English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hazır olacağız

Hazır olacağız traduction Français

334 traduction parallèle
Ve o zaman hazır olacağız.
Et nous serons prêts.
Gemiye adımını atar atmaz açılmaya hazır olacağız.
On sera prêt à dégager dès que vous monterez à bord.
Beş dakika içinde harekete hazır olacağız.
Le train part dans cinq minutes.
Sabah 7'de hazır olacağız.
Nous serons prêts à 7 h.
Hazır olacağız.
On se prépare.
Böylece diğer hanımlar geldiğinde yola çıkmaya hazır olacağız.
On partira dès qu'elles arriveront.
Bu gece hareket için hazır olacağız.
Ce soir. Nous sommes prêts à partir.
Otel faturasını ödedim. Toplanacağız ve hazır olacağız.
J'ai réglé l'hôtel et les valises sont bouclées.
Birazdan hazır olacağız, Başkan.
Nous sommes prêts.
Sizin için hazır olacağız. Onu servis yoluna indir.
Qu'Il atterrisse sur la piste de secours.
Yarından sonra onlara karşı hazır olacağız.
Et après-demain, on sera prêt à les accueillir.
- Beş dakika içinde hazır olacağız.
- Nous serons prêts dans cinq minutes.
- Hazır olacağız, hemşire.
- Nous serons prêts, ma soeur.
Bizse üç hafta içerisinde hazır olacağız.
Nous serons prêts dans 3 semaines. C'est un peu juste, non?
Adamlarım ve ben yakınlarda gizleneceğiz suçlanacak bir şey olduğu zaman durdurmak için hazır olacağız.
Nous serons sous couvert tout près, prêts à les arrêter dès qu'ils se seront incriminés.
Tam zamanında harekete geçmeye hazır olacağız.
Mon unité agira au moment prévu.
Olabildiğince hazır olacağız.
C'est maintenant ou jamais.
Gaviota düşecek, o zaman hazır olacağız.
Gaviota tombera, ensuite tout sera bon.
Eğer bu gece senin için gelirse, hazır olacağız.
S'il vient te voir ce soir, on est prêts.
Hepsi bu. Hazır olacağız.
On est presque prêts.
Ne kadar çok olursa olsunlar... Buraya geldiklerinde hepimiz hazır olacağız!
Il faut les intercepter avant qu'ils n'aillent plus loin.
Bir aya kadar hazır olacağız. O zaman yunuslardan birini buraya alıp onun üzerine konsantre olacağız.
Et bien nous serons probablement prêts dans un mois environ... alors nous pourrons faire rentrer un des dauphins et nous concentrer sur lui.
Şimdi, bana bir Domuz bul. Ancak o zaman bu parçayı kaydetmeye hazır olacağız.
Maintenant tu vas me chercher Pig et on sera enfin prêts à enregistrer ce morceau.
- Yakında ayrılmaya hazır olacağız.
Nous pourrons bientôt partir.
Ve hazır olacağız.
Et on sera prêts.
İki dakika içinde gitmeye hazır olacağız.
On part dans deux minutes.
Anlaşıldı. Hazır olacağız.
Nous serons prêts.
Gemi geldiğinde, gitmeye hazır olacağız.
Quand le navire arrivera, nous serons prêts à partir.
Bizler hazır olacağız.
Nous les cueillerons.
- Biz de hazır olacağız.
- Nous l'attendons.
Evet. Baban geldiğinde, onun için hazır olacağız.
Quand il arrivera, nous serons prêts à l'accueillir.
Travers, 10 dakika içinde yakıtımız doldurulacak ve gitmeye hazır olacağız.
- On est prêts dans dix minutes.
- Hazır olacağız.
- Nous serons prêts à temps.
Çekici ışını kullanmaya bir saatten daha kısa sürede hazır olacağız.
Le rayon tracteur sera prêt dans une heure.
Hazır olacağız. Neye?
Nous sommes toutes prêtes.
Hazır olacağız.
Nous serons prêts.
Bay Loophole'u bul. Beş dakikada hazır olacağımızı söyle.
Va dire à M. Loophole qu'on est prêts dans 5 mn.
- Hazır olacağız.
- Nous arrivons. Ne vois-tu pas?
Bir şeyler olduğunda hazır olmuş olacağız.
Quand une chose se produira, nous serons prêts.
Bundan sonra tetikte olacağız, senin için hazırız, defol git!
On sera désormais sur nos gardes, alors va-t'en d'ici!
Mel tamamen iyileştiğinde sizin desteğe hazır olacağınızı bilmek beni rahatlattı. Asıl tam o zaman yardıma ihtiyacımız olacak!
Ravie de savoir que quand Mel sera complètement sur pied... je pourrai compter sur votre aide.
O da aynı böyle konuşur. Hazır olacağız.
Nous serons prêts.
Onlara söyle Kirk'e hazır olacağımızı söyle.
Dites à Kirk que nous serons prêts.
Ona 55 dakika içinde tesisi kimyasalla doldurmaya hazır olacağımızı söyle.
Dites lui qu'on est prêt à recouvrir la zone, dans 55 min.
Biz, çok zengin zengin olacağız herşey şimdi hazır sadece kimseye acımayın.
On va devenir riches. Tout est en place.
- Kıtı kıtına hazır olacağız.
- Le bac sera prêt demain.
- Biz de hazır olacağız.
- On sera prêts.
Gözünüz kapalı olacak elbette, ama beni tanıyacaksınız. "Hazır ol, nişan al, ateş!" diye bağıran ben olacağım.
Même avec le bandeau sur les yeux, vous m'reconnaîtrez.
Atlaşmanın neden olacağı trafiğe hazır mısınız Chicago?
Hé, Chicago, prêt pour les embouteillages du traité?
Ama silahlarınızı bırakır ve Lunar V'e geri dönecek olursanız,... pazarlık yapmaya hazır olacağım.
Mais si vous déposez vos armes et retournez sur Lunar V,..... je veux bien essayer.
Üç yıl Utopia Planitia Tersanelerinde kaldıktan sonra, değişikliğe hazır olacağınızı düşünmüştüm.
J'aurais imaginé qu'après trois ans sur les chantiers d'Utopia Planitia, un changement vous ferait plaisir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]