English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ I ] / Ilk emir

Ilk emir traduction Français

63 traduction parallèle
Kapı açıldı. Kendilerine verilen ilk emir :
Alors la porte s'ouvrait, et le premier ordre lancé était :
Yarın ki ilk emir bu olacak, saat onda.
Il en a fait sa priorité de demain. A 10h.
Siz Will'in ilk emir subayıydınız, Pegasus gemisinde.
Vous étiez le premier officier de Will sur le Pegasus.
Ethan, seni temin ederim ki, teslim olduğun zaman vereceğim ilk emir, ailene karşı açılan bu gülünç davaların düşürülüp sicillerinden tamamen silinmesini istemek olacak.
Dès que vous serez au bercail, je veillerai à ce que ces ridicules accusations soient abandonnées et rayées de leur casier.
- Ama ben... - Delenn, Bay Başkan resmi olarak verdiğim ilk emir, Vir Kotto'yu Babil 5'e büyükelçi olarak tayin etmektir.
M. le président... mon premier acte est la nomination officielle de Vir Cotto... comme ambassadeur sur Babylone 5.
Yönetici olduğunda vereceğin ilk emir bize yüklü bir zam!
Et quand tu seras gouvernante, à nous les bonnes grosses... Augmentations!
Tanrı'nın bize verdiği ilk emir nedir?
Quel est le premier commandement de Dieu?
Evet, bu işteki ilk emir evrenlerarası bir köprü kurmaktı.
Ma première tâche est de créer une passerelle inter-universelle.
Aura'nın yaşamasına belki izin verilebilir, ama o, deviate piçi.... eğer ben ilk emir verdiğimde yok edilmiş olsaydı,... sen bu pisliğin içinde olmazdın, Vestra.
Peut-être laisserai-je vivre Aura. Mais ce batard de déviant... S'il avait été éliminé comme je l'avais ordonné, vous ne seriez pas dans cette position.
Bir yüzbaşıya emir vermek için elde ettiğim ilk şans bu.
C'est la premiêre fois que je donne un ordre à un capitaine.
İlk işim federal mahkemeden sana karşı bir emir çıkartmak olacak.
Je vous ferai interdire de continuer par le tribunal.
Önce demliği kaynat. İlk emir.
Chauffer la théière.
- İlk adamı bindirmemiz yönünde emir aldık efendim.
Nous avons des ordres. C'est aberrant!
Uşağıma hemen dışarı.. .. çıkması için emir verdim. Bulabildiği ilk canlıyı..
Je donnais l'ordre à mon serviteur de sortir aussitôt et de me ramener le premier être vivant qu'il trouverait.
İlk emir iptal olmuştur.
L'ordre précédent est annulé.
Bu bir emir olmasaydı daha ilk hafta onları terk eder, Brüksel'e geri dönerdim.
Mes compagnons se considèrent comme supérieurs aux autres créatures...
Bölge Savcılığı'ndan... sizi Amarillo'ya giden ilk uçağa bindirmek için yazılı emir aldım.
J'ai l'autorisation du bureau du procureur de vous mettre dans le prochain avion pour Amarillo.
İlk Emir olmasaydı, tüm bunlar ne kadar da kolay olurdu.
Le respect de la Directive Première ne facilite pas les choses.
Ne yazık ki bizim, "İlk Emir" diye bilinen bir kanunumuz var.
Et maintenant, le Stargazer est vraiment là. Et ce journal...
İlk Emir, asla bunu kastetmiyor. Sorun... orada efendim.
Mourez bien, capitaine!
İlk Emir olmasaydı, tüm bunlar ne kadar da kolay olurdu.
Le profit, DaiMon Tarr, sera que nous sauverons nos vies.
İlk Emir'i biliyorsunuz. Benim onu bilerek çiğnediğimi mi söylüyorsunuz?
Mais comment cet enfant a-t-il pu avoir accès à une navette?
Bu, İlk Emir'in kendime ait tercümesiydi.
