Ne güzel bir gece traduction Français
126 traduction parallèle
Ne güzel bir gece değil mi, sevgili kızkardeşim?
" Quelle belle nuit, ma soeur!
Ne güzel bir gece.
Quelle belle nuit.
Ne güzel bir gece.
- L'heure est à la fête.
- Ne güzel bir gece, değil mi?
Quelle belle nuit, hein?
- Cadılar bayramı için ne güzel bir gece.
Une nuit idéale pour célébrer Halloween.
Bak ne güzel bir gece.
Quelle belle nuit.
Ne güzel bir gece, değil mi?
C'est une si belle nuit, tu ne trouves pas?
Ne güzel bir gece.
Charmante, cette soirée.
- Ne güzel bir gece.
- Bonsoir!
Ne güzel bir gece, değil mi?
- Quelle nuit, hein?
Ne güzel bir gece, Gordon.
Il fait bon, cette nuit.
Ne güzel bir gece, değil mi?
Une belle nuit, n'est-ce pas?
Oh, ne güzel bir gece geçirdim!
J'ai passé un très bon moment.
Ne güzel bir gece geçiriyorduk...
Nous passions une soirée si agréable.
Ne güzel bir gece, değil mi?
Il fait bon ce soir, n'est-ce pas?
Ne güzel bir gece!
Quelle magnifique soirée!
Ne güzel bir gece, Jack.
Quelle belle nuit, Jack!
Ne güzel bir gece, değil mi?
Mon Dieu, quelle belle nuit, hein?
... Çiftlerde ne güzel bir gece! ..
Quelle soirée pour le patinage en couple!
Bak, ne güzel bir gece ve sen hiç romantik değilsin.
Tu es tout sauf romantique.
Ne güzel bir gece, Leydim.
Le dîner de Madame était agréable?
O gece hayatları için ne güzel bir olay olmuştu!
Quel événement fut-ce cette nuit dans leur vie!
Yürüyüş için güzel bir gece, değil mi?
C'est une belle nuit pour une promenade, ne pensez-vous pas?
Yarın gece için ne güzel bir davet planlamıştım.
J'avais arrangé une si jolie soirée pour demain...
Ne güzel bir gece!
Ah là là, quelle belle nuit! Tiens, regarde la lune.
Tanrı biliyor ya müthiş bir güzelliğim yok ama bu gece en güzel halime bürünmek istemiştim.
Je ne suis pas assez belle. J'aurais tant voulu te faire honneur ce soir.
Birisi güzel bir sofraya yalnız oturmamalı yanında yol arkadaşı olmadan uykusuz bir gece geçirmemelidir. Ya da kimse kendi başına kalmamalıdır.
Il ne faut pas se régaler seul, ni veiller seul, ni voyager seul, ni être son propre conseiller.
Dün gece günahtan hiç sakınmadığınızı anladım şunu anlamanızı istiyorum Hıristiyan düşüncesinin güzelliği evliliğin kutsallığını dikkate alarak, diğer adamların eşlerini arzulamayı sana yasaklamasıdır ve eş, bir adamın sahip olabileceği en güzel varlıktır.
Celle nuit j'ai compris que tu n'as aucune idée de ce qu'est le péché. Je veux que tu connaisses... la beauté de nos idéaux chrétiens... et que tu saches qu'on ne peut désirer la femme d'un autre, Parce que le mariage est sacré...
Şey, Tegena'nın sadece güzel bir gece olduğu için yürüyüşe çıkacak türde biri olduğunu sanmıyorum.
Je ne crois pas que Tegana soit le genre d'homme à aller se promener juste parce que la nuit est belle.
Bu gece iki kişilik güzel bir yemeğe ne dersin?
Ça vous dit de préparer un petit dîner pour deux, ce soir?
Bu gece başka bir şey yapacaklarını sanmıyorum güzel bir kitaba sarılıp yatağa girmeni öneririm.
Ils ne réessaieront pas ce soir. Mets-toi au lit avec un bon livre.
Oh, Robin, ne kadar da güzel bir gece.
Oh, Robin, quelle plaisante nuit.
Zatürree olmak için güzel bir gece, ne dersin?
C'est un coup à choper la crève.
Ne kadar güzel bir gece.
Quelle charmante soirée c'est!
