack est arrivé tout a changé.