Tu es fait pour la sculpture.
İlk Emir'i ihlal mi edelim?
Et violer la Directive Première?
İlk Emir'in dereceleri olmaz.
Il nous faut appliquer la Directive Première.
İlk Emir'in, bizi korumak dışında... çok pek çok farklı işlevi vardır.
La Directive a bien plus d'une fonction, dont celle, et non des moindres, de nous protéger nous.
İlk Emir...
- La Directive Première...
Bunu yapmak, İlk Emir'in özünü ihlal etmek olur!
Le faire trahirait l'essence même de la Directive Première.
Aslına bakarsanız, bu bizim İlk Emir'imizdir.
Conformément à notre Directive Première.
İlk Emir, herhangi bir gezegenin... sosyal düzenine müdahale etmemizi yasaklar.
La directive première interdit de nous mêler de l'ordre social des autres planètes.
Kaptan, İlk Emir'e inanıyor musunuz?
La Directive Première est-elle importante pour vous?
"İlk Emir" i anımsamaya ihtiyacımız varsa, bunun zamanı şimdi geldi.
Voilà un exemple de l'importance de la Directive Première.
Burada "İlk Emir" geçerli değil.
On ne peut pas l'appliquer.
J'naii'nin iç işlerine karışmak İlk Emir'e karşı gelmek olur.
La Directive Première nous empêche d'intervenir dans leurs affaires.
İlk Emir'i yorumlamak için sana ihtiyacım yok.
Inutile d'interpréter pour moi la Directive première.
Yaptığınız hatayı, İlk Emir'i bir kez daha ihlal ederek daha beter hale getirmeye niyetim yok.
Je n'aggraverai pas ce que vous avez fait en commettant une autre violation de la Directive Première.
İlk Emir'in yapmaya çalıştığı da bu değil mi kültürlerin hayatta kalıp, gelişmelerini sağlamak?
N'est-ce pas le but de la Directive Première, la survie des civilisations?
İlk Emir müdahale etmemeyi sağlamak içindir.
Elle a été conçue pour garantir la non-ingérence.
İlk Emir prensibini yaşatmaya yemin etmiş kişileriz.
Nous avons fait le serment de respecter la Directive Première.
Şu an İlk Emir'in sonuçlarından biriyle yüzleşmemiz ve kurtaramadığımız hayatları onurlandırmamız gereken o anlardan birindeyiz.
Le moment est arrivé, pour nous, de faire face aux implications de la Directive Première et d'honorer ces vies que nous ne pouvons pas sauver.
Senin görevin, emirlere saygı duyup İlk Emir'e sadık kalmaktı.
Ton devoir était d'obéir aux ordres et de respecter la Directive.
Bir hologramın, Kaptana emir vermesinin ilk kez olduğunun farkındayım ama size şimdi direkt olarak, sanal güverteye gitme emri veriyorum.
Je ne suis peut-être qu'un hologramme, mais je vous ordonne d'aller au holodeck... immédiatement.
İlk Emir, "Babanızı onurlandırın" der.
Le 1er Commandement dit : "Honore ton père."
Bu görevle ilgili emir ilk geldiği zaman.
Quand j'ai reçu le premier appel pour cette nouvelle mission.
İlk emir diğerlerini yutacak...
Le 1er commandement surpasse tous les autres...
Emir ver! Komünistler ilk önce seni öldürür.
Ces communistes te tueront d'abord.
Emir kardeşlerle ilk defa 1998'de temas kurdun.
Vous avez pris contact avec les frères Amiri, en 1998?
İlk emir : şu dışarıdaki çocuk?
Règle n ° 1 : ce gamin là-bas?
Bir komutanın ilk görevi emir vermektir.
Le premier devoir d'un commandant est de commander.
- Sorun ne? - İlk emir...
- De quoi s'agit il?
Özel dedektif ilk defa böyle bir emir alıyordu...
C'était la première fois qu'on disait au détective privé...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]