Fazla uzun sürmeyecek traduction Français
109 traduction parallèle
Fazla uzun sürmeyecek.
Ce ne sera plus long.
Bu fazla uzun sürmeyecek.
Ça ne durera pas longtemps.
Çok zor, biliyorum tatlım. Ama fazla uzun sürmeyecek.
Je sais que c'est dur, mais cela ne durera pas longtemps.
- Oh, fazla uzun sürmeyecek.
- Y en a plus pour longtemps.
Emin ol fazla uzun sürmeyecek.
Plus pour longtemps, ça c'est sûr.
- Fazla uzun sürmeyecek, bayan.
Ça ne sera pas long.
Fazla uzun sürmeyecek.
Ça ne va pas tarder.
Hayır fazla uzun sürmeyecek, söz veriyorum sana!
Non, ma chérie. C'est bientôt fini, je te le jure.
Şu sırada, etrafımızda çokça yerli var. Ve tavırları gösteriyor ki, bize karşı olan nezaketleri fazla uzun sürmeyecek.
Maintenant, nous sommes entourés d'indigènes et, à leur attitude, nous ne serons pas les bienvenus encore longtemps.
Lütfen otur, fazla uzun sürmeyecek.
Je vous en prie asseyez-vous, j'arrive tout de suite.
- Fazla uzun sürmeyecek.
- Ce sera bref.
- Fazla uzun sürmeyecek.
- Ça va pas être long.
Fakat sizi temin ederim ki fazla uzun sürmeyecek.
Mais je vous assure que ce ne sera pas long.
Fazla uzun sürmeyecek ve Julie burada, seninle olacak.
- C'est ça. Je ne serai pas longue. Julie va rester ici avec toi.
Fazla uzun sürmeyecek.
Ce sera vite réglé.
Fazla uzun sürmeyecek.
Ce ne sera plus très long.
Ve Dr. Evil kaçar... Kendini genetik olarak dondurdurarak. Ancak geri dönüşü fazla uzun sürmeyecek
Ainsi le Dr Denfer attendrait dans un caisson de cryogénisation, la fin de l'ère de l'amour libre et le retour de la corruption.
Neyse ki fazla uzun sürmeyecek.
Mais enfin, vous ne les aurez plus.
Fazla uzun sürmeyecek ama şu anda ihtiyacım var.
"Au moins pour l'instant."
Yerlerinizde durursanız iyi olur. Fazla uzun sürmeyecek.
Asseyez-vous, ça ne prendra qu'un instant.
Merak etme. Fazla uzun sürmeyecek.
je reviendrai vite.
Bu bodrum satışları fazla uzun sürmeyecek.
Ce genre de ventes, ça durera pas.
O foton el bombaları ile bizi dövmeye devam ederlerse çok fazla uzun sürmeyecek.
Mais plus longtemps s'ils continuent à nous bombarder.
Fazla uzun sürmeyecek.
Mais ça ne durera pas.
Fazla uzun sürmeyecek. Ama beni rahatsız eden bir şeyler var.
Il faut que je vous parle d'une chose qui me tracasse.
Ama fazla uzun sürmeyecek.
Pas pour longtemps.
Benim bir kız arkadaşım var ama fazla uzun sürmeyecek.
J'ai une copine, mais elle ne va pas le rester longtemps.
Fazla uzun sürmeyecek.
Ce ne sera pas long.
Lütfen. Gerçekten fazla uzun sürmeyecek.
Je vous assure, ça prendra pas longtemps.
herşey yolunda giderse fazla uzun sürmeyecek işaret ışıklarını indir
Abaissez les balises.
İyi haber, fazla uzun sürmeyecek.
Heureusement, ça risque pas d'être long non plus.
Görüşmemiz fazla uzun sürmeyecek.
Votre rencontre ne devrait pas tarder.
Şişmesi fazla uzun sürmeyecek, yakında "patlar".
Et dans peu de temps, le "boum" fera "pop."
Oksijen harcama hızımıza bakılırsa, bu fazla uzun sürmeyecek.
Vu l'oxygène qu'on consomme, nos jours sont comptés.
Fazla uzun sürmeyecek.
Pas pour longtemps.
- Gidişim fazla uzun sürmeyecek.
- Je ne partirai pas longtemps.
Fazla uzun sürmeyecek.
Oh, pas pour longtemps.
Fazla uzun sürmeyecek.
Plus pour longtemps.
Ama fazla uzun sürmeyecek.
Mais pas très longtemps.
Sakin ol, Molly, fazla uzun sürmeyecek.
Relaxe, Molly. Ça prendra seulement une seconde.
Fazla uzun sürmeyecek.
J'en ai pas pour longtemps.
İkinci katı basması fazla uzun sürmeyecek.
On va perdre le 2nd dans peu de temps.
Eğer üç komuta büyünden birini bana seni korumamam için emretmeye kullanacaksan, bizimkisi fazla uzun sürmeyecek demektir.
Utiliser un de vos ordres pour m'interdire de vous protéger serait un grand danger!
Fazla uzun sürmeyecek ama.
Mais ça ne va pas durer.
Evet ama bu şansın fazla uzun sürmeyecek.
Oui, mais plus pour longtemps.
Bu tarafa hanımlar! Fazla uzun sürmeyecek!
Vous serez bientôt réunis.
Fazla uzun sürmeyecek.
Tenez bon!
Artık fazla uzun sürmeyecek.
Il va parler.
Sizin ufaklık geldiğinde ki muhtemelen fazla uzun sürmeyecek, kendini daha iyi hissedeceksin.
Et quand votre petit va naître... vous vous sentirez mieux.
Fazla uzun sürmeyecek dostum.
- ça sera pas long.
Fazla uzun sürmeyecek.
C'est pour bientôt.