English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Gerçekten güzel

Gerçekten güzel traduction Français

3,512 traduction parallèle
Gerçekten güzel öpüyorsun.
Tu embrasses très bien.
Evet, gerçekten güzel.
Oui, très bon.
Gerçekten güzel olmuş.
C'était bon.
Güzel, güzel. - Gerçekten güzeller.
C'est bien.
- Gerçekten güzel mi buldun?
Tu trouves ça vraiment bien?
Evet, gerçekten güzel.
C'est vrai qu'il est beau.
â ™ ª Seninle oynayan kimdi buralarda? â ™ ª â ™ ª Mavi gözlü gerçekten güzel bir kedi... â ™ ª
avec qui jouais-tu un chat super cool avec des yeux bleus
Gerçekten güzel.
Ca sonne bien!
- Bu gerçekten güzel, Marty.
C'était super, Marty.
Sence gözlerim gerçekten güzel mi?
Tu penses vraiment que j'ai de beaux yeux?
Seattle'da gerçekten güzel bir gece.
C'est en fait une belle nuit à Seattle.
Güzel, gerçekten güzel. Babam mükemmel.
Oui, très bien, il va super.
Bunlar gerçekten güzel biblolar.
Et bien, ce sont des très belles poupées.
Gerçekten güzel bir hafta geçiriyordum.
Tu sais, j'avais vraiment passé une bonne semaine.
Düğün planlarınna yardımcı olman gerçekten çok güzel.
C'est super que t'aides pour le mariage.
Ama Gil Ra Im ssi... Gözlerin gerçekten çok güzel.
Gil Ra Im, tes yeux sont très jolis.
Güzel, işte bu, aferin. İşe vaktinde geldiğinde gerçekten çok iyi oluyor.
Je déborde tellement de toutes sortes de sentiments que ça m'en a empêché de dormir.
Bunlarla gerçekten çok güzel görünüyorsunuz!
- Oui.
Harika olan oyun, gerçekten çok güzel kadrosu var.
La pièce est très bien, et servie par de bons acteurs.
- Gerçekten çok güzel.
Il est très joli.
- Çok güzel. Gerçekten.
Tu rigoles?
Gerçekten çok güzel görünüyorsun.
Tu es magnifique.
Güzel. Gerçekten de çok verimli bir sohbet oldu.
Conversation très fructueuse.
Manzara gerçekten çok güzel.
C'est vraiment beau ici.
Burası gerçekten çok güzel.
C'est formidable ici.
- Al, dene bak gerçekten çok güzel.
- Vous devriez goûter ça. C'est très bon.
Güzel bir hayat istemek gerçekten bir suçsa
Si aimer la belle vie est un crime
Gerçekten çok güzel.
Vraiment.
Gerçekten çok güzel.
Très joli.
Çünkü gerçekten özgün ve güzel bir şey yapıyorsun.
C'est unique et magnifique.
Seni tekrar görmek gerçekten çok güzel.
Vraiment sympa de vous revoir.
Bu gerçekten çok güzel ve her şey, ama orada öylece oturup, herkesin hayatını önüne koyarak bunu aşktan sayamazsın.
C'est vraiment gentil et tout, mais tu peux pas t'asseoir là et placer la vie des autres avant la tienne et penser que ça compte pour de l'amour.
Gerçekten çok güzel.
Ouah! C'est très gentil.
- Gerçekten çok güzel.
C'est très beau.
Gerçekten çok güzel.
C'est vraiment joli.
Kulağa çok güzel geliyor ama gerçekten.. .. gerçekten hesabımızı iyi tutmamız gerekiyor.
C'est super, mais il va vraiment falloir se fixer un budget.
Endişelenecek birşey yok, Maragret. Birkaç yıl içinde gerçekten çok güzel olacaksın.
Ça ne fait aucun doute, dans quelques années, tu seras très belle.
- Güzel bir hayal gerçekten.
- On dirait un beau rêve. - Ro...
Bu yaptığın gerçekten çok güzel ama gitmelisin bunları da yanında götür.
C'est vraiment super, mais ça doit partir d'ici.
Gerçekten iyi. Yani çok güzel bir anlatım ve açıkçası kendinle gurur duymalısın.
Je veux dire, c'est une très belle oeuvre, et vous pouvez être très fier de vous.
Gerçekten oldukça güzel.
C'est sympa.
Biliyor musun, yeşil mısır gerçekten de sana çok güzel bir renk kattı.
Le maïs est une couleur qui te va bien.
Güzel bunların hepsi eğlenceliydi, Ama gerçekten korkunçtu :
Bon, c'était flamboyant et tout mais je dois faire un truc très effrayant :
O gerçekten güzel bir kadınmış.
Elle était vraiment belle.
Bu güzel. Bak, eğer beğenmediğin bir şey varsa değiştirebilirsin. Gerçekten sorun değil.
c'est génial tout ce que tu désapprouves tu peux le remettre en place c'est facile non, c'est vraiment génial c'est vrai?
- Güzel gözüküyorsun. - Birlikte gerçekten iyi gözüküyoruz.
- tu es superbe regarde comme on fait un joli couple
Thomas, yalnızca yarısını gördüğünde her şeyin ne kadar güzel olduğunu tahmin edemezsin. Gerçekten
Thomas, tu ne peux pas t'imaginer comme tout est beau quand tu ne vois plus qu'à moitié.
İşte buradayız. Sana ve güzel kızına. Evet, gercekten.
À toi et à ta charmante fille.
Seni görmek her zaman güzel ama benimle buluşmak için buraya kadar gelmene gerçekten gerek yoktu.
Je vous apprécie beaucoup, mais il était inutile de venir jusqu'au Mark.
Bu arada bence bu oldukça güzel bir şey tabii gerçekten de öyleysen.
Ce qui serait génial si tu le faisais vraiment.
Bak Rebekah, çok eğlenceli güzel birisin tamam ama beni gerçekten yalnız bırakmanı istiyorum.
Écoute, Rebekah, t'es sympa, t'es jolie, tout ça, mais j'ai vraiment besoin que tu me laisses seul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]