English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Gitmeme izin ver

Gitmeme izin ver traduction Français

342 traduction parallèle
Lütfen, gitmeme izin ver.
Laisse-moi partir.
- New York'a gitmeme izin ver. - Unut bunu.
- Laissez-moi aller à New York.
Adım Ygor. Gitmeme izin ver, Frankenstein.
Je m'appelle Igor.
Burada kal. Tek gitmeme izin ver.
Laissez-moi partir seul.
O silahı indir ve gitmeme izin ver.
Lâche ce fusil et laisse-moi partir.
Yalnızca, gitmeme izin ver.
Laisse-moi partir.
Lütfen Korab ile gitmeme izin ver.
Mon lieutenant, laissez-moi accompagner Korab.
Lütfen Cecile. Gitmeme izin ver.
Cécile, lâchez-moi.
- Kiliseye yalnız gitmeme izin ver.
- Laisse-moi aller à l'église, seule
Gitmeme izin ver, gitmeme izin ver.
laissez-moi, laissez-moi.
"O tarafa bakma Gitmeme izin ver"
Ne me regarde pas comme ça Laisse-moi partir
Sen durumu anladığında, ben kaçmış olurum. Şimdi gitmeme izin ver!
Quand tu as tout appris, j'étais partie.
- Bari fırtına diner dinmez gitmeme izin ver!
IAN : Laissez-moi partir dès que la tempête aura cessé!
- Ona gitmeme izin ver, lütfen.
- Laissez-moi y aller.
Yalvarırım gitmeme izin ver!
Laisse-moi partir.
Gitmeme izin ver!
Laissez-moi!
Ephraim, gitmeme izin ver.
Éphraïm, laisse-moi y aller.
- Gitmeme izin ver!
- Laisse-moi partir!
Beni bundan kurtar, gitmeme izin ver.
Enlève-moi ça et je m'en vais.
Eve gitmeme izin ver, Duc.
Laissez-moi rentrer chez moi.
Ona gitmeme izin ver.
Je veux y aller.
Lütfen ona gitmeme izin ver.
Je vous en prie.
- Lütfen gitmeme izin ver, Jack.
- Laisse-moi partir, Jack, je t'en prie!
Lütfen, gitmeme izin ver!
Bernard, tu es fou! Je t'en supplie, laisse-moi. Laisse-moi!
Lütfen onunla gitmeme izin ver!
Laisse-moi partir.
Baba, lütfen onunla gitmeme izin ver!
Papa, laisse-moi aller avec lui!
Lütfen Anne. Onunla gitmeme izin ver.
Laisse-moi partir avec lui.
Eğer doğru söylediğimi düşünüyorsan buradan gitmeme izin ver.
Mais si vous pensez que je suis sincère, laissez-moi partir.
Gitmeme izin ver, canımı acıtıyorsun!
Lâchez-moi, vous me faites mal!
Gitmeme izin ver, canımı yakıyorsun.
Pour l'amour de Dieu, James! Avoue!
- Peşinden gitmeme izin ver.
- Laissez-moi les poursuivre. - Oui.
Öyle mi? O zaman delilikten daha ileri gitmeme izin ver.
Alors je vais passer de l'insanité à la folie.
Ne yapıyorsun? Gitmeme izin ver!
Laisse-moi aller!
- Sadece gitmeme izin ver.
- Laisse-moi partir.
- Umbopo, lütfen gitmeme izin ver.
- Umbopo, laisse-moi partir.
- Gitmeme izin ver.
Laisse-moi partir!
Gitmeme izin ver.
Laisse-moi partir.
Ya benden ne istediğini söyle, ya da gitmeme izin ver.
Veuillez me dire ce que vous attendez de moi, sinon je me dois de partir.
Lütfen Totoro'nun inine gitmeme izin ver.
Totoro, montre-toi.
Sen ne yaptığını sanıyorsun? Gitmeme izin ver.
- Qu'est-ce que c'est que ce cirque!
Gitmeme izin ver.
- Lâchez-moi!
bunu senden istemiyorum. senden sadece ne olduğunu hatırlamam için bir şans istiyorum... o gemiye gitmeme izin ver...
La camisole de force, la chambre à gaz... mais au moins, donnez-moi la chance... de me souvenir de mes actes, bon sang!
Benim gitmeme izin ver.
Congédie-moi.
- Benim gitmeme izin ver.
- Congédie-moi.
Onunla gitmeme izin ver.
- Je vais avec lui.
Gitmeme izin ver!
Lâchez-moi.
Gitmeme izin ver!
Lâchez-moi!
Gİtmeme izin ver!
Lâchez-moi.
Gitmeme izin ver!
Laisse-moi!
Gitmeme izin ver.
Tu t'en rends compte, Ilona?
Gitmeme izin ver!
- Vous, foutez-moi la paix!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]