Götür traduction Français
10,843 traduction parallèle
Karen'ı yanında götür.
Emmène Karen.
- Tamam. Jonathan'ı da yanında götür.
Vas-y avec Jonathan.
Verizon'a götür, SIM'ini çıkarsınlar Bulut'tan iletişim bilgilerimi alırsın.
Demandez à Verizon de désactiver la carte SIM et téléchargez mes contacts du Cloud. Horizon.
Şimdi, şımarık kıçını odana götür.
Monte dans tes chambres, sale gamine!
Götür şu herifi buradan.
Faites-lui foutre le camp d'ici.
Senin için getir götür işleri yapabilir miyim bilmek istedim.
Je voulais voir si je pouvais gagner un peu d'argent avec toi.
Bana bir şey olursa Audrey'ye bulabildiğin kadar götür.
S'il m'arrive quelque chose, va vite chercher Audrey.
Bir dahaki sefere beni de yanında götür.
La prochaine fois laisse-moi donc y aller.
Elinden tut, suya götür. İşte böyle.
Mène-le par la main jusqu'à l'eau.
Suya götür onu.
Mène-le jusqu'à l'eau!
Sean, onu buradan götür.
Sean, sors le d'ici.
Boş olan herhangi bir yere götür.
N'importe où il y a une place.
Kateterizasyon laboratuarına götür.
Emmenez-le en salle de coro.
Kırmızı etiket takıp acile yollayalım. Onu Gwen'e götür. Gwen'e onu hemen Jordan'a götürmesini söyle.
Amène-la à Gwen et dis à Gwen de l'amener directement à Jordan.
- Beni ona götür.
- Dis-lui que je suis là.
Onu çalıntı gemiye götür. Tek başına.
Amène-le au vaisseau volé, seule.
Seni buraya getirdik, sen de bizi Dutch'a götür.
on t'a amené ici, tu nous amene à Dutch.
Joe'yu götür.
Prends Joe.
Hediyesini bizzat Kraliçeye götür.
Remettez ce cadeau directement à la reine.
Matt, içeri götür onu.
On la rentre.
Kamyonete götür onu.
Mettez-le dans le camion.
Beni stoklarınıza, enerji üreticilerinize, yakıtınıza götür!
Conduisez-moi à vos provisions, vos éléments d'alimentation... carburant!
Şimdi beni Daisy'me götür hadi.
Maintenant, emmène-moi à ma Daisy.
Öyleyse onu Hawaii'ye götür.
Alors emmène la à Hawaï.
Yanında götür.
Prenez-la avec vous.
Bir kasa kristali oraya götür.
Amène une boite de cristaux en bas.
Yavaş götür o fasulyeleri.
Oh, vas-y doucement sur les haricots, ok?
Savaştan önceki hayatına götür beni.
Transportez-moi vers votre vie avant la guerre.
Götür onu buradan.
Sortez-le d'ici.
- Onu eve götür. - Tamam. - Hayır dur.
- Ramène-la chez elle.
Lütfen yanında götür.
Garde-le et pars.
- Onu hastaneye götür! Hadi!
- Emmenez-là à l'hôpital!
Bizi buradan götür.
Éloignez nous d'ici.
Arabayı çalıştır ve bizi buradan götür.
Démarrez la voiture, et éloignons-nous d'ici.
- Sen de Jones'u makineye götür.
Tu prends Jones pour la machine.
Hemen götür onu buradan.
Sort la d'ici maintenant!
Onları bir süreliğine kasaba dışına götür.
Emmène-les quelque temps.
Beni eve götür.
Ramène-moi.
Benim için Claire'ı karakola götür.
Mets-la en cellule pour moi.
Hepsini al ve hemen mülkümden götür!
Prends-les et tire-toi de chez moi!
- Beni Brandon'ın evine götür.
Et si nous retournions dans la maison de Brandon James?
Beni Brandon'ın evine götür.
Amène-moi à la maison de Brandon.
Beni ona götür.
Amènes moi jusqu'à lui.
Beni ona götür, Abigail, ve onu yok edeyim.
Amènez-moi jusqu'à lui, Abigail, et je le détruirais.
İlginç, beni güvendiğin bir doktora götür diyorum sense kapı dışarı ettiğin kadına götürüyorsun.
Intéressant. Je vous demande un médecin de confiance, nous voilà chez celle que vous conchiez.
Onu doğruca Smyrna'ya götür...
Emmenons-le tout de suite à Smyrna...
Çocuğunu al götür evimden!
Fais sortir ton gosse de chez moi.
- Hadi götür.
- Je lui apporte son thon. - Vas-y.
Herkesi güvenli bir yere götür.
Mets tout le monde à l'abri.
Belarus'a bir ekip götür.
Amenez une équipe en Biélorussie.
Doktoru götür, sonra ısınmaya başla.
Ramenez-le et réchauffez-le.