English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Düşünüyordum da

Düşünüyordum da traduction Français

2,874 traduction parallèle
Bu arada düşünüyordum da sizler banyoda onun için biraz yer ayırsanız nasıl olur.
J'aimerais bien que vous fassiez de la place dans la salle de bains.
Ama, mesele şu ki, kartım var,... bu yüzden düşünüyordum da belki... "belkimin"...
Hum, mais, euh, le truc c'est, voilà les cartes donc je pensais que peut..
Düşünüyordum da bu akşam glutensiz pizza sipariş ederiz sonra da Ateş Kadehi'ni izleriz?
D'ailleurs, ce soir, on pourrait commander des pizzas sans gluten et continuer La coupe de feu.
Bugün Gruber İlaç Sanayi'den alacağımız uzlaşma teklifini düşünüyordum da.
J'ai pensé à cette offre d'accord { \ pos ( 192,210 ) } que nous avons reçu de Gruber Pharmaceuticals.
Bir şey almayı düşünüyordum da.
J'envisage un gros achat.
Düşünüyordum da... Belki yemeği beraber yiyebiliriz.
J'ai pensé qu'on pourrait déjeuner ensemble.
Darryl. Düşünüyordum da belki biz bunları okurken, sen bize biraz kahve getirirsin.
Pendant qu'on lit tout ça, tu pourrais aller chercher des cafés?
Bu tuhaf, çünkü düşünüyordum da geçen hafta Ders kel ve yaşlı bir kadın gibi gözüküyordu.
C'est bizarre, la semaine dernière, il ressemblait à une vieille dame chauve.
Ben tekneyle açılmayı düşünüyordum da.
Je veux prendre le bateau.
Düşünüyordum da belki... Evet? Kahvaltı yapmak istersiniz?
Je me disais que, peut-être, un petit-déjeuner vous plairait.
Düşünüyordum da Yumuşakpençe,... herkes kendi yoluna gittiğinde biz de kendi ayrı yolumuza gidebiliriz, beraber!
Je me disais, Mlle Pattes de Velours... Quand on ira chacun de notre côté, on pourrait y aller... ensemble.
Düşünüyordum da...
Je me demandais...
Düşünüyordum da, burada uyuyabilir miyim acaba? Bu odada.
Je pourrais peut-être dormir dans cette chambre?
Düşünüyordum da...
Je me disais juste...
Burada oturmuş düşünüyordum da...
Il y a quelque chose qui me chiffonne.
- Düşünüyordum da belki biz...
- Et je pensais que peut-être...
Düşünüyordum da belki... Dodge ile Karen'ın arasını yapmalıyız.
Je pensais arranger le coup a Dodge avec Karen.
Biliyor musun, düşünüyordum da çok ilginç birisin çünkü dövmeleri hep sevmişimdir.
Tu sais, ton truc de tatouages, c'est bien. J'ai toujours aimé les tatouages.
Düşünüyordum da haklıydın.
Je me dis que tu avais raison.
Düşünüyordum da...
Je pensais. Tout va bien.
- Ben düşünüyordum da, Daisy...
- J'ai réfléchi, Daisy...
Düşünüyordum da...
Je pensais que...
- İtfaiyecileri düşünüyordum da.
- Les pompiers, par exemple.
Düşünüyordum da, belki... Sen, ben, Joe, hep beraber... Bir aile olarak dışarı çıkar yemek yeriz.
Je me disais... que tous les trois, on pourrait sortir, en famille, et peut-être aller au restau.
Thor, düşünüyordum da... küçük bir teste ne dersin?
Thor, je pensais à quelque chose. Et si on faisait un petit test.
Düşünüyordum da... Eğer onun ölmesini istediysem Candace?
Je me demandais juste... et si j'avais voulu qu'elle meure, Candace?
- Düşünüyordum da...
- Je me disais...
Ben bir süredir düşünüyordum da...
J'y ai vraiment réfléchi, genre à ma...
-... ve düşünüyordum da...
C'est bon!
Düşünüyordum da.
Mais j'ai réfléchi.
Kızlar, düşünüyordum da bunlar yeni görevde lazım olabilir.
Les filles... C'est notre devoir de l'aider.
- Düşünüyordum da...
- J'ai réfléchi.
Peki, düşünüyordum da buakşam birlikte yarım kalan işimizi bitirebiliriz.
