Diyebilirsin traduction Français
2,740 traduction parallèle
Böyle de diyebilirsin.
Oui. On peut dire ça.
İstersen bana küstah diyebilirsin ama bu saçmalığa inanmıyorum.
Je suis peut-être arrogant, mais j'y crois pas.
Sanırım benim için baş ağrısı olabilecek türde bir doktor diyebilirsin.
Vous pourriez dire que je suis le genre qui fouine partout, en fait.
Bana deli diyebilirsin ama muntazam ve küçük küçük vücut parçaları yerine silah kaçakçılığıyla suçlanmayı tercih ederler.
À mon avis, ils préféreraient tomber pour port d'arme plutôt que terminer en morceaux. Le directeur du FBI m'a appelée.
Özür dilerim, diyebilirsin götoğlanı çünkü, bunun yüzünden öğleden sonraki bütün randevuları iptal ettim.
Et bien, vous pourriez vous excuser, trou du cul, parce que j'ai annulé tous mes rendez vous cette après midi.
- Öyle de diyebilirsin.
- C'est une façon de voir les choses.
Öyle de diyebilirsin sanirim.
On peut dire ça comme ça, j'imagine.
Çünkü madem duygusal bir atmosfer yarattık mesaj atıp "seni seviyorum" diyebilirsin.
Parce que vu qu'on est en mode confessions intimes, tu pourrais lui envoyer un SMS disant "je t'aime".
Vücut ( ceset ) hakkında ne diyebilirsin evlat?
À propos du corps, gamin?
Mab diyebilirsin.
Tu peux m'appeler Mab.
Antonia diyebilirsin bana.
Tu peux m'appeler Antonia.
Dikkat dağıtmak için de diyebilirsin.
Ça brouille les pistes.
- Öyle de diyebilirsin.
Oui, on peut dire ça.
Gözüne girmek de diyebilirsin.
Ou ne plus être en froid, ouais.
"Programınız" diyebilirsin Jytte. Yabancı değiliz.
Vous pouvez dire "votre" agenda, Jytte.
Öyle diyebilirsin.
Pour ainsi dire.
Bana Samuel diyebilirsin.
Appelle-moi Samuel.
Ve lütfen, bana Douglas diyebilirsin.
Et appelez-moi Douglas.
- Bir hobi diyebilirsin.
J'aime les savoir là.
"mba" eryru mboguataha " diyebilirsin.
On pourrait dire mba'eryru mboguataha.
Ban V diyebilirsin
Mais vous pouvez m'appeler V.
Ayrıca bana Susan diyebilirsin.
Merci. Appelez-moi Susan.
Bana Peggy diyebilirsin.
Mais tu peux m'appeler Peggy.
Ama değer verdiğin birine nasıl "bu arada bir kız arkadaşım var" ve komada yatıyor diyebilirsin ki?
Mais comment faire face à un être cher et lui dire : "au fait, j'ai une petite amie. " Et elle est dans le coma. "?
Portland'da, bir şeyin üstüne kuş koyup buna sanat diyebilirsin.
A Portland, tu peux mettre un oiseau sur un truc et appeler ça de l'art.
Ayakkabıların hakkında ne diyebilirsin?
Qu'est-ce que tu peux me dire sur des "trainer"?
Ne bileyim. Kendine gel Deniz diyebilirsin mesela.
Tu peux me dire de faire attention.
Kişiseldir. Sanırım tanımlanamaz diyebilirsin.
C'est personnel, indéfinissable.
Bana Sam diyebilirsin...
Tu peux m'appeler Sam...
Bana kro-magnon ya da eski kafalı diyebilirsin ama bu seni eve götürüp yatağa ayıp gerçek bir erkek nasılmış diye göstermemi engelleyemez.
Tu peux me traiter de Cro-Magnon ou de vieux jeu, ça ne m'empêchera pas de t'amener chez moi ce soir pour te montrer ce dont je suis capable.
Ne diyebilirsin ki? Son dört albümünüzü internetten indirdiğim için özür dilerim. - Tabii bir de bunları arkadaşlarıma çoğalttığım için de.
Je m'excuse d'avoir téléchargé vos 4 derniers albums et de tous les avoir gravés pour mes amis.
Ben aldım. " diyebilirsin. Beş, dört, üç...
5, 4, 3...
Eğer güzelliğinin takdiri Tanrı'ya küfretmekse bana kafir diyebilirsin.
Si apprécier votre beauté est un blasphème, alors, je suis un blasphémateur.
O zaman bana aptal diyebilirsin.
Alors, je suis stupide.
Deli diyebilirsin.
Dites que je déraille.
Ayrıca bana Jun diyebilirsin.
Et tu peux m'appeler Jun.
Peki ona denmemiş ne diyebilirsin ki?
Pour lui dire quoi de plus?
Reagan, bu bizim ikinci suç mahallimiz. Bana Laura diyebilirsin.
C'est notre 2e scène de crime, appelez-moi Laura.
Bana Elmore diyebilirsin.
Appelez-moi Elmore.
Bana Maura diyebilirsin.
Appelez-moi Maura.
Kenkichi diyebilirsin.
Appelle-moi Kenkichi.
Bana Catherine diyebilirsin.
Vous pouvez m'appeler Catherine.
Bana Ray diyebilirsin.
Tu peux m'appeler Ray.
Edna, bana Delta Havayolları diyebilirsin çünkü geçmişinin yükünü kaldıramayacağım.
Edna, appelle-moi Delta Airlines parce que je ne peux pas prendre ton excédent de bagage.
Evet, öyle de diyebilirsin.
On peut le dire comme ça.
Bana Ashley diyebilirsin.
Appelle-moi Ashley.
- Öyle de diyebilirsin.
- On peut dire ça.
Buna iyi bir dilek de diyebilirsin.
Non, mais c'est ce que j'espère.
Nasıl böyle diyebilirsin?
Comment tu peux dire ça?
- "George" diyebilirsin.
- "George", ça ira.
Bak şöyle bir şey diyebilirsin,
Vous pourriez demander :