English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ G ] / Göster bakalım

Göster bakalım traduction Français

612 traduction parallèle
Haydi, göster bakalım.
Allons, montre-les-moi.
Pekâlâ, nasıl yapacağını göster bakalım.
Bien. Maintenant, montre-moi comment tu vas faire.
Göster bakalım marifetlerini.
Montrez-nous ce que vous savez faire.
Göster bakalım.
Qu'est-ce que tu crois?
- Çekinme, göster bakalım.
Ne soyez pas timide. Montrez-le donc.
Pekala genç bayan, göster bakalım.
OK, jeune fille, montre-moi ça.
- Onları nerde yakalayabilirsin burdan göster bakalım?
Où pensez-vous l'installer?
Lisansını iptal etmemem için bir neden göster bakalım.
Donnez-moi une raison de ne pas révoquer votre licence.
Bu kadar değerli olan şu muhteşem hazineni göster bakalım.
Fais-moi donc voir ce trésor de si grande valeur
Göster bakalım.
Montre-moi.
Göster bakalım.
Montrez-moi.
- Belgelerini göster bakalım. - Emredersiniz efendim!
Montrez-moi votre fiche de compétence.
Al. Göster bakalım.
Tiens, montre-moi ce que tu sais faire.
Göster bakalım düşman mevkilerini.
Montrez-moi les positions des ennemis.
Ne kadar da komik. Göster bakalım.
Ça paraît marrant, montre-moi.
Ne kadar iyi olduğunu göster bakalım.
Fais-moi voir ce que tu vaux.
Tamam, devam et, ekle. Ekle, dışarı kus. İlk ve son kez olmak üzere, koca bir sızlanma göster bakalım.
Allez-y, dites-le, dites-le, libérez-vous, une fois pour toute dans une grand sanglot.
Neyse, yolu göster bakalım, Barney.
Voyons cette réception.
O zaman göster bakalım, haydi!
Tu me fais ta démonstration?
Göster bakalım.
Montrez-nous.
Göster bakalım, Kaptan.
Amenez-les.
Göster bakalım.
Montrez-moi ça.
Göster bakalım yeteneklerini.
Montre-nous tes talents.
Göster bakalım yaptığını.
Montre-moi ce que tu as fait là.
- Göster bakalım satabilecek misin?
Voyons si tu sais vendre.
Kasanda ne var göster bakalım!
Ouvrez vos caisses enregistreuses!
Michael, hadi madalyanı göster bakalım!
Michael, fais voir ta décoration.
Beyefendiye işemeni göster bakalım.
- Fais voir au monsieur ta jolie fontaine.
Göster bakalım, şu ihtiyar kızın neler yapabileceğini.
Puissance maximale.
Bana şu çantayı göster bakalım.
Fais-moi voir ce sac!
Hadi göster bakalım kendini, hadi.
Alors, pépé, montre-nous ce que tu sais faire. Allez, pépé!
Biraz önceki marifetini iyice bir göster bakalım.
Refais exactement ce que tu nous as montré tout à l'heure.
Neye sahipsin, göster bakalım.
Faites-moi voir.
- Hazırladığın parçayı göster bakalım. - Çok berbat.
- Fais voir ce que tu sais faire.
- Haydi göster bakalım.
N'importe. Un enchaînement.
Kırmızı paket mi? Göster bakalım.
Montre!
Biz hallederiz, sen neler var göster bakalım.
D'accord. Montre ce que t'as.
Hadi bakalım, göster kendini.
Vas-y, mec, amène-moi ça.
Çık çık bitmiyor. Göster bakalım neler aşırdın?
Qu'est-ce que vous avez trouvé?
Herşeyi alırım. Neyin var, göster bakalım.
J'achète tout!
Hadi göster bakalım şu kartları.
Prouve-le!
Hadi bakalım, Flash, göster meziyetlerini.
Allez-y. Montrez-nous vos talents.
Haydi bakalım. Göster.
Si je peux trouver cette veine!
- Bay Anderson'a göster bakalım...
- Mr Sawyer. - Arthur.
Kimin patron olduğunu göster ona Jesse. - Haydi bakalım.
Jesse, laisse faire un des jeunes!
Neler yapabileceğini göster bakalım.
Très bien.
Göster o dövüsçü horozu bakalım!
Montre-lui ce beau coq de combat.
Göster bakalım tüm gücünü. Hadi!
Donne tout ce que t'as!
- Ellerini göster bakalım.
- Monsieur?
Lakin, devam et bakalım. Sıra sende. Göster haydi.
Ma maladie change ma langue en pigeon.
- Bana herşeyini göster bakalım.
Montre-moi ce que t'as dans le ventre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]