Işe geç kaldım traduction Français
184 traduction parallèle
Pekala. Hoşçakal canım, işe geç kaldım.
Au revoir, chérie, je suis en retard.
Bunca yıldır, bir gün olsun ne işe geç kaldım, ne de gelmemezlik yaptım.
Pas une seule fois je n'ai été en retard. Pas un seul jour, je n'ai été absent.
Ben gitmeliyim, işe geç kaldım.
Je suis en retard pour le travail.
Ben bir sokak yargıcıyım. Ve işe geç kaldım.
Je suis un Juge de ville et je vais être en retard au travail.
Evet, işe geç kaldım.
Oui, je suis en retard.
Yo hayır. Ben işe geç kaldım ve Dr. Connor beni kovdu.
Non je, uh, étais en retard et le Docteur Connors m'a viré.
Tanrım, işe geç kaldım.
Oh non, je suis en retard pour le travail!
- İşe, geç kaldım.
- Au travail et je suis en retard.
Ben de işe geç kaldım.
Mon épouse en est presque malade!
Üstelik işe de geç kaldım.
Je suis en retard.
Mesele para degil. İşe geç kaldım.
Le fric a rien à voir.
İşe geç kaldım.
Je suis déjà en retard.
Sağolun, Bay Futterman. İşe geç kaldım.
Merci, je suis déjà en retard.
İşe geç kaldım.
Je suis en retard.
İşe geç kaldığımı söyleyemem.
je n'ai pas un emploi du temps surchargé.
İşe geç kaldım.
Je suis en retard pour le travail.
- İşe geç kaldım. - Beni bahane gösterebilirsiniz.
- Je suis en retard.
İşe geç kaldım.
Je ne suis pas au travail.
- İşe geç kaldım.
Je suis à la bourre.
Bence geri döndüğünde "eyvallah, yapalım, bu işe de girelim" demeye geliyor, ama çok geç kaldı.
Je crois qu'il va revenir et dire : "D'accord... serrons les dents et faisons-le." Mais c'est trop tard.
O zaman saf k.çını kaldır da arkama geç. Dua et işe yarasın. Tek şansımız var.
Transcendez-vous derrière moi et priez pour que ça marche.
İşe geç kaldım.
Ca y est, je suis en retard!
Hayır, sağ olun. İşe geç kaldım.
Merci, je suis déjà en retard pour mon boulot.
Haydi yorgun kıçlarımızı kaldırıp işe gidelim. Geç bile kaldık.
Allons faire une apparition au salon, on est en retard.
İşe geç kaldım.
Je suis en retard pour bosser.
İşe geç kaldım. Bay.
Je dois aller au boulot.
İşe geç kaldım!
Je suis en retard!
Hadi ama. İşe geç kaldım.
Je suis en retard au boulot!
İşe 26 saat geç kaldım.
J'ai 26 heures de retard, pas le temps.
Oh tanrım! İşe geç kaldım. Tamamen kafam karıştı.
Mon Dieu, je suis en retard, j'ai perdu la notion du temps!
İşe geç kaldım. Şey...
Je suis en retard pour le travail.
Zaman geçmiş. İşe geç kaldım.
Je vais être en retard au travail.
Bak Lisa, gitmem lazım, işe geç kaldım,
Non!
İşe geç kaldım.
- Au boulot, je suisla bourre.
Acele ediyordum. İşe geç kaldım da.
Je suis en retard.
- İşe geç kaldım.
Je suis en retard!
İşe geç kaldım. Sana güzel bir yemek hazırladım. Spor salonuna giderken meyve suyunu unutma.
Bon, je t'ai fait un bon repas, oublie rien pour le club de gym, et ferme à clef derrière toi après m'avoir volé.
İşe geç kaldım! Dün de böyle yaptın.
C'était pareil hier!
O gece işe geç kaldığı için beni sadece kolumun altında gitarla görmüştü.
- Elle travaillait tard ce soir-là. Elle m'a juste vu sortir avec la guitare sous le bras.
Ne dediğinizi bilmiyorum. İşe geç kaldım.
Je comprends pas.
Özür dilerim bayanlar. İşe geç kaldım.
Pardon, mesdames, je suis en retard.
İşe iki saat geç kaldım. İşte kasetim.
Oh, je suis en retard de 2 heures.
- Güzel. İşe geç kaldım.
Je suis en retard pour le travail.
İşe yarım saat geç kaldın.
Tu es en retard.
İşe geç kaldım.
Je suis en retard au travail.
- Kıpırdama. Senin yüzünden geç kaldım işe.
Tu me mets en retard.
İşe çok geç kaldım.
Écoute, je vais être en retard au boulot.
tek bildiğim işe geç kaldığım ve polislerin kapıyı yumrukladığı. Belki de biri içkime bir şey katmıştır.
Le moment d'après, j'ai raté le boulot et les flics frappaient à ma porte.
- Ben de işe geç kaldım.
- Je suis en retard.
Zaten işe dört saat geç kaldım.
Je suis déjà en retard de 4h au boulot
- İşe geç kaldım.
- Je suis déjà en retard.