English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Haberler

Haberler traduction Français

5,354 traduction parallèle
Telecolombia Haberler'den iyi akşamlar.
Bienvenue à tous nos auditeurs.
Haberler iyi, kanama yok.
Et la bonne nouvelle est... Qu'il n'y en a pas.
İyi haberler çevremizi sarmış durumda desene.
Bonnes nouvelles... Tout autour.
- Haberler iyi.
- Ok, bonnes nouvelles.
Peru'dan yeni haberler var.
Plus de nouvelles du Pérou.
Gerçek polis... ve haberler.
La vraie police... puis c'est le journal télé.
İş arkadaşlarım ve ben doğru haberciliği görmezden gelmeye başlayıp hiçbir doğruluğu olmayan ve usulsüz haberler üretmeye başladık.
Mes collègues et moi avons commencé à ne plus faire de reportages exacts, mais à en produire qui étaient inexacts et illégaux.
Haberler harika ; en iyisinden.
- Bonne nouvelle? Une nouvelle du tonnerre.
Haberler hızlı yayılır film, hala çok başarılı olabilir.
Il reste le bouche à oreille. Ça peut encore marcher.
- Ben iyiyim yani televizyonda çıkan haberler gösteri amaçlıydı gerçekte içmedim.
Ça va, mais tous ces trucs à la télé, c'était...
Sonucunda ölmekten korktuğun haberler... -... en değerli olanlarmış.
"Les seules histoires qui comptent sont celles qui vous effraient à mort"
Haberler iyi millet!
Bonne nouvelle, tout le monde!
Bu ara kötü haberler üst üste geliyor.
Tellement de mauvaises nouvelles en même temps.
Ve getirdiği bütün güzel haberler için onları borçlandırıyor.
Et ces bonnes nouvelles ont un prix.
Olup bitene dair güncel haberler almak isterdim.
Je voudrais savoir ce qui se passe.
Az önce Wembley stadyumunda yaşanan patlamayla ilgili haberler hâlâ geliyor.
On continue de recevoir des infos sur une explosion au stade de Wembley il y a quelques instants.
Kate, haberler harika.
Kate. Bonne nouvelles, Jimmy est là.
8 : 35 hava durumu ve haberler.
Voici le bulletin info et météo de 8 h 35 pour New York.
Ülkenin her yerinden haberler geliyor polis, itfaiye ve acil durum ekipleri dün gecenin kurbanlarına müdahale etmek için sokaklara düştü.
Des rapports arrivent de partout au pays. Les policiers, les pompiers et les ambulanciers arrivent dans les rues pour aider les victimes d'hier soir.
Haberler iyi, her şey yolundaymış.
Bonne nouvelle, elle dit que je n'ai rien.
Ve bu da en iyi eşcinsel haberler web sitesi...
Et voici le meilleur site de nouvelles gay que j'ai...
Ne yazık ki üzücü haberler aldık. Hastaneye giden ambülansta kadın ve doğmamış çocuğu vefat etti.
Malheureusement, nous venons d'apprendre que la femme enceinte et son bébé sont morts dans l'ambulance qui les emmenait à l'hôpital.
İki insan öldü. Tüm haberler bundan bahsediyor.
Ces deux morts font la une.
Şu çocuk, Kevin'dan iyi haberler geldi.
Bonne nouvelle à propos de ce garçon, Kevin.
Harika haberler.
Que de bonnes nouvelles.
Başka haberler de var.
Il y a d'autres nouvelles.
Maalesef haberler iyi değil.
Les nouvelles ne sont pas bonnes.
İyi haberler ise bazı faydalı geri bildirimler aldım.
La bonne nouvelle est que j'ai de nombreux échos positifs.
Mons'tan haberler var.
Il y a des nouvelles de Mons.
Bazı Selfridge adamlarının geri dönmeyeceğine dair üzücü haberler aldık.
Nous avons tous appris la très nouvelle que plusieurs de nos hommes ne reviendront pas au pays.
Haberler iyi değil Bayan Selfridge.
Ce ne sont pas de bonnes nouvelles, Mme Selfridge.
Keşke daha güzel haberler olsaydı Ditlev.
Je voudrais avoir de meilleures nouvelles, Ditlev.
Çok güvenilir bir kayaktan birçok senatöre... dair haberler aldık.
Nous avons reçu d'une très fiable sauce des infos concernant plusieurs sénateurs.
Dedikleri gibi kalbim sevgi ile dolu. Bu yüzden sizinle harika haberler paylaşacağım.
Mon cœur, comme ils disent, est comblé, c'est pourquoi je veux partager de merveilleuses nouvelles avec vous.
Yayınımızı haberler için kesmek zorunda kaldık.
Nous interrompons cette diffusion avec les dernières nouvelles.
Sakin haberler.
Peu de nouvelles.
Tanrı'dan bizlere getirdiğin haberler nelerdir?
Dis-nous le message que tu apportes de Dieu.
Haberler iyi. Yayın evlerinin çekilişini kazanmışsınız.
Bonne nouvelle, on dirait que tu as gagné à la loterie.
Gelecekteki olası haberler size karşı direnir ve kendinizi karikatürler bölümünde bulabilirsiniz.
Toutes les futures nouvelles seront envoyées à vos concurrents. et vous vous retrouverez en charge des bandes-dessinées.
Eğer senatör rapor etseydi, tüm haberler bununla ilgili olurdu.
Si le sénateur l'avait signalé, on ne parlerait que de ça aux infos.
- Görünüşe göre haberler kötü.
De sales nouvelles, on dirait.
İyi ve kötü haberler. Deeks haklıydı.
Quelque chose du marché aux poissons?
Son haberler ne Nell?
Qu'est-ce qu'il se passe Nell?
Ve kadın ölürse bu kesinlikle işe yaramayacaktı ve haberler hâlâ CÖC'e odaklanacaktı.
Et ça ne peux plus marcher, maintenant qu'elle est morte, et tout le monde est concentré sur le JLF
- Haberler oradan gelecek de ondan.
C'est de là que viendra l'info.
Tamam, kötü haberler :
Mauvaise nouvelle :
- İyi haberler mi?
- Quoi?
Durumlar hayra alamet değil. Haberler kötü.
C'est pas bon, pas bon du tout.
Korkunç haberler.
Terribles nouvelles.
Haberler kötü.
- C'est pas bon du tout.
Kötü haberler var.
Mauvaise nouvelle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]