Gerçeği istiyorum traduction Français
557 traduction parallèle
Gerçeği istiyorum.
Dis-moi la vérité!
Gerçeği istiyorum. Tüm gerçeği, Albay Henry.
Je veux toute la vérité, Col.
Şimdi, bir kere ve tamamen, Gerçeği istiyorum.
Maintenant, j'exige la vérité.
Gerçeği istiyorum.
Dites la vérité.
Gerçeği istiyorum, hepsi bu.
La vérité, c'est tout.
Gerçeği istiyorum Bayan Schmidt. Hayatta olduğunu biliyoruz.
- Je sais qu'il est vivant.
Gerçeği istiyorum.
La vérité.
- Sadece gerçeği istiyorum.
- Je veux savoir la vérité.
Gerçeği istiyorum.
Dis la vérité!
Gerçeği istiyorum.
Je veux la vérité.
Hiç şansım yoktu. Neden elinden kurtulduğu umurumda değil, sadece gerçeği istiyorum.
Peu importe comment, le fait est qu'il a fillé.
Mary senden gerçeği istiyorum.
Je veux la vérité.
Gerçeği istiyorum.
La vérité, vite.
Şimdi gerçeği istiyorum, yoksa tanrı yardımcı olsun, pencereden aşağı uçarsın.
Sinon, vous passerez par la fenêtre.
Bu tayinin isteğinin nedenini öğrenmek de komutanın hakkıdır. - Gerçeği istiyorum.
En tant que Cdt, j'ai le droit de savoir pourquoi et j'exige la vérité.
- Gerçeği istiyorum, şiiri değil.
- Je veux des faits.
Ben gerçeği istiyorum.
Je veux la vérité.
Ben Griswell'in ölümü hakkında gerçeği bilmek istiyorum, evlat.
Dis, parle-moi du vieux Ben Griswell.
Sana bir kutu piliç yemi gönderirim. Susie, gerçeği söylemeni istiyorum. Başına bir şey gelmeyecek.
Si vous dites la vérité, vous n'aurez pas d'ennuis.
"Gerçeği bilmek istiyorum," demişti.
"Je veux la vérité", a-t-elle dit.
- Bu sefer gerçeği istiyorum.
- J'aimerais la vérité.
Gerçeği bilmek istiyorum.
Je veux savoir la vérité.
Ve bu kez küçük hanım, tüm gerçeği istiyorum.
Cette fois, dites la vérité.
Gerçegi duymak istiyorum. Buradaki herkesin duymasini istiyorum.
Je veux la vérité et je veux que tout le monde l'entende.
Gloria, ben gerçeği istiyorum!
Gloria!
Bana bir şeyi söylemeni istiyorum Gerçeği öğrenmek istiyorum.
Maintenant, dites-moi quelque chose et je veux la vérité.
Gerçeği söylemeni, "Toprağı çalmaya çalışıyor" demeni istiyorum.
La vérité. Qu'il essaie de le voler.
Onu öldürdüğünü biliyorum o yüzden yalan söylemenin bir anlamı kalmadı. Bana gerçeği söylemeni istiyorum, Rhoda!
Je sais que tu l'as tué, Rhoda, tu n'as plus de raison de mentir!
Babana ne olduğu hakkında gerçeği bilmeni istiyorum.
Je vais vous dire la vérité, pour votre père.
Ben sadece gerçeği kesinleştirmek istiyorum.
Je cherche seulement la vérité.
Gerçeği Quinlan'dan duymak istiyorum.
Quinlan doit dire la vérité. Et ça doit être enregistré.
O kürsüye çıktığınızda, gerçeği söylemenizi istiyorum.
Quand vous serez appelés á la barre, je veux que vous disiez la vérité.
- Gerçeği söylemini istiyorum.
Dis-moi la vérité.
Sana gerçeği söylemek istiyorum.
Je veux te dire la vérité.
... bütün gerçeği vurgulayan, Bayan Beecher'ın öyküsünün geri kalanını anlatmasını istiyorum.
en laissant Mlle Beecher continuer son récit. Objection.
Bekleyin, ağlamayı kes, gerçeği duymak istiyorum.
Arrête de pleurer. Je veux la vérité.
Gerçeği bilmek istiyorum.
Je veux savoir la vérité!
O ve ailesi hakkındaki gerçeği öğrenmek istiyorum.
Je voudrais beaucoup savoir la vérité sur lui et sa famille.
Şunu demek istiyorum ki, sana heyecan verici, güzel bir kadınsın dediğim zaman bana inanabilirsin, gerçeği söylediğimden emin olabilirsin.
Tu vois, Stell, quand je te dis que tu es une femme magnifique, fascinante, envoûtante, tu peux me croire, parce que c'est la vérité.
Gerçeği bilmek istiyorum.
Je veux connaître la vérité.
Aramızda kalmak kaydıyla, gerçeği bilmek istiyorum.
J'aimerais connaître, confidentiellement, la vérité.
Bir şey soracağım ama gerçeği duymak istiyorum.
Dites-moi la vérité.
Şimdi, gerçeği duymak istiyorum.
Bon, je veux la vérité.
İlginç bir şekilde, bu akşam sana gerçeği söylemek istiyorum.
J'ai une subite envie de te dire la vérité.
Gerçeği görüp iyileşmeni istiyorum.
Je veux que tu voies la vérité, pour te guérir.
Kendi iyiliğin için bana tüm gerçeği anlatmanı istiyorum.
Je veux te forcer à dire la vérité, pour ton propre bien.
- Gerçeği duymak istiyorum.
- Maintenant, dites-moi la vérité.
Bugün 5 yaşına bastın, sana gerçeği anlatmak istiyorum.
Tu fêtes tes cinq ans aujourd'hui, je veux donc t'apprendre la vérité
Gerçeği açığa çıkarmak istiyorum.
Seule la poursuite de la vérité m'intéresse.
Ama önce gerçeği duymak istiyorum.
Mais d'abord, je veux entendre la vérité.
Ben bir tarihçiyim ve gerçeği öğrenmek istiyorum.
Je suis historien et je veux connaître la vérité.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
istiyorum ki 20
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20