English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Dev

Dev traduction Français

5,682 traduction parallèle
- Sanırım sihirli fasulyeler dev bir fasulye sırığına dönüşmüş.
Les haricots magiques se sont transformés en haricot géant.
Jack altı, dev sıfır.
Jack, six. Géant, zéro.
Gerçekten dev farklı.
C'est différent.
Ayrıca iki tane dev gibi güvenlik görevlisi.
Et deux gros gardes.
Dev kalamar müthiş detaylı.
C'est un excellent détail sur l'Architeuthis.
Yatağım dev yatağı gibi. Üstelik bu dev o kadar zengin olmalı ki garip şekilli bir yastığım bile var.
Ce lit ressemble à une sorte de lit de géant, si ce géant était riche et aimait les oreillers aux formes bizarres.
- Dev gibi bir oğlan, değil mi?
- C'est un grand gaillard, hein!
Dev bir dinozor beni kovalıyordu ama kurtulmayı başardım sanırım.
Je me faisais attaquer par un dinosaure géant, mais je pense l'avoir semé.
Ve sonra muhtemelen fark etmişsinizdir, dev bir dinozor tarafından yutulduk.
Et après on a été avalé par un dinosaure géant. Vous avez probablement remarqué.
ben onlara tam... sizin, Kashyyyk'ta kaşılaştığınız dev terentatek'i anlatıyordum.
je leur racontait l'histoire de quand vous avez fait face au terentatek géant sur Kashyyyk.
Thor'la birlikte New Mexico'da savaşırken görmüştüm. Metalden dev bir makineye tırmandı ve çift ağızlı kılıcını sapladı.
J'ai vu son combat à New Mexico avec Thor... elle a escaladée une machine de métal géante et l'a transpercée avec une épée double tranchant.
Altımızdaki kilerde bulunan 2.000 dev kimyasal bataryanın gücünü salmak üzereyim.
Je suis sur le point de libérer la force de 2000 batteries chimiques qui se trouvent au sous-sol sous nos pieds.
Dünya'nın kendisi dev bir mıknatıstır ve diğer tüm mıknatıslar gibi kuvvet hatları onu çevreleyen boşlukta uzanırlar.
La terre elle-même est un énorme aimant. Et comme tout autre aimant, ses lignes de force se propagent dans l'espace qui l'entoure.
Dünya'nın dev bir çubuk mıknatıs olduğunu bilmek gökyüzündeki en güzel görüntülerden birini açıklayabilmemizi sağlar : Kutup ışıklarını.
Sachant que la Terre elle-même est comme un gigantesque aimant cela explique l'un des plus beaux phénomène dans le ciel, les aurores boréales.
Atmosferimize ulaştığında havadaki oksijen ve azot molekülleri dev floresan lambalar gibi ışıldar.
Quand il heurte notre atmosphère, les molécules d'oxygène et de nitrogène dans l'air, brillent comme d'immenses ampoules fluorescentes.
Bu selden çok uzun zaman sonra ise Cebelitarık Kayası büyüklüğünde bir asteroid Mars yüzeyine çarptı ve dev bir krater oluşturdu.
Et longtemps après cette inondation, un astéroïde de la taille du rocher de Gibraltar s'est écrasé sur Mars, explosant en un immense cratère.
Bu sinyaller, Dünya'yı çepeçevre sararak genişleyen dev bir radyo dalgası küresi oluşturdu.
Ces transmissions forment une vaste sphère d'ondes radio, qui s'étendent loin de la Terre dans toutes les directions.
Dev eliptik galaksiler biraz...
Des galaxies géantes elliptiques sont quelque chose comme...
Yani Dünya'daki gökbilimciler, aynı uzak galaksinin çoklu görüntüsünü sanki bir dev aynasındaymış gibi deforme olmuş biçimde görecekti.
Les astronomes sur Terre verraient plusieurs images de la même lointaine galaxie comme si elle était tordue par des miroirs déformants.
Bir dev yıldızla bir cücenin yaptığı tangonun şiddetli büyük finalini gerçekleştirir.
Elle marque la grande finale d'un tango dansé par une étoile géante et une naine.
İki yıldız birbirlerinin yörüngesinde yakın bir biçimde dönerken dev, dıştaki gaz tabakalarını cüceye aktarır.
Les deux étoiles tournent très près l'une de l'autre et la géante évacue ses couches externes de gaz vers la naine.