Harry gece güzel bir uyku çekti ama ben nerdeyse hiç uyumadım.
Cette nuit, Harry put bien se reposer. Moi, je ne dormis pas un seul instant.
Ama yine de, o gece hiçkimse ne kadar güzel vakit geçirdiğimizden başka bir şey düşünmüyordu.
Ce soir-là, nous ne pensions à rien d'autre qu'au bon moment qu'on passait tous ensemble.
Ne kadar güzel bir gece.
La nuit est si belle.
Bana, Windlesham'da bir gece, Sir Arthur Conan Doyle'nin heykelinin orada yaşadığımız güzel anları unuttuğunu söyleme.
Alors ne me dis pas que tu as oublié une certaine erreur de jeunesse, sur la tombe de Sir Arthur Conan Doyle, une nuit embrumée à Windlesham.
Güzel, keşke size yardım edebilseydim, efendim. Ancak, ne yazık ki ele geçirdiğim bir kaset üzerinden hikayemize devam edeceğiz. O gece olan bütün telsiz konuşmalarının kaseti.
J'aimerais vous donner satisfaction, mais hélas, notre article s'appuie sur une bande que j'ai acquise, relative à vos échanges-radio, cette nuit-là.
Ne kadar güzel bir gece!
Quelle soirée!
Böyle şeyler başıma çok gelmese de bir gece ünlü biriyle akşam yemeği yemiştim hayatımda geçirdiğim en güzel geceydi.
- Il ne m'arrive pas grand-chose. Mais j'ai dîné une fois avec une star. Ce fut la nuit la plus merveilleuse de ma vie.
Çocukların gece yarısında bir birini vurmamaları için bakacağını güveniyorum. Kız kardeşim için yılbaşına güzel bir opera kaydedeceğini güveniyorum.
Je sais que tu veilleras à ce que les gosses ne s'entretuent pas le soir au bal, que tu trouveras un bon disque d'opéra pour ma sœur à Noël.
"Ah ne eğlenceydi ama!" "Ne kadar güzel bir gece!" "Yaşamak ne kadar güzel!"
"Quelle belle soirée!"
Ve evet, evet, geçen gece güzel bir an yaşadık, ne olmuş yani?
Oui, on a passé un bon moment l'autre soir, et alors?
Bu gece ne güzel bir ay var gökte, değil mi? Evet.
La lune n'est-elle pas magnifique, ce soir?
- Ne güzel bir hikaye. Büyülü bir gece olmalı.
Quelle merveilleuse anecdote!
Bir gece yatağında oturmuş ders çalışıyorduk ve saçı tesadüfen elime değdi. Bir anda ne kadar güzel olduğunu fark ettim.
Un soir, on travaillait, assises sur son lit, ses cheveux ont effleuré ma main et sa beauté m'est apparue d'un coup.
Oh be, çocuklar olmadan bir gece geçirmek ne güzel, değil mi?
Ça fait du bien une soirée sans les enfants.
Ne kadar güzel bir gece.
Chandler flanche, ils s'embrassent...
d Ne zaman gözlerin benimkilerle buluşsa d Kalbim daireler çiziyor d Zaman ve mekan yok oluyor d Ve şimdi d Seninle yüz yüzeyiz d İçimden bir ses her şeyin güzel olacağını söylüyor d Bu gece aşık olmaya hazırım d Kalbimi sonuna kadar açmaya
"Whenever your eyes meet mine" "My heart spins in circles" "And I lose all space and time"
Duygu yüklüyüm ama ne yapacağımı da hiç bilmiyorum. Normal bir insan gibi başkalarıyla çıkamam, ama sorun da değil çünkü ilişki istemiyorum. Tek istediğim güzel bir gece!
Je ressens plein de trucs et je ne sais pas quoi faire, parce que je ne peux pas sortir avec une personne normale, ce qui est bien puisque je n'ai pas besoin d'une relation, ce que je veux, c'est juste une aventure.
ne güzel 854
ne güzel bir sabah 20
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel bir isim 37
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir yer 22
ne güzel bir fikir 22
ne güzel bir sabah 20
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel bir isim 37
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir yer 22
ne güzel bir fikir 22
ne güzeller 16
güzel bir gece 42
bir gece 171
bir gecede 17
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41
güzel bir gece 42
bir gece 171
bir gecede 17
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41