English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Görüyorum

Görüyorum traduction Français

18,589 traduction parallèle
Yarım milyon şansım var, ben böyle görüyorum.
Pour moi, j'ai un demi-million de chances.
Bir gün dükkana gelip, sandalyeye oturup, saç tıraşı isteyecek ve ben onu tanımayacağım bile diye kabuslar görüyorum.
Je fais un cauchemar dans lequel il vient au salon, demande une coupe, s'assied dans mon fauteuil, et je ne sais même pas que c'est lui.
Evet, görüyorum.
Oui, je le vois.
Kafamda görüyorum.
Je vois tout dans ma tête.
İlk defa seni yalnız görüyorum.
Première fois que je te vois sans tes acolytes.
Her şeyi görüyorum ve hiçbir şeyi unutmuyorum.
Je vois tout et je n'oublie rien.
Ben ise altın bir fırsat görüyorum.
Je vois le rêve d'un marchand.
Shades, şimdi haklı olduğunu görüyorum.
Shades, je vois que tu avais raison.
Bir şey görüyorum.
Je vois quelque chose.
Gerçek yüzünü artık görüyorum.
Maintenant, je peux voir qui elle est vraiment. Et c'est...
Seni hayatımda ilk kez görüyorum.
Je ne t'ai jamais vu de ma vie.
Bir gitar taşıdığınızı görüyorum
Je vois que vous avez une guitare. { \ 1cH00ffff } Je souhaitais vous informer
Ve onu her sabah görüyorum.
Et je la vois tous les matins.
Benim pestilimi çıkarabileceğinden eminim fakat karımdan nefret etmeyi bana özgü bir ayrıcalık olarak görüyorum bu sebeple güzellikle çeneni kapatsan diyorum.
Je suis presque sûre que vous voulez me foutre hors de moi, je considère que c'est mon privilège spécial d'haïr mon ex-femme. Alors, si vous voulez bien fermer votre gueule!
Bir canavarın kendini tanrı sanmasını görüyorum.
Je vois... Un monstre qui se prend pour Dieu!
Turlayıp duruyorum ve sonra bıçağı görüyorum ama her şey için çok geç oluyor.
Je tourne en rond, et... et ensuite, je ne vois le couteau que quand il est trop tard.
- En az iki bıçak yarası... ve birkaç savunma yaralanması görüyorum.
- Je vois 2 blessures par plaies et ce qui s'avère être de sévères blessures de défense.
Neredeyse her gece gözlerimi kapattığımda, onun yüzünü görüyorum.
Dès que je fermes les yeux, je vois ça tête.
- Ve hala görüyorum.
- Je m'en rends compte.
Bazı şişmiş lenf bezeleri görüyorum.
Je vois des ganglions lymphatiques gonflés.
- Karımı haftada bir görüyorum.
Je vois ma femme une fois par semaine.
Bir şeyler görüyorum.
Je vois des choses.
Ben ölüm görüyorum.
Je vois la mort.
Görüyorum ki zırhı bulmuşsun!
Je vois que tu as trouvé l'armure.
Şimdi hayatı bir hediye ve mutluluğu bir mücadele olarak görüyorum.
Je prends la vie comme elle est, même si chaque jour est un combat.
İşin tuhafı meseleleri farklı görüyorum.
Ça va te paraître bizarre, je vois pas les choses comme toi. J'aime Marseille.
Ben zekâ görüyorum.
Je vois du génie.
Rüyalarımda görüyorum hep onu.
Il apparait dans mes rêves tout le temps.
Başkomiser Bullock, otobüsü görüyorum. Güney Burnside Otoyolu'nun altında.
Capitaine, j'ai le bus en visuel sous l'autoroute de Burnside.
Ben ne görüyorum biliyor musun?
Tu sais ce que je vois?
- 12 yıldır günde 3 kere görüyorum.
Trois fois par jour depuis douze ans.
Göz kırpmamayı öğrenmek zorunda kaldım çünkü ne zaman gözlerimi kapatsam, yeni bir dehşet görüyorum.
J'ai dû apprendre à ne pas cligner des yeux, car chaque fois que je ferme les yeux, je vois une nouvelle horreur.
Kâbus görüyorum!
C'est juste un cauchemar.
Arkadaşlar böyle yapar. Bak ne diyeceğim : Annelerimiz arkadaşlar ve seni burada çok görüyorum ama numara yapmayı bırak Nicole.
Tu sais, ma mère est peut-être amie avec ta mère, mais c'est pas pour ça qu'on doit faire semblant, Nicole.
Kimleri görüyorum.
Le revoilà, lui.
Bütün kurulun burada olduğunu görüyorum.
Les membres du conseil sont là.
Biliyorsun ki, Rahim ağzı kanseri tedavisi görüyorum.
Tu sais que je suis en convalescence après mon cancer du col de l'utérus.
? Kıyıyı görüyorum?
♪ Je vois le rivage ♪
? Beyaz kutuları görüyorum?
♪ Je vois les casquettes blanches ♪
? Okulu görüyorum?
♪ Je vois l'école ♪
- Hayır, dur yapma. adet görüyorum.
Abbie? - Non, arrête.
Adet görüyorum.
J'ai mes règles.
Onu her gün görüyorum ama benim varlığımdan bile haberdar değil.
Je la vois tous les jours, et elle remarque à peine ma présence.
Ama sizin öyle olduğunuzu görüyorum.
Mais vous si.
Hayal görüyorum.
J'ai eu des visions.
Kelly öldüğünden beri bir şeyler görüyorum.
Depuis que Kelly est morte, Je vois des choses.
Görüyorum ki sikik partiniz öncekinden daha da popüler olmuş.
Je vois que votre fête "être soi-même" est bien plus populaire que votre putain de fête liquidation.
Tüm gün seni düşünüyorum ve geceleri de seni rüyamda görüyorum.
Je pense à vous tout le jour, et rêve de vous chaque nuit.
Evet. Sende bir değişiklik olduğunu görüyorum.
Quelque chose a changé en toi.
Hayaller görüyorum çünkü.
Vous avez déliré, vous savez.
- Görüyorsun, değil mi? - Görüyorum.
- Tu le vois, n'est-ce pas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]