Voyager, Satürn'ün dev uydusu Titan'da Dünya'nınkinden dört kat daha kalın bir atmosfer olduğunu tespit etti.
Sur Titan, la lune géante de Saturne, Voyager a détecté une atmosphère quatre fois plus dense que celle de la Terre.
Dev bir R2-D2 Lego'su alacağım onunla!
Et je vais aller au magasin Lego m'acheter un méga R2-D2.
- Evet. Tam şuraya dev ekran bir televizyon.
Un écran de télé géant par ici.
Bak, en dev gibi örümcek.
Regarde, c'est la plus grosse des araignée.
Dev salataliklar.
- Des concombres géants.
Hayır, şimdi bu dev çekin ne kadar da yanıltıcı olduğunu fark ettim.
Non, et je me rends compte maintenant que ce chèque géant est trompeur.
Bu dev bir woodstock gibi olacak Yalnız herkes çamur içinde yuvarlanmak yerine Mutluluk içinde yuvarlanacak.
Ce sera comme un Woodstock géant, sauf qu'au lieu de se rouler dans la boue, les gens se rouleront dans la joie.
Beni cesedimden klonlamak istemişler ama DNA'm goril DNA'sıyla karışmış ve benim de dev goril ellerimle ayaklarım olmuş.
Ils tentent de me cloner après ma mort, mais mon ADN se mélange avec celui du singe et je finis par courir avec des mains et des pieds géants de gorille.
Lanet olası uyuyan bir dev gibi.
Attendant comme un putain de géant endormi.
Henry Parish Savaş'ın mühim bir rolünü üstleniyor ve ortaya çıkınca da kudurmuş bir dev olarak değil bir avukat olarak çıkacak.
Henry Parish dirige les préparatifs d'une guerre, Et lorsque qu'il réapparaît, ce n'est pas en tant que colosse enragé mais en tant qu'avocat.
Emilio'dan dev çanta dolusu saç.
Un bon gros sac de cheveux.
Bize doğru gelen dev, korkunç bir kuş var.
Il y a un effrayant oiseau géant en travers de notre chemin.
- Evet Murphy, eve gitsen- - - Hayır!
Peut-être que tu dev...
Sadece, şu an muhteşem ve hamile, dev bir vatoza benzeyen Ann Perkins'e deli oluyorum.
La seule chose qui me rend folle c'est une raie Manta magnifique, enceinte, nommée Ann Perkins.
- Yetişkin bir kadın dev turuncu bir fallik sembolü kafasına takmış.
Une femme adulte obsédée par un symbole phallique géant et orange?
Dev mi?
Parfait.
Tamam. Dev olsun.
Va pour le Géant.
- Kesinlikle ve bu çiftçi kendini özel hissetmek istemiş. Bu yüzden 3 metrelik bir dev inşa etmiş onu tarlalarının dışına gömmüş.
Et ce fermier, il voulait se sentir spécial, alors, il construisit un géant de 10 pieds de haut et l'a enterré dans son champs.
- Hayır, tatlım, o gerçek bir dev değil.
Non, chéri, ce n'est pas un vrai géant.
Dev falan yok.
Pas de géant.
Dev kayalar bükecekseniz, bunu dışarıda yapabilirsiniz.
fais-le dehors.
Kimse dev kaya falan bükmüyor.
Pas de rocher géant!
Dışarıdaki dev harfler var. "Patrick çarpı Lacey."
Certaines lettres géantes à l'extérieur "Patrick le temps de Lacey"
O dev "P" harfini evim için alabilir miyim?
Puis-je avoir la lettre géante P pour mon appartement?
Dinle. Eğer konuşmak istersen dev bir maden suyu stoğum var.
Ecoute, si tu as besoin de parler,
Sen konuşan dev bir dürümsün!
T'es un burrito parlant géant!
Bunca ay Dev'in tüm övgülerini senin almanı sağlamak için didinip durmadım.
Je ne me suis pas tué pendant tous ces mois pour que tu retires toute la gloire du Géant.
- Bu Dev mi?
C'est le Géant?
COMDEX'e gidecek ve her zaman planladığımız gibi Dev'i satacağım.
Je vais aller au COMDEX et vendre le Géant, exactement comme on l'avait toujours prévu.
Her şeye rağmen Dev'i COMDEX'e götürsek?
Que se passera-t-il si nous amenons le Géant au COMDEX de toute façon? Tu devines pas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]