Hanim traduction Français
68 traduction parallèle
Sen hanim evladi misin yoksa bir asker mi?
T'es une fille ou un soldat?
Küçük hanim... Tekrar aralarinda durun.
Mademoiselle... remettez-vous entre les deux Adam.
Burunlari havada! Düzgün bir hanim.
Elle sort pas avec n'importe qui.
İyi günler, Direktör Hanim. İyi şanslar.
Bon travail "Mme le directeur".
Eğer siz fahişelerden birini onun yanında görürsem, tatlım bilin ki, her kimse, başı Chablis Hanim ile derde girer Taş Bebek, İmparatoriçe, ve buz kıracağıma hesap verir.
Si j'en pique une de vous, salopes, près de lui, chérie... sache que t'auras affaire à la Lady Chablis... Ia Poupée, la Grande lmpératrice, et son putain de pic à glace!
Boddy football oynasa ne dusunurdunuz, Boucher Hanim?
Qu'est-ce que vous diriez si Bobby jouait au football?
dogruyu soylemek gerekirse senin hakkinda da iyi seyler dusunmuyorum... Ve o sorularindan da hoslanmiyorum, Vallencourt Hanim.
Et pour tout vous dire, vous me plaisez pas beaucoup, vous et vos questions à la noix.
Evet, ilgileniyorum Boucher Hanim.
Je m'intéresse beaucoup, beaucoup à votre fils.
Bugün bir hanim geldi. Bn Lefkowitz için yaptigim alisverisi duymus. Onun için de yapip yapamayacagimi sordu.
Une dame, aujourd'hui, a su que j'avais fait du shopping pour Mme Lefkowitz et voudrait m'engager.
Küçük hanim.
Mademoiselle?
[ANLATICI SALİHA HANIM'DIR] "Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer"
"Rien qu'aimer l'un de tes quartiers, ça vaut une vie."
MEYVELI VOTKA, HANIM EVLATLARI VE HAMILE KADINLAR ICINDIR.
C'est pour les tapettes et les femmes enceintes.
- Günaydın Gülseren Hanım.
- Bonjour Gulsen Hanim.
[FERİDE HANIM] - Başka bir şey?
- Tu désires autre chose?
[FERİDE HANIM] Sonra öğretmen de olurdunuz.
Vous auriez pu devenir professeur, aussi.
[FERİDE HANIM] O ne?
Qu'est-ce que c'est?
[FERİDE HANIM] Peki Allah aşkına, polislikle ne alakanız vardı sizin?
Mais ce que je ne comprends pas c'est ce que vous avez fait à la police?
[FERİDE HANIM ] Şimdi yine inanmam diyeceksiniz ama sizin kaderiniz de benimkinden hiç farklı değilmiş, Mithat Bey. [ GÜLER]
Vous allez encore me dire que vous ne croyez pas au destin mais je trouve que votre destin ressemble au mien, Mithat Bey.
Büyük ihtimalle sen bir vejetaryensin, Seni garip saçli hanim evladi.
Oh, mais tu es peut-être végétarien, grosse mauviette chevelue.
Belki farkinda degilsin küçük hanim ama sahip oldugunuz her seyin bir bedeli var...
Tu ne le comprends pas, jeune fille, tout ce que tu possèdes a un coût...
Çünkü suradaki güzel hanim hamile.
Parce que cette magnifique femme juste là, est enceinte.
Uza bakalim kucuk hanim.
Filez.
O guzel bir hanim olabilir.
Elle est jolie et intelligente.
içindekileri döksen iyi edersin, küçük hanim.
Donc, tu ferais bien de tout dévoiler, jeune fille.
Patronun hanim arkadasina içeriyi çabucak gezdirecegiz.
Je fais juste visiter, heu, à l'amie de la femme du boss.
Patronun eglenmek isteyen bir hanim arkadasi var.
Le patron a... de la compagnie... il veut la distraire.
Hemsire hanim, bu Bubbles Horsley, takim kaptani.
Nursie, voici Bubbles Horsley, directeur d'écurie.
Hemsire hanim, erkekler kadinlara bayilir,... ama dahasi,... erkekler arabalara hastadir.
