English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hazırlanıyorum

Hazırlanıyorum traduction Français

499 traduction parallèle
Bir haftadır gece gündüz hazırlanıyorum.
Je n'aurai pas une minute à moi.
Tamam. Hemen hazırlanıyorum.
Tout de suite!
Küçük sohbetlerime bundan hazırlanıyorum.
J'ai puisé mon savoir là-dedans.
- Baro sınavlarına hazırlanıyorum.
- Je me présente au barreau.
- Hazırlanıyorum.
- Je serai prête.
Sana bir iş ayarlamak için hazırlanıyorum.
Je me préparais à envoyer une expédition à votre recherche.
Bu gezi için 10 yıldır hazırlanıyorum.
Ça fait dix ans que je prépare ce voyage.
Hazırlanıyorum.
Je serai prêt.
- Ben hazırlanıyorum.
- Je le prépare.
Hazırlanıyorum aptal.
Je m'en vais, idiote.
Chicago'ya gitmeye hazırlanıyorum ahbap.
Je me prépare pour Chicago et toi?
Gelmeye hazırlanıyorum.
Je me prépare â partir vers toi.
Matilde'ye söylediğim gibi, sınava hazırlanıyorum.
J'ai déjà dit à Matilde que je préparais mes examens.
- Evet, ben hemen hazırlanıyorum.
- Oui, je m'y mets tout de suite.
Ve ben de işe gitmek için hazırlanıyorum.
Et je m'apprête à aller travailler.
Tırnaklarıma oje sürmeye hazırlanıyorum, bir yandan da programını dinliyorum.
Je vais me faire les ongles en écoutant ton émission.
Maça hazırlanıyorum.
Pour le combat.
Yatmaya hazırlanıyorum.
- Je vais me coucher!
- Bu yüzden yatmaya hazırlanıyorum.
- Oui, justement.
Hazırlanıyorum.
- Je serai prêt.
Şu anda önemli bir şey söylemeye hazırlanıyorum.
J'ai des choses importantes à vous dire.
Detayları vermeye hazırlanıyorum.
Je vais donner la liste des corvées.
Üstuzaya atlamak için hazırlanıyorum.
Se préparer pour l'hyperespace.
Sadece en iyi kısmına hazırlanıyorum.
Je me prépare pour quand ça va devenir intéressant.
Affedersiniz, hemen hazırlanıyorum.
Je vais être là tout de suite.
Şimdi, zavallı günahkar yaşamımın sonuna varmış saçlarım ağarmış gençliğimde tanık olduğum olağanüstü ve korkunç olaylara dair gördüklerimi, bu parşömen üstünde bırakmaya hazırlanıyorum. Efendimizin doğumunun 1327. yılının sonuna doğru idi.
Arrivé au terme de ma vie de pauvre pécheur... désormais chenu... je m'apprête à laisser sur ce parchemin, témoignage... des faits admirables et terribles auxquels j'ai assisté dans ma jeunesse... vers la fin de l'an de grâce 1327.
Ben kariyerimin en büyük olayı için hazırlanıyorum!
Je me prépare pour un truc énorme.
Bir dakika, Wingfoot'ta 1 4'üncü delikteyim, vuruşa hazırlanıyorum.
Je suis au golf, sur le green du 14ème trou.
Ping-Pong oynamaya hazırlanıyorum.
Je me prépare pour une partie de ping-pong.
Bağırsaklarını çıkarmaya hazırlanıyorum.
Là, je vais le vider.
Aslında Bayan Fisher sanatçılara yardımcı olmaya hazırlanıyorum.
Les bons comptables le font, Melle Fisher. Je me dirige sérieusement vers une clientèle artistique...
Tuvalete gitmeye hazırlanıyorum. Çıkma.
Je vais aller sur le pot, donc ne sors pas.
Hazırlanıyorum.
Je suis venu préparé.
Şiddete meyilli, kavgacı bir grup olan selenit madencileri arasındaki bir ihtilafı çözmek için çağırıldığım Pentarus V'e yapacağım mekik yolculuğuna hazırlanıyorum.
Je me prépare à un départ en navette pour Pentarus V, pour arbitrer une dispute entre mineurs de salénite, un groupe, malheureusement, potentiellement violent.
Seçmelere hazırlanıyorum.
- Chanteuse?
"Hayır, oğul sahibi olmaya hazırlanıyorum." dedim.
"Non, man, je me prιpare a avoir un fils."
Yatmaya hazırlanıyorum.
Je me couche.
Seninle bir atı çalmaya hazırlanıyorum.
Je m'apprête à commettre un crime à voler un bourrin à la con.
Gayet hazır görünüyorsun ve ben de hazırlanıyorum ve kapıda dikiliyorum ve anahtarlarımı çıkarıyorum sonra orada yaklaşık 10 dakika bekliyorum.
Tu as tellement l'air d'être prête que je me lève, je vais à la porte, je sors mes clés.
Hazırlanıyorum.
ils vont s'en prendre à moi?
Hazırlanıyorum.
J'accomplirai ma mission.
- Yarınki toplantıya hazırlanıyorum. Onarım stratejimizi planlıyoruz.
- Je prépare la réunion de demain, une stratégie de réparation.
Bak, çavuş Hemen ayılıyosun ve ben söylediğimde buradan çıkmak için hazırlanıyorsun ya da ben seni dışarı atıyorum, Bay Wichowsky.
Ecoutez, Sergent, dessoûlez-vous et soyez prêt à partir quand je le dirai ou vous redevenez monsieur Wichowsky!
Ne olduğunuzu tanımlamaya hazırlanıyorum, General.
Je vais vous confondre!
Anlıyorum. Pekala. O zaman hazırlanıp çıkalım.
Dans ce cas, partons tout de suite.
Ben hazırlanıp çıkıyorum ortak.
Je vais sonner la cloche.
Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Ve burada bendeniz, Super Soul, siz tüm dinleyenlere iyi müzik sunmak adına bilinçsizliğin akışıyla şakalaşıyor ve basit yaftaları pazarlıyorum.
Tous les bons chretiens se preparent a aller a l'eglise, et voici votre devoue Super Soul avec son flot spontane de paroles qui veut avant tout partager de la bonne musique avec tous les auditeurs.
Biliyor musun Giselle'deki ilk gösterim için hazırlanıyorum.
veux-tu du thé?
İçeri gelmeye hazırlanıyorum.
Je rentre.
Bir sergiye hazırlanıyorum.
Venez aussi.
- Hazırlanıyorum.
Je serais prêt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]