Kontrol edeyim traduction Français
953 traduction parallèle
Saatini yine de kontrol edeyim.
Je vais vérifier votre pouls.
Anlatacağım. Önce annemi bir kontrol edeyim. İyi.
- Un instant, je vais voir maman.
İkiniz iyi misiniz diye bir kontrol edeyim dedim.
Je veux être sûr que ça va. Pour tous les deux.
- Jeneratorü kontrol edeyim. - İyi olur.
Je vais voir le générateur.
- Yemek masasını bir kontrol edeyim.
- Je jette un coup d'œil à la table.
Hem içip hem de yağmuru bir kontrol edeyim.
Ce sera partie remise.
Ama şiddetli bir sarsıntıydı, Jeff. Gidip kontrol edeyim.
Mais c'était une foutue secousse Jefferson...
İnin aşağıya, onu biraz yürütün, kaybedecek zamanımız yok. Ben de durumumuzu kontrol edeyim.
- Descends-le et fais-le marcher, mais vite, faut pas traîner.
Gidip takımları kontrol edeyim.
Je vais vérifier mon harnais.
Emin olmak için hata bulucuyu bir de ben kontrol edeyim.
Je vais devoir vérifier moi-même le détecteur d'avaries pour m'en assurer, excuse-moi...
Bir kontrol edeyim, efendim.
Je vais vérifier, Monsieur.
Kontrol edeyim.
- Je crois pas. Je vais voir si on a retiré la passerelle. Un moment.
Gidip bir kez daha kontrol edeyim onu.
Je retourne la voir.
Mesajlarımı kontrol edeyim.
- J'écoute ma messagerie.
- Tabii. Bu arada ben yukarıya çıkıp olan biteni kontrol edeyim.
Je vais monter voir ce qui se passe.
Kontrol edeyim.
Laissez-moi vérifer.
Kahve molası vermiştim. Seni bir kontrol edeyim dedim.
J'ai pris ma pause café et j'ai pensé vous rendre une visite.
- Ben Martha'nın gelip gelmediğini kontrol edeyim.
Je vais aller voir si Martha est arrivée.
Kontrol edeyim, efendim.
Je vais voir, capitaine.
Önce bir kontrol edeyim.
Je t'interroge et je te relâche.
- Ama yine de kontrol edeyim.
Si tu veux je le regarde de toute façon. Non...
- Kontrol edeyim.
- Je vérifie.
Bu arada, bir kontrol edeyim.
Au fait, j'ai votre chèque.
Önce gişeyi bir kontrol edeyim.
Laissez-moi vérifier au guichet d'abord.
İçiniz rahat edecekse, ben gidip sevgilinizin evini kontrol edeyim.
Si ça peut vous soulager, je vais aller moi-même chez votre petite amie.
- Yağı kontrol edeyim mi, beyefendi? - İyi olur.
Je vérifie l'huile?
Lavabonun yanına gel tatlım. Seni bir kontrol edeyim.
Viens près de l'évier, que je te vérifie.
- "Seni bir kontrol edeyim tatlım."
- "Viens que je te vérifie."
Teorimi kontrol edeyim.
Je vais voir si j'avais raison.
Kokain mi, Sal? Bırak da bir kontrol edeyim, Sal.
C'est de la cocaïne, Sal?
- Kontrol edeyim.
- Fais voir.
- İlaçlarımı kontrol edeyim.
- Je dois inspecter le matériel médical.
Ben etrafımı bir kontrol edeyim.
Je vais voir les roues.
- Kontrol edeyim mi?
- Je vais l'interroger?
- Kaputu bir kontrol edeyim mi?
Je vérifie l'huile? S'il vous plaît.
Bir kontrol edeyim mi?
On vérifie?
Arkadaşımız yola çıkmıştı bayan. Bir kontrol edeyim.
Veuillez nous excuser madame, nous faisons le nécessaire.
- Hava durumunu kontrol edeyim mi?
- Je vérifie la météo?
Ben gidip kontrol edeyim.
Je vais vérifier.
Hangi kabinde olduğunu hemen kontrol edeyim.
Permettez-moi de vérifier et voir ce chalet il est po
Emin olmak için veri tabanlarını kontrol edeyim mi?
Je peux peut-être vérifier les banques de données à l'arrière?
ben Dameng'i kontrol edeyim!
Je vais voir Gros Bêta...
Ben bubi tuzaklarını kontrol edeyim
Je vais vérifier s'il est bien enfermé.
- Gidip bir kontrol edeyim. - Niye benim gitmeme izin vermiyorsun?
- Je vais aller les chercher.
Ben de telefon kayıtlarına bakayım ve hastaneleri kontrol edeyim.
Je vérifierai les appels et les hôpitaux.
Kalan bir kaç odayıda kontrol edeyim.
Je vais voir à côté.
- Kontrol edeyim. İşte istediğim bu.
- Entendu, chef, je réussirai!
Kadınları kontrol edeyim.
Je vais tenir les femmes à l'écart.
Şunu bir kontrol edeyim.
Vérifions le micro.
Bu dükkânı bir kontrol edeyim.
Du nerf!
Yağı kontrol edeyim mi, beyefendi?
- Je vérifie l'huile?