Iyi bir adamsın traduction Français
867 traduction parallèle
- Sen iyi bir adamsın. - İyi mi?
- Vous êtes bon.
Oldukça iyi bir adamsın.
Tu es un bon type, dans le fond.
Sen iyi bir adamsın.
Un brave homme.
Siz iyi bir adamsınız bay Fettes.
Vous êtes un homme bon, M. Fettes.
Belki sen iyi bir adamsın.
Vous êtes peut-être sympathique.
O zaman annemin dediği gibi, beyaz sakallı, iyi bir adamsın sadece.
Sinon, vous ne serez qu'un gentil barbu, comme dit maman.
Sen iyi bir adamsın, Tober.
Tu es un type bien.
Sen iyi bir adamsın, bunu sana yapmaktan nefret ediyorum, Ama birinci ringi orta ring yapıcam.
Vous êtes gentil et ça m'embête de faire ça, mais je ferai de la piste un le centre d'attraction.
- Sen iyi bir adamsın.
- Tu es un sacré bonhomme.
- Sen de iyi bir adamsın.
- Vous aussi vous êtes un sacré bonhomme.
Sen iyi bir adamsın.
Tu lui as rendu un service.
Sen iyi bir adamsın. Gerçekten iyi bir adam.
Tu es un gentil vieux, très gentil.
Sen iyi bir adamsın, Hoppy.
Vous êtes un homme bon, Hoppy.
Evet, sen iyi bir adamsın.
Vous êtes un bon soldat.
Ne kadar da iyi bir adamsın sen Edward.
Vous êtes un homme de bien.
"Ciccio'dan daha iyi bir adamsın." "Ciccio'dan çok daha âlicenapsın."
"T'es mieux que Ciccio, t'as le coeur plus noble."
Sen iyi bir adamsın, Guido.
Guido, tu es un homme bon.
Sen iyi bir adamsın, Apollodorus.
Tu es dévoué, Apollodore.
Sen iyi bir adamsın.
Tu es vraiment formidable.
Kral Victoria gibi iyi bir adamsın.
Vous êtes bien, comme le roi Victoria.
Sizi iyi bir adamsınız.
Vous êtes chic.
Sen iyi bir adamsın.
Vous êtes un homme bien.
Evet, sen iyi bir adamsın.
C'est très bien.
Her zamanki gibi Luke, sen iyi bir adamsın.
Ça fait rien... t'es un type chouette.
Sen iyi bir adamsın, Yefim. Ama küçük burjuvasın.
Tu un homme de bien, Efim, mais t'es commerçant privé.
- Bes çocuklu iyi bir adamsın - - Sefalet içindesin ama iyi bir mesleğin var -
Tu te plains à un homme avec 5 enfants et qui a plus de malheurs que Job lui-même.
- Sen iyi bir adamsın, Ortak.
- T'es un chic type, Part'naire.
Sen iyi bir adamsın Mulligan.
Tu es bien brave, Mulligan.
Sen iyi bir adamsın Barbut.
Tu es un bon petit, l'Escroc.
Sayın Lazar Wolf sen iyi bir adamsın. Kızım ve yeni kocası adına hediyeni kabul ediyorum.
Rav Lazare Wolf, vous êtes un homme d'honneur, et au nom de ma fille et de son mari,
Belli ki iyi bir adamsın. Demek istediğimi anladın mı?
Si vous êtes un bon gars c'est le bonheur.
Siz iyi bir adamsınız, Columbo,
Vous êtes intelligent.
İyi bir adamsın, Régis.
Dans le fond... tu es un brave type, toi Régis...
Tuhaf bir adamsın, Din... ama iyi bir bhisti olduğunu kabul etmeliyim.
Tu es un drôle de type, Din, mais j'admets que tu es un bon bhisti.
Sen iyi bir minik adamsın, Hynky.
Tu es un brave petit, Hynkie.
Evet. İyi bir adamsın.
Vous êtes un chic type.
Bir Almana göre iyi girinimlü bir adamsın.
Vous êtes bel homme, pour un allemand.
Sen iyi bir adamsın.
Vous êtes un brave homme.
İyi bir adamsın.
Vous êtes un type bien.
İyi bir adamsın ve benim dostumsun.
Tu es un brave homme. Tu es mon ami.
Açık sözlü bir adamsın ama... içinde birşeyler saklıyorsun... anlat bana... anlatman için iyi bir zaman.
Tu es très peu bavard. Mais, si quelque chose te ronge, parles-en. Voici une bonne occasion de le faire.
Sen çok iyi bir adamsın Arcibaldo, çok iyi bir adam.
Vous êtes très bon.
Sen gerçekten de iyi ve dürüst bir adamsın.
Vous êtes quelqu'un de bien. Un homme honnête.
İyi ve akıllı bir adamsın.
Tu es brave et ingénieux. Que s'est-il passé?
Sen iyi huylu, annesini seven, genç bir adamsın.
Tu as de bons sentiments envers ta mère.
İyi bir adamsın ama kafan çalışmıyor.
Bien que tu sois brave, tu es stupide!
Broden, çok zeki bir adamsınız ve şüphesiz iyi bir âlimsiniz. Ama bir doktor olarak, hatta bir insan olarak beş para etmezsiniz.
Vous êtes un homme brillant et un bon scientifique sans aucun doute, mais vous êtes un piètre médecin et un piètre être humain.
Kesinlikle iyi zevkleri olan bir adamsın.
Un homme de goût à l'évidence.
Bence yaptığın her şey için her zaman, en iyi ve en doğru nedenleri bulmayı başaran bir adamsın.
Vous devez être le genre d'homme qui arrive toujours à justifier ses actes.
İyi bir adamsın.
Toi t'es un bon.
Çok zor zamanlar yaşadık, ve bazen anlayamadık ama siz iyi ve dürüst bir adamsınız... ve size minnettarım.
On a vécu des moments difficiles. Hélas, on ne s'est pas compris. Mais vous êtes un homme honnête.
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikir 75
iyi bir fikrim var 23
iyi bir nokta 22
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biriydi 25
iyi biri mi 21
iyi bir fikir 75
iyi bir fikrim var 23
iyi bir nokta 22
iyi bir şey 36
iyi bir çocuk 55
iyi bir soru 35
iyi bir iş 32
iyi biridir 33
iyi bir kız ol 31
iyi bir fikirdi 18
iyi bir adamdı 69
iyi bir başlangıç 27
iyi birine benziyor 31
iyi bir çocuk 55
iyi bir soru 35
iyi bir iş 32
iyi biridir 33
iyi bir kız ol 31
iyi bir fikirdi 18
iyi bir adamdı 69
iyi bir başlangıç 27
iyi birine benziyor 31