Moto traduction Français
3,497 traduction parallèle
Bisiklet, kaykay.
Moto, skate...
Önce motoru alır, sonra dövme yaptırırsın. Sonra bir bakmışsın Sturgis, South Dakota yolundasın.
D'abord, tu prends la moto, puis tu te fais un tatouage, puis, je le sais, tu roules jusqu'à Sturgis, Dakota du Sud.
Tamirhanede gördüğümüz motoru hatırlıyor musun?
Tu te rappelles la moto qu'on a vue au garage?
- Asami Mako'ya motosikletiyle çarpmış.
- Asami l'a renversé avec sa moto
Garip gelecek biliyorum ama, iyi ki sana çarpmışım.
Je sais que ça paraît bizarre de dire ça mais, je suis vraiment ravie de t'avoir renversé avec ma moto.
Bir motorun üstündeydi ve sokakta çok yavaşça gidiyordu.
Il était sur une moto, et il conduisait très lentement dans la rue.
Motosikletin üzerine nasıl çocuk koltuğu koydunuz?
Comment vous faites pour mettre le siège enfant sur une moto?
Onu hep motorsikletinde beklerdi.
Il l'attend toujours sur sa moto.
- 16. caddede kayıt stüdyosu olan bir ses mühendisiymiş ve motorsikleti varmış.
- Noah Mayfield. - C'est un ingénieur du son au studio d'enregistrement de la 16ème rue, et il conduit une moto.
Senin bisikletten düşmen gibi.
Comme tu l'as fait, quand ta moto s'est renversée.
Tek yapmamız gereken şu motosikleti ele geçirmek ve bunu başarmanın tek yolunu biliyorum.
Tout ce que nous avons à faire est de mettre nos mains sur cette moto. Et je sais comment il faut s'y prendre.
"Motosikleti kazanalım planı" aptalcaydı, itiraf ediyorum.
D'accord, j'admets que le plan de gagner un moto était stupide.
Ama öncelikle kumarhane içinde motosiklet kullanılmayacağına dair olan kuralınızı gösterir misiniz?
Mais premièrement, peux-tu me montrer la règle disant qu'il est interdit de construire une moto dans le casino?
Sürüyor musun?
Tu fais de la moto?
Öldüğü gün Walter Danzig bir motosiklet mağazasının sahibine celp kağıdı götürüyordu.
Walter Danzig a notifié une assignation au propriétaire d'un magasin de moto.
TARDIS kadar hantal değil. Trafikteki bir motorsiklet gibi.
Moins encombrant qu'un TARDIS, comme une moto dans la circulation.
Şu an yine beş yıl önce motosikletiyle dolaşan ve yalnızlığı seven o korkutucu cadaloz gibi konuşuyorsun.
Je veux dire, maintenant tu parles comme la même garce effrayante et solitaire qui a roulé jusqu'ici en moto il y a 5 ans de cela.
"Motorunun üzerinde sağır bir James Dean gibi dururdu."
"Il roulait sur sa moto ressemblant à un James Dean sourd."
Hayatım, Regina ile tartıştığımız ilk şey motosikletti.
Chérie, la moto a été le premier sujet de dispute entre Regina et moi.
Motoru gördün mü?
T'as vu cette moto?
Benim de böyle bir motor almam gerek.
Il me faut une moto comme ça.
Motor.
C'est la moto.
Tabi ya motor sırtındaki zayıf İngilizler en çok ilgimi çeken şey...
Uh, oh oui, c'est ça, des anglais maigres à moto m'excitent vraiment.
Motora benziyor.
On dirait une moto
Zed, Bu Encom 786 1. Jenerasyon ışık motoru.
Zed, c'est une Encom 786, 1ère génération de moto luminique.
Işıksikletim bozulmaya başladı.
Tu sais, ma moto a des problèmes.
Işıksiklet mücadelesi başlatılıyor.
Initialisation partie de moto luminique.
Motosikletinde her şey yerli yerinde.
Tu sais, ta moto est plutôt en bon état.
- Perl'den o motoru almana yardım ediyorum.
- Je t'aide à recupérer la moto de Pearl.
- Belki onu değil ama motoru bulabiliriz.
- Peut-être pas, mais on peut trouver la moto.
Sadece senin motorunu geri veriyorum.
Je viens te rendre ta moto.
Ya da kar aracı.
Ou une moto-neige!
Motosikletime bindim, gitarımı çaldım buradaki her kızı iki defa yatağa attım ve bunların hiçbiri beni adam etmedi.
J'ai fait de la moto, je jouais de la gratte, j'ai sauté toutes les filles du bahut deux fois, et ça a pas fait de moi un homme.
Motosiklet üstündeki Steve McQueen gibi.
Steve McQuenn sur une moto.
Motosikletle gezmeye hazır mısın bakalım?
Enfin prête pour un tour à moto?
En azından Nick'in motoru tasarruflu.
Au moins, La moto de Nick est efficace.
Motosikletini neden evde kullanıldığı şimdi anlaşıldı.
Ça explique qu'il roule à moto chez lui.
Kris Taylor'ın motosiklet ehliyeti var mı, bir bakın.
Vérifie et vois si Kris Taylor a un permis moto.
M sınıfı motosiklet ehliyetin olduğunu biliyoruz.
Leroy Jethro Gibbs. On sait que tu as un permis moto.
Motosikletinle, Astsubay Boxer'ı takip ettin ve onu vurdun.
T'es monté sur ta moto, t'as suivit le quartier maitre Boxer, et tu l'a tué.
Ehliyetim var ama motosikletim yok.
J'ai un permis, mais je n'ai pas de moto.
Bu, oda arkadaşım Alec'in motosikleti.
C'est la moto de mon colocataire Alec.
Evet, onun motosikletinin arkasında.
Oui, vous venez de monter à l'arrière de sa moto.
Bir keresinde motosiklet süreni görmüştüm, o yüzden muhtemelen aracı da sürebilir.
J'en ai vu un sur une moto une fois, alors c'est possible.
Claire almama izin verse olurdum.
J'en serais un si Claire m'avait laissé avoir une moto.
Istersen motosiklet alabilirsin.
Tu peux avoir une moto si tu veux.
Istemiyorsan motosiklet almak zorunda degilsin.
Tu n'as pas besoin d'acheter une moto si tu n'en veux pas.
Motorun cizilmesini istemiyorum.
Je voudrais pas que la moto soit pleine de rayures.
Polis motosikletine benziyor.
On dirait une moto de police.
Motosiklet ortada yok.
La moto a disparu.
Motosikletini, Greenup'tan beş mil ötede bulmuşlar.
Ils ont trouvé sa moto à 5 miles de Greenup.