- Ça t'embête? Bien... je pensais justement qu'on pourrait conclure quelques affaires en cours ce soir.
Düşünüyordum da yanında olmasaydım biraz kitabına odaklanabilirdin.
C'est juste que si je n'étais pas là, tu pourrais écrire plus.
Düşünüyordum da bu çocuk elindeki her türlü gücü kullanacak ABD yi savunmak ve kurtarmak için
Je me dis que ce gosse fait tout en son pouvoir... pour assurer la sécurité et défendre les États-Unis.
Düşünüyordum da, Diana'yı yazarken gören tek kişi olduğuma göre yapılacaklar defterine tekrar bakarsam, belki hafızam harekete geçebilir.
Bon, j'étais en train de penser, Peut être parce que je suis le seul à avoir vu Diana écrire, si je vois l'agenda à nouveau, Cela peut faire revenir des souvenirs
Yarıştığımız zaman olanları düşünüyordum da...
J'ai repensé à notre course.
Çok kötü satın alındım. Aslında, düşünüyordum da, bu gece burda bir performans sergiler misin?
En fait, j'espérais que tu réfléchisses à l'idée de jouer ici ce soir, si possible.
Dediklerini düşünüyordum da bu hayatta sıkışıp kaldığımızı.
Je pensais à ce que t'as dit sur le fait d'être coincés.
Oturma odasındaki kusmuk rengi duvar boyasını düşünüyordum da, bence bu güvercin grisi rengi odayı epey ferahlatacaktır.
Pour la couleur de gerbe des murs du salon, je me suis dit qu'un gris agrandirait l'espace.
Selam, ikimiz hakkında düşünüyordum da aramızda bir şey olmayacak.
Salut.
En faydalı şeyi düşünüyordum- - bilirsin, grup için- - çiftleri notlarının yüksek ya da düşüklüğüne göre seçelim.
Je pensais que la chose qui serait la plus bénéfique pour- - vous savez, pour le groupe - - soit de mettre ensemble les plus petites moyennes avec les plus grandes.
Neşeliyken sinir bozucu olduğunu düşünüyordum ama kibirli halin daha da beter.
Vous êtes agaçante quand vous riez, mais votre arrogance est pire.
Düşünüyordum ki belki de kıyafetimi ve saçımı görünce değiştiğimi anlar ve o da değişmek ister.
Je me disais qu'il pourrait remarquer ma tenue et ma coiffure, ce qui lui ferait comprendre que j'ai changé. Ensuite... peut-être qu'il voudra changer aussi.
Eh, şu ya da bu şekilde olacak diye düşünüyordum.
Ça devait arriver d'une façon ou d'une autre.
Jeff, düşünüyordum da her ne kadar bu koltuktan hoşlansam da senin sevmediğini bilerek bundan zevk alamam.
Burk. Tu sais, Jeff, je pensais... Même si j'aime vraiment ce fauteil,
Biliyor musun, başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünüyordum ama şimdi düşünüyorum da belki de en kötü şeysin.
Tu sais, je croyais que t'étais la meilleure chose qui m'était jamais arrivée. Mais là, je pense que tu es probablement la pire.
Ve bunun senin problemin olmadığını da biliyorum, ama... Belki evime gelip biraz benimle durabilirsin diye düşünüyordum.
Et je sais que ce n'est pas ton problème, mais... je pensais que peut-être tu pourrais venir et rester un peu avec moi?
Buraya gelirken düşünüyordum da dostum, ortaokuldan beri ne kadar değiştiğini biliyor musun?
Je réfléchissais en route.
Ve bunun bir şeyi, ne bileyim, kabullenmem ya da anlamam için olduğunu düşünüyordum.
Et je pensais que c'était parce ce que je devais... Je ne sais pas... Accepter ou comprendre.
Ama tam da bunu düşünüyordum.
Mais j'y pensais.
david 2467
davıd 24
darling 44
daddy 17
danny 1357
daniel 570
dana 196
dante 84
dash 20
data 848
daphne 369
dale 159
daria 27
daisy 193
dave 763
dane 24
dani 91
danke 21
dallas 215
daniele 26

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]