Elbette yapabilirsin traduction Français
137 traduction parallèle
- Elbette yapabilirsin.
Bien sûr!
Elbette yapabilirsin. İşte al.
- bien sûr que si.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr. Je t'ai entendue.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr.
Elbette yapabilirsin.
Tu le peux.
- Elbette yapabilirsin.
Bien sûr que tu peux.
Elbette yapabilirsin!
Bien sûr, vous le pourriez.
Neden soruyorsun ki, Bay Bond. Elbette yapabilirsin.
- Tiens, M. Bond.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr que tu peux.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr que si.
Elbette yapabilirsin. Tüm yapman gereken birine gidip şöyle demek...
Tu n'as qu'à l'aborder et dire :
Elbette yapabilirsin. Başarabilirsin!
Courage!
Ve dedi ki, "Elbette yapabilirsin avukatların geldiği yer burası".
Et elle a dit, Bien sûr que vous pouvez. C'est de là que viennent les avocats.
- Ben yapamam. - Elbette yapabilirsin.
- Je ne peux pas faire ça.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr que tu le peux.
- Elbette yapabilirsin.
- Bien sûr que si.
Elbette yapabilirsin Margo!
Bien sûr que tu peux Margo.
Elbette yapabilirsin.
- Bien sûr que oui.
Evet, elbette yapabilirsin.
Mais si. Viens.
Elbette yapabilirsin.
Bien sur que si.
Elbette yapabilirsin.
Mais si, tu peux.
- Evet, elbette yapabilirsin.
- Mais oui.
- Elbette yapabilirsin Stu.
- Je peux pas.
elbette yapabilirsin. sen lidersin. seni dinleyeceklerdir.
Vous êtes leur chef, ils vous écoutent. Je les paie.
Elbette yapabilirsin.
Mais si.
Elbette yapabilirsin dostum.
Tu peux le faire.
Elbette yapabilirsin.
Mais bien sûr que si.
Elbette yapabilirsin.
Mais oui, tu peux!
Elbette yapabilirsin, Mack.
Mais si, allons, Mack.
- Elbette yapabilirsin. Bir çocuk evlat edin.
Vous pouvez toujours adopter.
Elbette yapabilirsin.
- Impossible.
Özel gösteriler, radyo, vodviller... Elbette. Bütün bunları hâlâ yapabilirsin.
Tu peux encore!
Elbette istersen fondip bile yapabilirsin ne de olsa kilo alma derdin yok.
Vide-la situ veux. Au point où tu en es!
- Elbette yapabilirsin.
Merrick croit en vous.
Elbette kendin yapabilirsin. Tabii ki yapabilirsin.
Bien sûr que tu peux.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr, vieux.
Elbette yapabilirsin.
Bien sûr!
Vücuduyla elbette seks yapabilirsin.
Quand, par exemple, Crumb dessine ce petit monstre, Mr.
- Elbette, yapabilirsin.
- Bien sûr.
Ama elbette, istediğini yapabilirsin, Albay.
Mais allez-y.
İstediğin yapabilirsin elbette, çünkü samandan yapılmış bu hatun sana ait.
Vous vous rendez compte, bien sûr, que votre femme est une poupée de paille?
Elbette yapabilirsin.
- Bien sûr que si!
Elbette nefret ediyordum. Bir hiç ile başka ne yapabilirsin?
'bien sur que je la detestais, et qu'est ce que ça à voir?
- Elbette, yapabilirsin.
- Un pasteur ne peut pas douter?
Elbette, artık kötü olduğuna göre onunla ne yapabilirsin?
Maintenant que tu es un démon, que vas-tu en faire?
Sen elbette istediğin her şeyi yapabilirsin.
Complètement libre. On ne veut pas être des criminels.
Elbette, sen her zamanki gibi yapabilirsin.
Et y reste.
Elbette. Ve gece beslemeleri yapabilirsin.
Et à toi les tétées la nuit.
- elbette ki yapabilirsin.
- Mais si, tu le peux
Elbette yeter. Tüm ülkede hemşirelik yapabilirsin.
Biensur que si, tu es infirmière y a du travail dans tout le pays
- Elbette ki, yapabilirsin.
- Si, tu le peux.
yapabilirsin 546
yapabilirsiniz 38
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
yapabilirsiniz 38
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette isterim 24
elbette öylesin 20
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette doktor 21
elbette eminim 36
elbette değilim 21
elbette isterim 24
elbette öylesin 20
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette doktor 21
elbette eminim 36
elbette değilim 21