Iyi bari traduction Français
728 traduction parallèle
- Ha neyse, iyi bari.
Ah, je préfère.
iyi bari, en azından bizi duymuşsun!
Finalement, tu nous connais.
İyi aydınlatıyor mu bari?
Elle éclaire bien?
Evet. George'da durumlar iyi mi bari?
- George va-t-il bien?
- İyi dayandı mı bari?
- Comment s'est-elle comportée?
- Daha iyi misiniz bari?
- Ça va mieux?
Foklar iyi mi bari?
- C'est gentil, les phoques.
- İyi anlaşıyor musunuz bari?
- Et tout va bien pour toi?
Delmonico'ya gitmişler. - İyi zaman geçirmişler mi bari?
- Ils ont bu du champagne!
- İyi tanıyor musun bari?
Une bonne amie?
- Daha iyi mi bari? - Fazlasıyla.
Ça va?
Hırsız olmak istiyordun, bari iyi bir hırsız ol.
Vous vouliez être cambrioleur, alors soyez-en un bon.
Haberler iyi mi bari?
- De bonnes choses?
- İyi bari, uzun sürmedi.
Ça n'a pas été long.
- Orada iyi vakit geçirdin mi bari?
Tu t'en es payé, pas vrai?
İyi bari.
Ah bon.
- İyi miydi bari?
- Tu es trop fort, tu fais mal.
- Gerçekten mi? Gece iyi uyudunuz mu bari?
Vous avez bien dormi?
Bu kez iyi gelse bari.
Espérons que c'est le bon.
Bari iyi para veriyorlar mı?
Le salaire est bon?
İyi çıkarmışlar mı bari?
Elle a pu se débrouiller?
Daha iyi bir fikrin varsa, söyle biz de bilelim bari!
Si tu as une meilleure idée, fais-nous-en part!
İyi eğlendiniz mi bari?
Vous etes bien un realisateur de plaisanterie.
İyi misiniz bari?
Vous allez bien?
- İyi mi bari?
- Il est bon?
- İyi miydim bari?
J'étais bien?
- İyi misin bari? - Evet.
- Tu te sens en forme au moins?
İyi geçti mi bari?
Et alors? Ça s'est bien passé?
Bu iyi bari!
Tu p-p-parles!
Muhasebecilikten aslan terbiyeciliğine. Bari araya bankacılık koysanız daha iyi olmaz mı?
Comprenez, passer de la comptabilité au domptage de lions d'un seul coup, vous ne croyez pas qu'il serait mieux de passer aux lions via la banque ou...
- İyi bari, sağlam bir şey kalmış.
C'est déjà quelque chose.
İyi öpüşüyor muydu bari?
- Elle embrassait bien?
- İyi, bir elma alayım bari.
Donnez-moi une pomme.
Parası iyi mi bari?
C'est bien payé?
O kusarken... iyi eğlendiniz mi bari?
Vous vous êtes bien amusés, quand il vomissait?
- İyi misin bari?
- Ça va?
İyi bari. Durması, geri gitmesinden iyidir.
Mieux vaut ça que reculer.
İyi bari...
Ça sent la fin.
İyi kestirdin mi bari?
La sieste est bonne?
İyi bari.
Eh bien... C'est agréable.
- İyi yaptı mı bari?
- Elle obtient un bon résultat?
Bari iyi bir adam mı bu Robert?
Mais tu sais au moins si c'est un brave garçon?
İyi bari, gece haberleri.
Ah, le journal télévisé du soir.
- İyi mi bari?
- Elle est bonne?
Yatakta iyi mi bari?
Il baise bien au moins?
Bari bunun tadını iyi çıkartayım.
Faut que je profite de celle-là.
İyi mi bari?
- Il est bon?
Molanız iyi miydi bari?
Vous avez fait une bonne pause?
- İyi sikişiyor muydu bari?
Elle baise bien?
Böyle biri olduğuna eminim. İyi bari.
Ce qu'il y a de sûr, c'est qu'il existe.
İyi bari.
Ils ne font de mal à personne.
barış 205
bari 26
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
bari 26
iyi bayramlar 19
iyi bakalım 18
iyi birisin 30
iyi bak 101
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi bilirim 16
iyi biliyorum 18
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55
iyi biliyorum 18
iyi bakın 37
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi bir nokta 22
iyi bir çocuk 55