English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ F ] / Fark etmedim

Fark etmedim traduction Français

787 traduction parallèle
Buraya gelmiş olabilir ama onu fark etmedim.
Je l'ai peut-être vue.
- Geldiğini fark etmedim.
- J'ignorais que vous veniez.
Ne kadar yorgun olduğumu fark etmedim.
Je suis bien lasse. Je vais me coucher.
Açıkçası, pek fark etmedim.
Pas suffisamment pour me tourner la tête.
Daha önce fark etmedim, ama çok hoş bir bayan.
Je ne m'en étais pas rendu compte, mais c'est une jeune femme charmante.
Ama o adamı ben fark etmedim bile.
- Je l'ai à peine remarqué.
Bak hiç fark etmedim.
J'avais pas remarqué!
- Bu komik. Fark etmedim. Sonunda fark ederdin.
Je n'ai pas remarqué!
Bu gece fark etmedim.
Je ne t'ai pas vue.
Sevgilim, özür dilerim. Fark etmedim. Sorun değil, bebeğim.
- Chéri, je ne le savais pas.
Sonunda dışarı çıktıklarında önce bir şey fark etmedim.
et quand ils sont sortis enfin, au début je n'ai rien remarqué.
- Fark etmedim. İki adamdı sadece.
- Deux hommes.
Başta hiçbir şey fark etmedim.
Je n'ai rien vu, au début.
Değişmişti sanırım..... ama ben fark etmedim.
Il avait peut-être changé... mais je ne le remarquais pas.
Fark etmedim.
- T'as-t-elle fixé du regard? - Euh, je sais pas!
Çok iyi değil mi? Öyle mi? Fark etmedim.
Je n'en sais rien.
Daha önce fark etmedim.
Je ne l'avais jamais remarqué.
Zaman nasıl geçti hiç fark etmedim.
Je n'ai pas vu l'heure passer.
- Hiç fark etmedim.
- Oh? Je ne l'ai pas remarquée.
Bilemem. Fark etmedim.
Je n'ai rien remarqué.
Hayır, ben fark etmedim.
Non, je n'ai rien noté du tout.
Fark etmedim bile.
Tu n'as rien remarqué?
Dehasını ilk ben fark etmedim mi?
Elle a du génie!
Kalktığını fark etmedim.
Je ne t'ai pas entendu te lever.
- Fark etmedim...
- Sans faire exprès...
Ben de hiç fark etmedim.
J'ai rien vu.
67 00 : 05 : 13,021 - - 00 : 05 : 16,483 - Ah, hiç fark etmedim. - Bunu demek istememiştim, hayır.
Vous voyez, j'ai un problème.
- Kusura bakmayın, aşağı düştüklerini fark etmedim.
Pardon, je ne savais pas que c'était tombé.
Bu ihanet yıllar önce başladı, neredeyse fark etmedim bile.
J'ai commencé à manquer à mon devoir il y a des années sans le savoir.
Fark etmedim.
Je n'ai pas remarqué.
- Hayır, fark etmedim.
- Non, effectivement.
Hiç fark etmedim.
Je ne vous avais pas remarqués.
Fark etmedim.
Je n'avais pas remarqué.
Hiç fark etmedim.
Je n'avais pas remarqué.
Bir yılı aşkın bir süredir geliyordu ama onu hiç fark etmedim. Kendine biraz baksa çok çekici olur.
Si elle s'arrange un peu les Sheveux et s'habille bien, elle serait Somme un mannequin de Vogue.
- Fark etmedim.
- Je n'ai pas remarqué.
- Zavallı Louise. Çocukluktan çıkmış ama hiç fark etmedim.
Pauvre Louise... elle n'est une petite fille et je n'ai rien vu.
Fakat banyo aspiratörünün bozulduğunu fark etmedim.
Je crois que le ventilateur ne marche plus.
O anda fark etmedim ancak Willie'nin Salonu'nun ikinci katına çıktığında tarih yazılıyordu. Horton Fenty mi?
Horton Fenty?
- Fark etmedim.
Pas remarqué.
Hımm, fark etmedim.
Je ne savais pas.
Bu kadar erken olduğunu fark etmedim.
Je ne pensais pas qu'il était si tôt.
İyi misin? O kadar çok içtiğimi fark etmedim.
J'ai dû trop boire.
- Fark etmedim.
Je n'ai rien remarqué, pourquoi?
Dilsiz olduğunu fark etmedim.
Je n'avais pas réalisé que tu étais muet.
Geçen yılki muayene raporundan bu yana kocanızda gerçekleşmiş bir değişiklik fark etmedim.
Je ne vois pas... de changement avec le dernier examen de votre mari.
Daha önce fark etmedim.
Je n'avais pas remarqué.
- Fark etmedim.
Pas que je sache.
Hiç fark etmedim.
J'avais pas remarqué.
Fark etmedim.
Mais je ne comprends toujours pas.
Çok geç olduğunu fark etmedim.
Je ne voulais pas m'attarder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]