English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kaybedeceksin

Kaybedeceksin traduction Français

797 traduction parallèle
31 hamle sonra kaybedeceksin.
Tu perds en trente et un mouvements.
Kollamak isteyeceksin, ya da işini kaybedeceksin, genç adam.
Attention, vous allez perdre votre place!
Sakin ol, yoksa haklarını kaybedeceksin.
Du calme, tu vas perdre tes privilèges.
Sanırım bu hastayı kaybedeceksin.
Ce blessé va vous claquer dans les mains.
Bu yüzden rozetini kaybedeceksin.
Vous allez perdre votre insigne.
Birazdan iyice kendini kaybedeceksin. - Çıkalım.
- Et toi qui brailles.
Dedi ki, eğer o sınırı geçmeden buradan ayrılıp yanına gitmezsen onu tamamen kaybedeceksin ve bir daha asla göremeyeceksin onu.
Il a dit que tu dois filer d'ici si tu veux lui dire adieu... avant qu'il passe la frontière.
Parayı kaybedeceksin.
Tu vas tout perdre.
Ama işi kaybedeceksin?
Mais vous allez perdre ce travail.
Kafanı oynatma... yoksa burnundaki pudrayı kaybedeceksin.
Je me demande si je ne peux pas y rajouter une fleur.
O fırın için hayatını kaybedeceksin!
Mais ta vie est bien plus précieuse!
Sen hastanı kaybetmekten nefret ediyorsun. Ama bu örneği kaybedeceksin.
Tu vas perdre un de tes gars.
- Kimse kalmazsa zaten kaybedeceksin.
Tu la perdras, si personne ne reste.
Sahneye çıktığın anda beni kaybedeceksin.
A la minute même que tu paraîtras en public, dites-toi bien que tu m'as perdu
Kendini suçlama. Aklını kaybedeceksin.
Te torture pas, tu deviendras fou.
Öyleyse kapa çeneni... yoksa cesaretini kaybedeceksin.
Alors tais-toi ou ça va mal aller.
- Kaybedeceksin!
- Prépare-toi à être défait!
Burada çarpışırsan diğer oğullarını da kaybedeceksin.
Vous perdrez les autres si vous restez ici.
Musa beni daha fazla bekletirse kaybedeceksin.
Tu vas perdre si Moïse me fait patienter plus longtemps.
Aklını kaybedeceksin Lewis, sana ihtiyacım var! Sıhhiyecimiz öldüğünden beri,... sen ve Riordan bu müfrezedeki tek usta erlersiniz.
Perds pas la boule, j'ai besoin de toi, de tes compétences médicales.
Çeneni kapamazsan dişlerini kaybedeceksin!
Ou tes dents!
Eğer bu akşama kadar borcunu ödemezsen, evini kaybedeceksin.
Si tu ne paies pas ce soir, tu dormiras dehors.
Ujo, senin kızı kaybedeceksin.
Ujo, tu vas perdre ta fiancée.
Hayır! Beni kaybedeceksin Orfeo
Tu vas me perdre!
Kaybedeceksin bebek!
Tu vas perdre, mon pote!
Kaybedeceksin.
Tu vas perdre.
Düşünürsen kaybedeceksin Bir el seni kavrayacak Bir omuz seni kucaklayacak ve kötülüğün sana zarar veremeyeceği bir yere gideceksin
Mais au moment où tu te croiras perdu, une main t'agrippera, un bras t'entourera et tu seras emporté si loin
Kaybedeceksin Jekyll.
Tu dois perdre, Jekyll.
Kaybedeceksin Jeykll.
Tu dois perdre, Jekyll.
Sürüye bağladığın parayı kaybedeceksin.
Tu perdras le moindre cent mis dans le troupeau.
Boşver şimdi en iyisi sen git yoksa izlerini kaybedeceksin.
Ce n'est pas important. Vas-y maintenant, où tu vas les perdre de vue.
Hastalara iyi muamele becerini kaybedeceksin.
Mais vous n'avez pas perdu vos manières de goujat.
- Bu yılı da kaybedeceksin yani.
Tu vas perdre une année. J'espère que non.
Sana bir dost olarak söylüyorum, onu kaybedeceksin...
Je te parle en ami, vous allez la perdre.
- İtibarından fazlasını kaybedeceksin.
- Tu ne perdras pas que ta natte.
- Ama istifa edersen daireyi kaybedeceksin.
- Vous perdrez votre appartement.
Bir gün tüm organlarını kaybedeceksin!
Un jour tu perdras tous tes membres!
Bana daha çok para kaybedeceksin, bu nedenle.
Vous me ferez gagner de l'argent.
Yarışı kaybedeceksin!
Vous perdrez la course.
Her türlü kaybedeceksin.
De toute façon, vous perdrez.
Anlaşılan müşterilerinin bazılarını kaybedeceksin.
Tu risques de perdre des clients.
Her halükarda kaybedeceksin. Sen kaşındın.
Ne sois pas poire!
- Ne yapıyorsun? Onları kaybedeceksin.
- On va les perdre!
Kaleni kaybedeceksin.
Tu vas perdre ta tour.
- Gidersen hayatını kaybedeceksin.
En y allant, tu risques ta vie.
Onu kaybedeceksin.
Tu vas le perdre.
Zaten büyük ihtimal yarışı kaybedeceksin.
En plus, tu vas sans doute perdre.
Üstünlüğünü kaybedeceksin.
Vous n'avez plus rien.
Üzgünüm ama bu şekilde bir arkadaş kaybedeceksin Ama iş iştir.
Désolé de vous faire perdre un ami mais les affaires sont les affaires.
Seni Aptal! Hel'den geri kalan tek şeyi kaybedeceksin... Oğlunu...
Tu perdras la dernière chose qui te restait de Hel... ton fils...
Kaybedeceksin.
Tu perdras!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]