Nursie, les hommes aiment les femmes. Mais plus encore, les hommes aiment les voitures.
Üniversite rehberlik merkezine gelmenize sasirdim Milkovich Hanim.
Oh, surpris de vous voir au centre d'orientation du collège, Mademoiselle Milkovich.
Sanatçılarımız Neşe Hanım ve Yavuz Bey İstanbul'dan geldiler.
Deux musiciens qui viennent d'Istanbul. Nese Hanim et Yavuz Bey.
Peki, Neşe Hanım?
D'accord, Nese Hanim?
Genc hanim, ne mesaj vermek istersiniz?
Jeune fille, quel est ton message?
Ama yine de yakışıklı dimi Ayşe Hanim.
Il a tout l'équipement nécessaire Ayshe Hanim.
Hakim bey, küçük hanim.
Magistrat, Miss Hale.
Anlasildi komiser hanim.
Compris, lieutenant.
Hanim arkadaºi var mi?
A-t-il une bonne amie?
Artik yaºli bir hanim.
- Hmph. - C'est une vieille dame maintenant.
Dudak kaleminde bayagi asiriya kactik kucuk hanim.
Beaucoup trop de crayon, à lèvre jeune fille.
Sunita Hanim mi?
Madame Sunita?
Ramesh Bey telefonda saatlerce konusurdu Sunita Hanim'la.
M. Ramesh avait l'habitude de passer des heures au téléphone avec madame Sunita.
Her ne zaman Nutan Hanim seminer icin sehir disina ciksa... Klinige girer, kapiyi kitlerlerdi...
Et quand madame Nutan sortait pour des conférences, ils s'enfermaient à lâ € ™ intérieur de la clinique...
Sonra Emir'in arkadaşı olduğunu söyleyen Hanim Atvan adında biri Emma'ya mesaj atmış.
Là un type du nom de Hanim Atvan, qui dit être un ami d'Emir, a cherché à la contacter.
Hanim Emma'ya Emir'in onu nasıl özlediğini ve Amerika'ya gidip görüşmek istediğini falan anlatmış. Hanim Emma'ya Emir'in onu nasıl özlediğini ve Amerika'ya gidip görüşmek istediğini falan anlatmış. Hanim onu bu umutla kandırmış.
Hanim a raconté à Emma combien elle manquait à Emir et combien lui voulait revenir aux États-Unis et la revoir, etc, etc.
Evet, ama dahası da var. Hanim Emma'ya buraya geldiğinde tam olarak ne yapması ve yapmaması gerektiğini söylemiş. Hanim Emma'ya buraya geldiğinde tam olarak ne yapması ve yapmaması gerektiğini söylemiş.
Oui, mais plus que ça, Hanim a dit à Emma exactement quoi faire et ne pas faire pour aller là-bas.
Bu hanïm sekreterim ve metresim, Tess Skeffington.
La dame qui porte la robe louée est ma secrétaire et maîtresse... Mlle Tess Skeffington.
[ANLATICI SALİHA HANIM'DIR] Bir varmış, bir yokmuş.
Il était une fois.
ANNA KARENINA BİLGE OZDEMİR İYİ SEYİRLER BİLGE HANIM : ) )
ANNA KARÉNINE Visa d'exploitation : 135 273
Memur hanim artik gidebilir miyiz?
Madame Officier, peut-on y aller?
Ve nabız yoklamak için arkadaşı Hanim'i kullandı.
Donc il a demandé à son ami Hanim de tester le terrain.
Hanim onu bu umutla kandırmış.
Hanim l'a bercé de faux espoirs.
Emir, Hanim gibi davranmış da olabilir.
Tu sais, Emir aurait pu prétendre être ce Hanim.
hanım 69
hanımefendi 2682
hanım efendi 44
hanımlar 337
hanımefendiler 20
hanımım 156
hanımlar ve beyler 23
hanım evladı 29
hanımefendi 2682
hanım efendi 44
hanımlar 337
hanımefendiler 20
hanımım 156
hanımlar ve beyler 23
hanım evladı 29