Kesinlikle olmaz traduction Français
1,429 traduction parallèle
- Kesinlikle olmaz dedim.
Ed, il a raison. Je vais le faire.
Kesinlikle olmaz.
Je ne vais pas te laisser t'embarquer là-dedans, Sam.
Hayır, kesinlikle olmaz.
Oh, non. Certainement pas.
Kesinlikle olmaz.
Pas question!
Kesinlikle olmaz!
Absolument pas!
Kesinlikle olmaz.
Pas question! Mais encore?
- Riff ve B operasyonunda gizli kimlikle yer alacağım. - Kesinlikle olmaz. - Emirler böyle.
D'un contact à la Criminelle une fille qui travaille à la cellule de crise.
Günün bu saatinde kesinlikle olmaz.
Pas à cette heure-ci tout de même.
Vince'e baktım ve kesinlikle olmaz anlamında burnumu kaşıdım.
J'ai regardé Vince en me grattant le nez, pour dire absolument "non".
Kesinlikle olmaz. - Ne?
Pas question.
Kesinlikle olmaz.
C'est tout à fait hors de question.
Kesinlikle olmaz.
Oh, non. Absolument pas.
Kesinlikle olmaz.
Certainement pas.
- Hayır, kesinlikle olmaz.
Pas question.
"Kışkırtıcı geceliklerle gelmek zorunludur." Kesinlikle olmaz.
Nuisettes provocantes obligatoires.
Liu kesinlikle olmaz!
En tout cas certainement pas à Liu!
Bunu boşa harcayamayız. Kesinlikle olmaz, çocuklar.
Ce serait quand?
- Kesinlikle olmaz.
- Non. Aucune chance.
Kesinlikle olmaz dedim. Yapamam.
Je me suis dit, "Non, je peux pas faire ça."
Kesinlikle olmaz. - Rachel... O binaya girmemi mi istiyorsun?
Vous voulez que je fouille les décombres.
Kesinlikle olmaz.
Tu rigoles!
Kesinlikle olmaz.
Sûrement pas.
Kesinlikle olmaz!
- Non!
Kesinlikle olmaz.
- Je ne crois pas.
Kesinlikle olmaz.
Certainement pas. C'est terminé?
Hayır, kesinlikle olmaz.
Non, sûrement pas.
- Kesinlikle olmaz, Bettie.
- Absolument pas, Bettie. - Attendez.
Kesinlikle olmaz.
Absolument pas.
- Hayır, kesinlikle olmaz.
- Non, vraiment pas.
Kesinlikle olmaz!
Pas question. Non.
- Kesinlikle olmaz.
Pas question!
- Kesinlikle olmaz.
Elle est ma mieux placée pour assurer une preuve matérielle.
Kesinlikle ağda olmaz.
Sûrement pas une épilation.
Kesinlikle olmaz.
- Pas question.
Kesinlikle olmaz.
Pas question.
Kalmam sorun olmaz eminsiniz değil mi? Oh, kesinlikle.
- Vous êtes sûrs que ça ne vous dérange pas si je reste manger?
Kesinlikle sürtünme dansı olmaz.
Non. Je suis absolument contre les strip-tease.
- Mace, Thames House'a geçmemi emretti. - Kesinlikle olmaz. - Emirler böyle.
Ça ne t'ennuie pas que je ne reste pas?
- Kesinlikle olmaz.
Je ne suis pas du tout d'accord. - Mais...
Kesinlikle, asla birşey olmaz.
- Jamais rien.
- Kesinlikle olmaz.
Pas question.
- Kesinlikle olmaz.
- Plutôt aller au diable.
Kesinlikle iki sayfada olmaz.
Deux pages. Sûrement pas en deux pages.
Kesinlikle olmaz dedi! - Al bakalım.
- C'est parti.
Ne demek Miami? Olmaz, çalışıyorum. Kesinlikle.
Que peut-on attendre d'un pays qui n'a pas voulu des Beatles!
Kesinlikle olmaz.
C'est pas possible.
Elimizde, kesinlikle zarara yol açabilecek 4400'ler var fakat bu adımı bir attık mı, geri dönüşü olmaz.
On a certainement des 4400 qui peuvent faire des dégâts, mais une fois qu'on a franchi cette limite, on ne peut plus revenir en arrière.
Kesinlikle olmaz!
Surement pas.
"Kesinlikle olmaz" bana reddetme gibi geldi.
"Je ne crois pas" sonnait comme un refus.
Kesinlikle olmaz.
- Vraiment pas.
Hem kesin şarbon, hem de kesinlikle değil. Şarbon boğazda nodüllere sebep olmaz.
C'est forcément le charbon et forcément pas ça, à cause des nodules.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle var 22
kesinlikle değilim 23
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle var 22
kesinlikle değilim 23